---
Duyularımızla algılaya bildiğimiz bu evreni, duyularımızla algılayamadığımız varlığı belirsiz bir yaratıcıya mı bahşedeceğiz? Asla!
---
Bu kızı biraz daha zorlama vaktiydi.
"Yazık size, tüm hayatınızı varlığı belirsiz bir yaratıcıya inanarak mahvediyorsunuz. Kendinizi boş yere kısıtlıyorsunuz."
Yüzüme bakmadan devam etti konuşmasına,
"Varlığı belirsiz mi? Böyle bir kudret sahibinin var olup olmadığını yalnızca evrendeki tasarıma bakarak bile anlayabiliriz. Düzende tek bir sapma yok. Sanatında tek bir kusur yok. Sanatlı bir eser, sanatkarı icab eder. Sanatkarı inkar etmek, sanatıda görmezden gelmek değil midir?"
"Doğa tasarımsızdır. Eğer tasarımlı olsaydı, biz tasarımlı birşeyi diğer şeylerden ayıramaz ve onun tasarımlı olduğunu anlayamazdık. Doğada tasarım yoktur. Örneğin yere bir boya döküldü diyelim, bu bir tasarım mıdır? Eğer evren, yani herşey tasarımlı ise bununda tasarım olması gerekmez mi? Siz yobazlar herşeye tasarımlı diyorsunuz. Eğer herşey tasarımlı olsa, tasarımlı olan ve olmayan şeyleri nasıl ayırt ederdik? O yüzden iddian tam bir saçmalık ninja." dedim.
Söylediklerini dikkatle dinleyip bir süre sessiz kaldıktan sonra Mehmet hocaya izin istercesine bakıp konuşmaya devam etti.
"Saçmalık demek ha? Bu kadar kör olmak için ayrı bir çaba sarfediyor olmalısın. Evren tasarımsız, biz tasarımsızız öyle mi? Vücudumuzda tırnağımızdan kirpiğimize her birinin ayrı görevi varken, vücudumuzun bile çözülemeyen binlerce gizemi varken ve her gizem çözüldüğünde dünyayı şaşırtan sonuçlara ulaşılırken evren tasarımsız, biz tasarımsızız öyle mi? Madem tasarımsızız, hadi vücudundaki en basit parçanın bir benzerini yapsana öyleyse. Hangimiz bu adar ince düşünüp böylesine muazzam bir yapıyı yoktan var edebilir? Kendinizi maymundan geldik diyerek daha ne kadar aşağılayacaksınız? Aç gözlerini ve doğada ki uyuma bak, bunun tesadüfen oluştuğunu söylemekten daha komik ne olabilir? Evrendeki herşey birbirine bu kadar bağlıyken bunlar tesadüfen oluşmuş olabilir mi? Evrendeki muazzam dengeyi hangi güç yapabilir ki Allahtan başka? Örneğin dünya bir santim ileri güneşe yaklaşsa yanar, bir santim uzaklaşsa donarız. Oysa ki dünya milyonlarca yıldır yörüngesinden sapmamıştır. Bu da mı tesadüf? Allah yoksa eğer bunca alem, bunca kainat, bunca feza, bunca arz nasıl meydana geldi söylesene? Hepsi tesadüf mü?"
"Kendinizce haklısınız sadece, fizikten haberiniz yok! Fizikte big bang teorisi var. Evrenin oluşmasıda bu teoriye bağlı."
Sözümü yarıda kesip konuşmaya başladı,
"Buna kalben inanıyor musun? Bir patlamayla denizler, ağaçlar, doğa, gezegenler, biz... Daha milyonlarca şey bir patlamayla gerçekleşti öyle mi? Madem bir patlamayla gerçekleşti, uzayda gerçekleşmekte olan patlamaların neticesinde neden birşey meydana gelmiyor? Hadi bunu da açıkla?"
Kısa bir süre sessiz kaldı. Benden cevap bekliyordu. Ama buna cevap vermeyecektim. Çünkü söyledikleri saçmalıktan ibaretti. Bilimi reddetmekti. Benden bir karşılık alamayınca konuşmaya devam etti,
"Her ne kadar beyninizi bu safsatalarla ahiretinizi yaksanızda başkalarını zehirlemenize hatta sizinde daha fazla zehirlenmenize izin vermeyeceğimizi bilin. Bizim bu ibadetlerimizi boşuna yapmadığımızı, benim bu örtüyü boş yere takmadığımı, bu davanın boş bir dava olmadığını, hak dava olduğunu bilin." dedi. Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.
"Dur tahmin edeyim. Neden bu sıcakta simsiyah giyiniyorum değil mi? Neden kendimi bu kadar saklıyorum ve değersiz gibi gösteriyorum? Tüm bu saçma soruların tek bir cevabı var. Senin sandıklar dolusu altının olsa o altınları insanların görebileceği, ulaşabileceği bir yerde mi muhafaza ederdin? Yoksa kimselerin göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde mi? Ulaşamayacakları, göremeyecekleri yerde öyle değil mi? Çünkü değerli şeyler muhafaza edilir, saklanır.
