-2

49 3 2
                                    

Okulumun ikinci günüydü.
Acaba bugün nasıl bir gün olacak diye merak ediyorum doğrusu.
Bisikletimi aldım ve okulun yolunu tuttum.
Okula gittiğim de Derin ile karşılaştım.
Derin ile sınıfa girdik yerimize oturduk.
Ben en önde oturan kıza baktim bana baktı ve hemen kafasını çevirdi ben unursamadim.
Şeytan üçlüsü sınıfa girdi bana yaklaşıp ilk günümun nasıl geçtiğini sordular.
Ben ise "Çok iyi geçti aslında" diyerek sırıttım.
Azra ise hemen atıldı "Bu fazla uzun surmeyecek!"
Ben de sırıttım ve diğer ogrencileri gozlemlemeye başladım.
Canım sıkılınca genellikle insanları gözlemlerim ve nasıl biri olduklarını anlamaya çalışırım.
Ben herkese sıra sıra bakiyorken bir oğlanın bana baktığını gördüm.
Yakışıklıydı ve süper bir gulumsemesi vardı Yunus un arkadaşiydi ama Emre ile hiç takilmazdi.
Derin e hemen bu çocuğu sordum bana bakarak güldü ve "Onun adı Melih, beyaz atlı prens ,okulun basketbol takımında, yakışıklı ve cok tatli" dedi.
Ben Derine bakıp aşık mısın yoksa dedim Derin bana baktı ve" şimdi öldün sen" dedi ve beni sınıfta kovalamaya başladı.
Ben Derine bakarak kosuyordum ve birisine çarptim önüme baktığımda önüm de Emre yi gördüm benim gozlerimin içine bakıyordu ben de onunkilerine...
Sonra ben dayanamadim ve özür dileyip sınıftan çıktım ve lavaboya gittim arkamdan Derin geldi.
Ben aynanın karşısına geçtim bir an onun gözlerine bakınca insan bir değişik oluyor ve urperiyor.
Derin bana baktı ve "cok yakindiniz, ilk kez ben Emre nin bir kızın gözlerinin içine öyle baktığını görüyorum" dedi.
Ben ise karşılık vermedim "biz ne diye lavaboya geldik?!" dedim.
Derin ve ben güldük ve lavabo dan çıktık; Turna ile karşılaştık Turna ya anlattık o da şaşırdı.
Turna:"Bugün Derin ben ve Yunus seni bizim çete ile tanistiricaz" dedi.
Ben heyecanlandim nedense.
"Bir şey sorcam da Emre sizin çete de mi yani gecende onu Yunus ve diger oglanlarla beraber gördüm.."dedim.
Turna :"Yok yaa onlar bizim çete değil ve Yunus la Emre çok yakın da değiller, Emre nin sadece bir tane en yakın arkadaşı var çocukluk arkadaşılar ama genellikle tek başına takılır yemeğini de genellikle kendi yer çünkü Emre nın en yakın arkadaşı yani Suat farklı sınıfta ve her zaman okula gelemez..."

...
Öğlen olmuştu öğle yemeği için kantine gitmiştik.
Turna ,Derin ve Yunus beni çete ile tanıştıracak lardı.
İki oğlan geldi yanımıza biri uzun sarışın ve yeşil gözlü diğeri ise kahverengi saçlı beyaz tenli orta boy da biriydi.
Turna tanıştırdı.
Sarışın olan basketbol takımında ve cok popüler olan Oğuz, en serseri olan ve agresif olan Can.
Ve muhabbet ettik baya bi iyi anlaştık ikisi de 2-C ye gidiyordu.
Hemen yan siniftaydilar.
Oğuz un peşini hiç bir kız bırakmazdı geçen de tuvalete kaçan kız da dahil, ama o daha sakin ve utangaçti Oğuz a karşı ;Oğuz o kızın yani Çiçek'in kendisini sevdiğini bilmiyordu Turna Derin o şeytan üçlüsü (ve artık ben) biliyorduk Çiçek'in Oğuz'u sevdiğini Oğuz'a soylemiyorlardi bu yüzden ben de söylemedim.
Kantin de baya gülüş tük kaynastik ve benim gözüm Emre ye kaydı tek başına yemek yiyordu.
Yerin den kalktı yemek tabağını yerine goturmeye gitti ve bir kız ona yanaştı ve bir mektup verip kaçtı Emre tabağı bıraktı yerine, ve mektubu açmadan çöpe attı ve "Ahh beni artık rahat bırakın!"dedi.
Bunu nasıl mı duydum o sırada onun yanına doğru gidiyordum tabagimi bırakmak için...

