Saliha Polat uyandırılalı , Hasan Atabey yeni ve henüz deneme aşamasındaki tedavisine başlayalı ve genç Şafak tinerciyle karsılaşalı iki haftadan fazla zaman geçmişti ve neyse ki hayat yavaştan da olsa herkes için düzene girmeye baslıyordu.
Plates stüdyosu harıl harıl calışmaktaydı, kısa sürede Bebek teki mekan kadar ciro yapar olmuştu ve müşteri yoğunluğu yüzünden Gülsah hanım hemen hemen her aksam yukarı ortalık toparlamaya çıkmaktan helak oluyor fakat bu yeni düzen ,aylık bütçelerine gayet önemli bir katkı sağlamış oldugundan hiç sesini çıkarmıyordu.
Olsun varsın , böyle rahat işyeri nerede bulursun.
Sorunsuz yumuşak huylu patronlar....
Bol malzeme,
Onu şöyle ,bunu böyle yap diyen yok...
Kadıncagız insanlara nshcup olmamak icin elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu .
Temiz ve ahlaklı iş gördün mü , allah da sana bir sürü kapı açıyor ,bak.....Kadının ise geldiği aksam vakitlerinde genellikle diğer calısan gençler ayrılmış Mirgün beyin yeni ise baslayan kız kardesi İz hanımla Yetkin beyin erkek kardeşi genc Sezgi bey evine gecmeden önce onu karşılıyor oluyorlardı .
"Abla bildiğin gibi takıl , abim temizlikten çok memnun."
Demişti bir sefer oğlan .
"Yukarıda bir mekan daha var bizim...hani senin kızın çalıştığı .oraya da başlasan, istiyor. ..
Nasıl yapsak?
Gündüzleri iki üç saat gelsen yeter .kızlar ortalığı toparlasa da dip bucak temizlik yapacak vakitleri olmuyor ..
Senin kadar temiz de değiller ,allah biliyor.
Seni çok yormayız .
Orada hareket genellikle akşam üstü başlıyor ,bütün gece sürüyor.bir konuş istersen Kemal abiyle."
Demişti.Bir iki akşam sonra cekinerek konuyu açtığı zaman Kemal bey karısına kızacağı yerde memnun bile olunca Gülsah hanım sevinçle gidip gelmeye başladı yeni iş yerine.
Adam gercekten sevinmisti çünkü artık burnunun dikine gitmeyi seven büyük kızı için endiselennesine gerek kalmayacakti.
Ana kız bir arada..
Üstelik eve iki adım yerde.
Kendisj zaten genellikle, keyif içinde küçücük bahcesinde vakit geçiriyor bazı akşamlar kendisi gibi arkadaşlarının takıldığı gaziler kahvesine gidip eskileri yadediyor, evde acılar içinde inleyip duran küçük kızına dikkat bile etmiyordu.
Kötü ve ilgisiz bir baba olduğundan değil ,evin ahalisi büyük dikkatle çocuğu ondan gizlediklerinden ..
Şafak büyük oranda iyileşmiş morartıları sarıya dönüp hafifletmiş olsa da günlerdir istediği gibi calışamamak yüzünden bu sezon icin büyük endişe içindeydi.
Yürüyüşler hafif koşular esnemeler gece yatakta aglaya ağlaya uykuya daldıracak kadar kızın canını acıtıyordu, yetmezmiş gibi gece rüyalarında fouete lerinin arabesk inin bozulmuş olduğunu , sınıfındaki bütün rakiplerinin kendisine güldügü görüyordu ...
Kendini iyi hisseder gibi olduğu geceler, yukarı katta biraz ısınıp ufaktan şase, batman veya sıçrama çalışmaya başlamıştı ..annesi üst salona temizliğe gittiği vakit o da çıkıp öndeki büyük salonu kullanıyordu
Gece karanlıkta ..
Söz verdiği gibi.
Karnı ve bacakları ağrılar içinde kalana kadar .
Bazen sadece biraz kabriyol...
Neyse ki bombostu.
Yerler en iyi cins parke..
Okuldaki dans salonunda olduğu gibi..
Çarpabilecegi eşyalar , plates yatakları ya diğer odalarda ya da kendini sakatlamayacağı dip köşelerdeydi.
Her seye rağmen bu kadarcık çalışma bile yoruyor hala.
Annesi bir kaç defa yanaşıp uyarmıştı
"Simdiden bu kadar zorlama çocuğum, allahın günü çok...
Iyilesince calışırsın..
Böyle ağlaya ağlaya çalışma mı olur
Daha kötü sakatlanırsın sonra bak.."Ter içinde ve titreyerek duran kız, kadının en kıyamadığı çocuğuydu,
Bütün cocuklugu zayıf ve hastalıklı geçmis,
Onu doğuruncaya kadar dokuz ay sırt üstü yatması gerekmişti cünkü , doktor anneye zarar verdiği için bebegi almayı bile düşünmüştü..
Allah korusun..
Düşmemiş tutunmuştu ama Şafak hanım ,büyük bir azimle ...
Günü daha dolmadan ve minnacık dogdugunda kucağına verdikleri zaman gözlerini açıp büyuk bir dikkatle annesine bakmıştı.
Bir prematüreden hiç beklenmeyecek şey....
Aslinda hic bir bebekten beklenmeyecek şey..
Anacıgının eteğinde ayrılmadan gelmişti bu yaşa kadar.
Öteki maymun iştahlı daldan dala atlarken
Resim yapacam..
Yok basketbol öğrenecem....
Sıkıldım ,tahta boyamaya gidicem....
Liseyi zorla bitirmişti Halide ....
Veli toplantılarında kadının yüzünü hep yere eğmişti ...
Kemal bey kara kara , erkek olaydı bari sanayide işe sokardım diye düşünürken kizı lise diplomasi elinde karsısına dikilip ben yeterince okudum baba, artık kendime iş bakıcam, iş kadını olacam
Diye karşısına dikilmişti ışte...
Sonra ışte ,altı yılda ondan fazla yere girip çıkmıştı...
Bu içkili lokanta mıdır nedir, en çok bunda sebat ettiğinden , adamcağızın da sesi cıkmıyordu artık, ne yapsın.
Beş yaş küçüğü Şafak a da evin annesi olmak düşmüştü böylece. Kücücük ellerinde toz bezi, gündelige giden annesinin yerine okuldan ve baleden arta kalan zamanlarda mutfağa girip basbayağı kap kap yemek yapar, ortalık temizler olmuştu....
Yorgunluktan oturduğu yerde sızıp kaldığında , üşütüp atesi cıktıgı zamanlar falan ortalikta gözükmez ,kendi kendine ilacını, bitki çaylarını alır yatağına girer....
![](https://img.wattpad.com/cover/108118691-288-k251627.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efendilerin Konagı
Novela JuvenilYonca ,korüdordaki eski ankesörlü telefon kulağında , duyduğu şeyden emin olmayarak korku içinde dikilmiş ,sesi titreyerek konuşmaya çalışmıştı. "Ama...ama...Dönmezsin ki...." Demişti.. "Artık dönmezsin sen...dört yıl...hiç gelmedin.. Hiç gelmedin...