HARRY POTTER 1 FELSEFE TAŞI

3) TREN YOLCULUĞU

Ağustosun son haftası bütün aile bireyleri ve Weasley  ailesi için  biraz mutlu biraz hüzünlü geçiyordu. Sirius ise Profesör olarak okula döneceği için çok mutluydu. Krecher'a ailesinin güvenliği ve işler ile ilgili yeni talimatlar verip duruyordu. Öyle ki Krecher işlere odaklanma sorunu yaşamaya başladı. Bu da Elizabet'in olaya müdahale etmesine neden oldu. O da:

"Sirius yeter artık her şey yolunda gidecek haftanın üç günü zaten evde olacaksın. Dediğin gibi sürekli yanımda olmasına zaten imkan yok biliyorsun. Okulda Muggle çocuklarda var o çocukların yanında bana bakamaz. Hem ben seni biliyorum ilk fırsatta okuldan kaçıp soluğu evde alacaksın. Bu da benim ve çocukların işine gelir," dedi ve güldüler.

   Sirius yine de işi sağlamak için Phenias'ı görmeye gitti ve konuşup yardım aldı. Evine boş bir tablo götürdü. Phenias ara sıra eve ve okuldaki odasına giderek kontrol ve koruma işini üstlendi. Sirius bu konuda Phenias'a çok teşekkür etti. Yaşlı adam aslında safkan bir gelini tercih etse de Sirius'un her zaman  farklı olduğunu biliyordu. Zaten Elizabet her zaman ona karşı saygılı olmuştu ve devam ediyordu. Üç tane büyücü çocuğu Black soyunun devamı için çok önemliydi. Onları gördüğü kadarıyla gayet iyi ve düzgün bir şekilde yetişiyorlardı. Bu da onun gurur duymasına neden oluyordu.

   29 Ağustosta birlikte Black Malikanesi'ne gittiler. Sirius orda eski odasından bir kaç özel eşyasını alacaktı. Leo o sırada duvardaki tablolar arasında büyük annesinin tablosunu gördü. İlk başta onunla sohbet ederken bir anda ikisi arasında bir gerilim oluştu. Leo büyük annesine ters cevaplar vermeye başladı. İkisi birbirine bağırmaya başlayınca Elizabet mutfaktan çıkıp olaya müdahale etti. Leo büyük annesine dil çıkarınca Elizabet ona:

"Leo Sirius Black bu yaptığın çok ayıp hemen özür dileyeceksin. Ne olursa olsun o senin büyük annen bu şekilde bir terbiyesizliği yapamazsın. Sirius ona kaş göz işareti yaptığını biliyorum. Bu konuyu seninle daha sonra konuşacağız. Şimdi Leo bu yüzden ceza almak istemiyorsan özür dileyecesin," dedi.

  Gerçekten Sirius oğluna Elizabet'in arkasından kaş göz işareti yaparken eşine yakalanmıştı. Elizabet eve gidince onunla biraz sert olsa da bir konuşma yaptı. Walburga Black ise azda, olsa onun bu hareketinden etkilenmişti. Ama safkan takıntısı nedeniyle bunu söylemeye hiç ama hiç niyeti yoktu. Ona göre Sirius zaten çocukluğundan itibaren çok asi biriydi. Leo Sirius bu haliyle onu hatırlatıyordu. Elizabet yine de onu ve ikizleri gayet iyi idare ediyordu.

   1 Eylül sabahı güzel ve güneşli bir gün olduğu için bahçede büyük bir kahvaltı masası hazırladılar. Harry gittiği için bütün kuzenleri onu yolcu etmeye istasyona gitmek istediler. Yetişkinlerde onların bu isteğini uygun buldukları için biraz farkla istasyona gitme kararı aldılar. Londra'da bulunan King Cross Tren istasyonunda gizli bir geçit yoluyla Hogwarts trenine gidiliyordu. Peronun adı 9 3/4'di. Harry bunun nasıl mümkün olduğunu bilmiyordu. Babasına sorunca sadece oraya gidince anlayacağını söylüyordu.

   Kahvaltı sonrası hazırlanıp yola çıktılar. Elizabet ve çocuklar daha sonra onun arabasıyla kendi okullarına gidecekti. James ve Remus'un bu aralar işleri çok yoğundu. Alış veriş yaptıkları gün daha sonra biri ya da birileri Gringots bankasına girmiş ve bir kasayı soymak istemişti. Ama cincüceler bunu kabul etmek istemiyorlardı.

  Ama James'in bu işin peşini bırakmaya niyeti yoktu. İlk başta Sirius'a biraz bozulmuştu. Onun Profesör olmak için Seherbazlığı bırakması işine gelmiyordu. Ama sonra Harry ve Lilly ordayken onlara göz kulak olması iyi hissettirmişti. O da en az kendi kadar onların güvenliğini düşünerek hareket ederdi. Her şey yolunda görünse de her an tetikte olmak iyiydi. Ölüm Yiyen ailelerin çocukları da okulda olacaktı. Öç almak isteyen birileri onları hedef alırdı.