Okul çıkış zili çaldı ve Turna "Bu aksam bize gelin yemeğe, ev de kimse yok"dedi.
Biz de onayladik.
Herkes evine doğru koyuldu...
Bense bisikletimin yanına gittim ve zincirin takildiğını gördüm tabii sinirlendim ve içimden lanet ettim; bunu büyük ihtimalle o sinir bozucu üçlü yaptı diye düşündüm çünkü bugün hiç bir şey yapmamışlardı...
Ben ne yapıcam şimdi otobüs için param da yok ki ,yuruyemem de ev uzak.
Sonra bir mucize bugün bana bakan çocuk yanıma geldi yani Melih ve yardım lağazım mi diye sordu ben kafamı salladım ve gulerek yanıma geldi ve hemen düzeltti ben teşekkür ettim ve
iyi gunler dedim sonra da evime gittim.
Annem den Turna ya gitmek için çok kolay izin aldım çünkü annem benim sosyalleşmemi çok isterdi de ondan.
Hemen üstümü giyindim. 👇

Sonra Turna nın evine gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra Turna nın evine gittim.
Evi normal ama biraz eski apartmandı.
Beni içeri aldi.
İkinci gelen bendim.
İlk Derin gelmişti,koltuğa oturduk ve diğerleri gelene kadar muhabbet ettik.
Kapı zili çaldı Turna kapıyı açmaya gitti ellerinde poşetlerle Oğuz, Yunus ve Can geldi.
Hep beraber sehpanin baş ucuna oturduk ve abur cuburları açttik, şişe çevirmece oynadık; Oğuz'a birisini sevip sevmediği soruldu Oğuz ise hoşlandığım bir kız var ama söylemem dedi biz de söylemesi için ısrar ettik ama soylemedi "başka sefere hazır olduğumda söyleyeceğim" dedi.
Can in zaten sevdiği olamazdı kızlarla sadece kanka olabilirdi asla sevgili olamazdı.
Yunus ve Turna zaten sevgili ama Turna Yunus'a bir soru sormak istedi "Damla gelse sana çok aşığım eğer benimle çıkarsan sana motorbisiklet alırım dese çıkar mısın?"
Yunus biraz düşündü ve tereddüt ederek "Hayır " dedi.
Bunu söylemek onun için zor olmuştu çünkü motorbisiklet leri çok severdi ama Damla yi da sevmezdi...
Ben Derin'e sorucam dedim herkes Derin'e baktı.
"Derin sen Melih'ten hoşlanıyor musun ?"dedim.
O ise biraz kızardı ve "Galiba evet"dedi.
Herkes oooooooo diye bağırmaya başladı bi benim dışımda.
Ve Oha Derin birisini seviyor dediler ben anlamadim ve ne diye sordum.
Can cevap verdi "Şu ana kadar Derin hiç kimseyi sevmemisti bu büyük bir şok"dedi gulerek.
Sonra film açtık ve pizza ismarladik...
Çok güzel geçti ; ben Derin ve Oğuz ile eve doğru yürüdüm evlerimiz meğer yakınmış.

Ve ikinci gün de bitmiş oldu bakalım yarın ne olacak.
Yatağıma yattım ve hayal kurmaya başladım...

Umarim begenmişsinizdir.
Lütfen vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum 😊 😊

Okyanusumdaki Inciler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin