"Offff yaaaa sınav haftası başladı" bunu diyen Turna idi.
Ben "Bıktım artık!"
Derin "Ben okul dan, dersler den, ödevler den ,sınavlardan bıktım!!!"
Ben "Aynen yaaa!!😣😣"
Yunus "Yapacak bir şey yok, istesek de okul dan kurtulamayiz"
Derin "Hayır kurtulabiliriz!"
Oğuz ve Can "Nasıl?" diyerek yanımıza geldiler.
Derin cevap verdi "Tek yolu erken evlenmek" diyerek gülmeye başladı.
Biz kahkahalara boğulduk.
( çok komik olmasa da...)
Oğuz : Derin geçen de bizim basketbol maçına bir kız geldi ve Melih sayı atınca sevinçle bağırdı.
Sence Melihi seven bir kız olabilir mi?!
Derin :Evet bence de...
Oğuz biliyor musun o kız bendim!
Oguz "Oha nasıl ?!"dedi ağzını kocaman açarak.
Oğuz'a her şeyi anlattık sonra Oğuz şakasına Derin ile dalga geçmeye başladı.Tenefüs te Derin, Turna ve ben koridor da yüruyorduk.
Herkes durmadan Tenefüslerde bile ders çalışıyordu mağlum sınav haftası...
Her yerde ders çalışanları görmek artık insanın midesini bulandirmaya başlıyordu.
Tamam, biz de çalışıyoruz hatta biz de çok çalışkaniz ama bizim okuldakiler bunu baya bi abartiyor.
Bence yüzde 75'i aileleri kızıyor diye çalışıyor, yoksa aileleri zorlamasa hiç calismazlar...
Bizim okul çok başarılı bir okul, disiplinli bir okul bu okulda çoğunluk zeki ve çalışkan lar var hepsi de derslere kafayı takmış bir kere; bunlar hiç özgürlük nedir bilmiyor!
Neyse ki biz o kadar abartmiyoruz.Ben Derin ve Turna dan ayrılıp lavaboya gittim.
Tuvaletten çıktım ellerimi yikamaya başladım kapı açıldı ve içeri Yaprak geldi burnu kaniyordu hemen yıkadı burnunu.
Ben ona "Yaprak iyi misin?!"diye sordum.
O bana endişeli bir sekilde baktı ve "bir şey yok!" dedi.
Ben unursamadim artık Yaprak'ın sert cevaplarına alışmıştım.
Derin ve Turna ya anlattım; Yaprak muhtemelen çok ders çalışmaktan burnu kaniyordur.Bugün bir tane sınav olduk ve sonuçlarını hoca hemen okudu.
Sınıfta birinci gene Emre, ikinci Yaprak'tı...
Öğlen olmuştu.
Küçük bir hata yapttım hoca beni kovalamaya başladı; tamam biraz garip gelebilir ama bizim hoca çatlak olduğundan beni kovalamasi gayet normal.( 😂😂😅😆 )
Ben hoca dan kaçıyordum bahçeye çıktım beni hala kovaliyordu...
Sonra, pat küt, birisinin üstüne düştüm bi baktım Emre...
O anda gülme krizine girecektim ki, karşımda Emre olduğundan komik görünmek istemedim.
Ben ona, o bana baktı; hoca bana "gel buraya!"diye bagiriyordu.
Hemen kalktım ve kaçmaya devam ettim.
Emre gülmeye başladı.
Gülmesi de gayet normal, 30 yaşlarında Hoca nın 16 yaşında bir öğrenciyi kovalamasi ne zaman görülmüş bir şey???Okulun arkasında olan öğretmenlerin arabalarının olduğu yere gittim hoca neyse ki beni kaybetti.
Ama hoca dan gene de kurtuluş yok...
Biraz soluklandim ve bir anda bir kadının birisine bağırdığını duydum.
Sesin geldiği yere kadar gittim, duvarın arkasına saklandım ve gizlice o kadına bakttim.
Kadın Yaprak'ın annesiydi Yaprak'a bagiriyordu.
Yaprak da kafasını aşağı eğmiş bir şekilde annesinin ona bagirmasini dinliyordu.
Annesi "Yaprak, sınıfta birinci olman lağazım!!! Eğer birinci olmazsan istediğin şeyler olmaz.
Sana bir sürü ceza verir veya babanın yanına gonderirim!!"Yaprak in annesi ile babası ayrıydi; ama babası nerde yaşıyor hiç bilmiyorum..
Devam izlemeye koyuldum.Yaprak'ın annesi tam Yaprak'a tokat atacaktı ki ben buna bir son vermek istedim ve yere taş attım ki duysunlar diye.
Kadın hemen elini indirdi ve sinirli bir şekilde arabasına binip gitti.
Yaprak yere çömeldi ve ağlamaya başladı.
Ben de duygulandım, gözümden bir iki damla düşüverdi.
Yaprak'ın yanına gitsem mi diye düşündüm ama sonra vaz geçtim çünkü belki daha da sinirlenebilirdi.Bu gördüklerime inanamıyordum.
Derin ,Turna ,Yunus, Can ve Oğuz'a anlattım hepimiz de üzülduk...Umarim Yaprak'ın annesi Yaprak'a bir şey yapmaz...
Yaprak buna bir son verecek mi? Bir sonraki bölümü bekleyin.
Lütfen beğenmeyi unutmayın 😊 😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanusumdaki Inciler
Novela JuvenilHer şey Aylin in yeni lise ye transfer olmasıyla başlar. Yeni arkadaşlar, düşmanlar ve yeni hayat... Aylin in hayatı değişecek bazı zorluklarla karsilacaktir...