çok korkuyorum...

10.7K 800 112
                                    

Altay bebeğini göz gözü görmeyen tipi altında ,Hakkari il  sınırının beş altı kilometre ötesindeki intikal bölgesine indirirken makinenin alarmı müthiş rüzgar yüzünden  sürekli ötüyor,gövde  çatır çatır seslerle silkeleniyordu .
"Fazla tutamam ,hızli ol....Lanet olası....."
Diye bağırdı yolcusuna. ..
Bu tipide, adama sesini duyurması nerdeyse imkansızdı.
"Ilerde yamacın dibine iniyorum,  oraya gelirsin , çok oyalanamam , .aşağıda yaralılar var."
Sıkı bir rüzgar  aracı hızla   kayalıklara firlatmisti, gövdeyi santimle parcalanmaktan kurtarırken inledi oğlan.
"Siktir ....hassiktir..,,atla !"
genç pilot, zorlukla araca kumanda etmeye calisirken bildiği ne kadar galiz küfür varsa sıralamaya baslamistı, kulakları sağır eden alarm sesini susturmayi başarıp,  kumandaya asilirken, yanına çökmüş tek kelime etmeden dişlerini kenetlenmiş yolcusu yerinden fırlayıp helikopterin açık kapısından , iki kisinin bile  yanyana ayakta duramayacagi kadar daracık bir kaya cikintisina atladığı gibi kendini aşağı salip, kayaligin dibine doğru hızla koyverdı vücudunu .
Altay onun koca gövdesinin  tepeden aşağı zarifce süzülüsünu takip ederken havalandı yeniden.
Onbes dakika sonraysa  ,telsizde anons gecilen yerden , baskina ugramış kücük bir grubu kurtarmak uzere sabaha karşı sahaya  biraktigi Mehmet le timini almak uzere tekrar konmuştu.

Altay ,araca acilen taşınıp yatırılan iki yaralı er  , Uğur ve Yavuz un peşinden düzlükte toplanmış beklemekte olan  oniki çaylak ve de  grubun geri kalanıyla beraber helikoptere sıkışan   Ayşe tegmen i sertçe azarlayan  Mehmet le göz göze geldi.
Tamamdır...
Adam askerini karşısına cöktürürken  sakince başıyla arkalarını işaret etmişti.
Geliyor...

Sonunda bekledigi yolcusunun da karda kaya kaya helikoptere doğru  kosturmakta olduğunu gördü pilot...mehmet in yanına konuşlanmış olan Ugur komutan, elini uzattigi gibi adamin büyük avcunu yakalayıp hızla içeri  çekmişti .
tam o sırada havalandı araç.

Mehmet karşısına geçip oturarak sırtıni dayadığı yerdeki tutacaklari kavrayan Vardar la sessizce  bakısti .
Rahatlamıştı .....
koca makedonun bütün gün ve geceyi burada geçirdiğine yeminli ifade verecek en az yirmi asker vardı şu an.
Sonra yeniden  yanina çekip  oturttuğu askerinin, bileğindeki yaraya tampon yapmaya çalışan genc kıza dönüp dişlerini sıktı
Genç kız, sarışın bir kadın askerin  ,bileğindeki  açık yarayı bandajlamasini seyrederken dudağını ısirıyordu .
Yavuz un gözü de diğer küçük aceminin üstüne dikildi.
Becerikli parmaklarıyla yarayı hızla temizleyip kapatmasına hayran hayran bakmaktan alamadi kendini.
Bir an için kız  da ışık ışık gözlerini kaldirip komutanına mahcupca bakmıştı.

Ayşe  ....
Mehmet Alemdar in öyle kıymetlisiydi ki adam çocuğun bileğindeki sıyriga bakmıyordu bile....
Yavuz Mehmet in omuzunu sıkarak sakinleştirdi .
Gene de aşık oldukları çocukları intikal e yollamak, sonra oturtup yaralarını sarmak çok ağır geliyordu iki kafadara .
Vardar i kesmeye başladı yan gözle...
Hiç bir sey anlamak mümkün olmayan ifadesiz suratına baktı...
Onun için içi titredi...
Adamın baş etmesi gereken şeyi düşündü....
O ,berbat pişmanlık duygusuyla kavrulmanin ne demek olduğunu. ....

Araç yan yatıp burnunu Türk sınırına  doğru çevirirken Mehmet
kızı yavaşça dirseginden tutarak yamacına çekmiş , çenesini hafifçe koşarken  kulağına fısıldamisti.
"Bi gün beni  korkudan öldüreceksin asker, ben sana ne dedim....."
..........
..........

Saliha Polat yarım saatten fazladır ,ofisteki özel odasında  ,üç kisilik yüksek kalite deriden  kanepesinin ucuna poposunu iliştirmis,  koltugun  tamamini kaplayarak,  kıvrılmış uyuyan devasa adami seyrediyordu.
Oraya hjç bir şekilde sığması mümkün değildi.
Omuzuna sardigi battaniyeyi düzeltirken düsünceli yüzünden hic bir sey anlasilmiyordu.
Oğlan kendini buraya attığı gibi  yere çökmüş, koca govdesini saga sola çarpmaya baslamadan once ,bir zaman sabit bakışını kadının yüzüne dikip onu sahiden korkutmustu.
Sonra...
Ortadaki sehpayi bi tekmede karşı duvara göndermiş,korkuyla gözünü yuman kadın ikinci gümlemede geridin geri acip ,şimşek gibi  yumrugun  dosya dolabini olduğu gibi yamultmus olduğunu gördü, kadın bu gözüpek yiğidi seyretmeye daha fazla dayanamayinca da, ayaklanmış  sakince yürüyüp oğlanın kalın bileğini yakalayarak,annesinden kalmıs olan sevgili komodinini tekmelenmekten kurtarmıştı. 
Nükleer savaş basligi edasıyla yalpalaya yalpalaya odayı saniyede tarumar etmiş olan Vardar zınk diye durmuştu.
Gözleri kan canağı...
Bir kaç saniye sesi çıkmadan...
Caresizce hickirmistı sonra ...
Salya sümük aglamaktan bitkin düşünce de burda sızıp kalmisti, ışte ......

Efendilerin KonagıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin