hızlı gelişen hayat..

2.1K 106 28
                                    

Yorganın sıcaklığını iyice üstüme çekerken hayatımda bu kadar huzurlu uyuduğumu hissetmemiştim. Sanki yıllardır uykuya hasrettim ve ilk defa uyumuştum. Uykunun huzurunu ilk kez hissediyordum.. İlk kez rüyalarımda bile mutluluğumu hissediyordum. İzmir’in sıcak havası odamın içinde tüm güzelliğiyle dururken bir parça daha uyumanın bir zararı olmayacağını düşünüp yorgana daha sıkı sarıldım. Ama aniden açılan kapı aralamamak isin ısrar ettiğim gözlerimi yavaşça araladı. Ayten teyze odada telaşla dönerken anlamsızca ona bakıp tekrar kapattım gözlerimi. Ama bir el tarafından yorganım çekilince gözlerimi bir kez daha araladım. Karşımda kocaman bir şekilde açılmış ela gözler ve çatık kaşlarıyla Ayten teyzem duruyordu. Güneş ışıkları perdelerin arasından odama dolarken gözlerimi kıstım. Sorun neydi? Ayten teyze benim gözlerimi açmamla geri arkasını dönüp içinde eşya olmayan dolabıma yöneldi. İçinden bir pantolon ve bir t-short çıkarttıktan sonra arkasına baktı. Bense hala yatakta onun ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Sinirli duruyordu. Ve oldukça hızlı olmaya çalışıyordu. Elindeki kıyafetleri yatağa bıraktıktan sonra masaya yöneldi. Tarağı aldıktan sonra yatağın başına geri geldi. Bir şeyler oluyordu ama ben kaçırıyordum. Başımda beklerken saclarımı tepeden toplayıp yatakta bağdaş kurdum. Uykum henüz açılmamış ve ben henüz uykuya doyamamıştım. Gözlerimi ovuşturup Ayten teyzeye bakmaya devam ettim. Onun ela gözleri benim kahverengiliklerime değiyordu. 

" e hadi ama tüm gün prenses hazretlerini mi bekliycem ben !"

Aşağıdan baranın bağırışıyla kafamı kapıya cevirdim. Evdeki acele de neyin nesiydi. Yoksa sabah kahvaltısını kaçırmıştım ve herkes masa da beni mi beklemişti. Türk filmlerinde olan klasik kahvaltı saati mi vardı bu evde! Dün baranın azar yemesi üzerine bu konuda hassas olduklarını anlamıştım. Ama uyku daha ağır basmıştı. 

"Uy hala bakayi.. Kiz kalk.. Baran köpürdü asaguda." 

Anlamaz gözlerle Ayten teyzeye bakarken onun dediklerini de anlamamıştım. Baran beni neden bekliyordu ki. Ayten teyze anlamadığımı anlayınca elimden tutup ayağı kaldırdı. Kıyafetleri elime tutuşturduktan sonra kapıya yöneldi. 

" baran okula goturecek senu.. Ama cabuk ol.. Saat sekuz bucuk"

Dun Hulusi amcanın aksam yemeğinde dedikleri aklımda dönerken dudaklarımı ısırdım. Dun barana terslenip kapıyı çarpmış ve şimdi de geç kalmıştım. Aceleyle üstüme kıyafetlerimi geçirip saclarımı toparladım. Çantamı da elime alırken heyecanlanmaya başlamıştım. Hem okul hem de baran heyecanı vardı üzerimde. Burnumdan getirecekti. Merdivenlerin ucundan hole bakarken ellerini göğsünde birleştirmiş baranı gördüm.. Sinirli duruyordu.. Fazla sinirliydi. Aylin’le olan planlarını bozmuş ve baranın basına bela olmuştum. Hakli olabilirdi.. Merdivenlerden aceleyle inerken Haruncun da kapının önünde sırıttığını frak ettim. Bu durumdan oldukça memnun duruyordu. Son iki merdivene geldiğimde nefesimi düzene sokmaya çalışarak 
" geldim " dedim. Baran umursamazca dışarı çıkarken homurdanıyordu. Harun sırıtarak yanında giderken bana da bir göz kırptı. Gülümsememi ona bahşederken Ayten teyze elime tutuşturduğu poğaçalar ve öpücükleriyle beni uğurlamaya başlamıştı. Bu çok garipti iste. Genelde sabahları okula giderken yengemin azarları ya da amcamın terslenmeleriyle giderdim. Yunus evde olmazdı ben çıkarken bu yüzden beni sevgiyle yolcu eden de olmazdı. Annemin yokluğunu hissettiğim anlardan biriydi bu zamanlar. Kaç kez okula ağlayarak gittiğimi bilirdim. Yunusla giderken de genelde yengem yunusa sarılır öper bana bir günaydını bile çok görürdü. Beni sevmemesini anlasam da evinde yasayan birisini yok saymak! Tam yengemin tarzıydı. Simdiyse bana sarılan benim için telaşlanan biri vardı. Anne yarısı teyzedir derlerdi. Ve Ayten teyze benim anne yarım hiç tadamadığım anne sıcaklığımdı. Saclarımı okşadıktan sonra son bir kez daha alnıma öpücüğünü bıraktı. 

SALINCAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin