Kemal Çakıroğlu Lara dan gelen telefonda haberi aldığı zaman toplantı salonunda oturmuş , asistanı, çevirmeni genel müdürüyle beraber uzak doğulu bir şirketin müdürleriyle tele konferans görüşmesindeydi.
Bodrum da tatil yspmakta olan kızının nefes nefese sesiyle anlattıklarını dinlerken bir anda çözmüştü olan biteni.
"Ne?"
"Ekran başındayım baba."
Diyordu çocuk.
""Bütün kanallar yayını kesti, adliyeye canlı bağlandılar ."
Adam olduğu yerde koltuğunu devirerek ayağa fırlamış, kül rengi olmuş yüzüyle asistanına bütün randevularını iptal etmesini söylerken kapıya doğru atılmıştı.ofisten fırlayıp asansöre koşarken kadıncağız cüzdanıyla arabanın anahtarlarını peşinden zor yetiştirmişti.
Allahım...
Allahım...
Allahım diye içinden yalvarıyor,
Panik içinde titreyen ellerle aracı açmaya çalışırken icinden bir dua bir
küfür ediyordu koskoca adam....
Eli telefonuna gitti tekrar, Ali Eren i ,çaldırdı
Allahım yardım et..
Çaldırdi....
O acmayınca paniği daha da arttı,yine Derya yı çevirdi bu sefer...
Aracı calıştırıp şaha kaldırır gibi ,delice fırladı yola....
Genç avukat anında cevap vermişti.
"Neredesiniz?"
"Çapa ...En yakın burasıydi..abi sakin...Kemal Bey..."
"Geliyorum...onu hayatta tut oğlum , geliyorum ben."
Titreyen sesiyle daha fazla konuşamamıştı.
Karma karışık olmuş zihninde düşünebildiği tek şey, kadını kaybedebilecek oluşuydu.
Korku içinde tekrar tekrar
Lütfen geç kalmamış olayım...
Lütfen
Inatçı keçim ,dayan ...
Dayan kızım....
Beni bırakıp öylece gidemezsin...
Böyle olmaz...
Böyle olmaz ,kadın .
Sana daha hiç doyamadım ben...
Telefonu yan koltuğa doğru fırlatırken vitesi takıp gazı köklemişti................
Onu hayatta tut...
Demişti.
Telefon elinde öylece kaldı Derya ,
Ameliyathane kapısında çöküp kaldığı yerde öne eğilip başını , dirseklerini dizlerine dayadığı ellerinin arasına aldı.
Vücudu titreyerek gelmişti hastaneye .
Henen arkalarındaki Ali yle beraber.
Allahım ya ölürse..
Ölürse ne olacak....
Yine korkudan içi içini yiyordu.
Yine , her zamanki gibi,..
Bu nasıl bir kader ki, ölüm gelip gene onu bulmuştu...
Dişlerini sıkmaktan çenesi zonkluyordu .
Gene beni sevdiklerimle sınıyorsun be güzel tanrım ...
Yeter artık....
..
Başını kaldırdığı gibi Mehmet Alemdar in merdiven başında belirdigini gördü.
Genç adam hızla yanına gelip omzuna uzandı.
"O nasıl?"
......
...Adliye bahcesinde kadınin aracini delik deşik eden Motorsiklet geldigi hızla dönüp ok gibi çıkışa atılıp sokaktaki trafiğe karışırken ,herkes bir iki saniye yerinde donakalmısti.
Lanet olsun
Lânet olsun
Lânet olsun ...
Ondan sonrasıyla tam bir keşmekeşti ...
Ortalıga üşüşen bir polis ordusu infiali sakinleştirmeye olay yerini korumaya almaya çalışırken kesik kesik bağırdıgını hatırlıyordu..
Ambu..ambulans!!!
. ..Görevliler bağrışa çağrışa, kanlar icindeki avukatı araçtan çıkartıp sedyeyle beklemekte olan ambulansa naklederken, ortalık savaş yerine dönmüştü .
Mahkeme çıkışı zaten orada bulunan bütün kalabalık olduğu gibi başlarına toplanmış, avaz avaz bağıranlar , flaşlar , kameralar, canlı yayın yapan haberciler birbirini eze ciğneye aracı ve içini görmeye çalışıyorlardı.
kadıncağız Derya nın elini sımsıkı tutmuş bayılmamaya çalışyorsa da feci kan kaybı yüzünden çok bitik görünüyordu. .
Ali yse kadının diğer yanında, kendini kaybetmiş titreyerek koşar adım takibediyordu sedyeyi..
Esas kontrolünü yitiren oydu.
Yüzü bembeyaz,kanlı elleri yüzünde...
avazı çıktığı kadar bağırmıstı ...
"ABLA! ."
"İzin verin..."
Diye seslenen sağlık görevlisini duymuyordu bile.
"Açılalım...pardon ....yarali hava alsın..beyefendi...beyefendiii"
Derya nın kadından başka hiçkimse umrunda değildi.O güzel mavi gözlerin feri kaçacak diye kahroluyordu.
"Bilinci yerinde.korkma .."
Oglan arkalarında durmuş, elleri basında inliyordu....
"Ali...o Iyi...korkma...."
Onun Bilinçsizce ileri geri yürüdüğünü gördü.
Bütün gücüyle kükreyerek haykırıyordu.
Birileri onun da basina toplandi.Başsavcı ,yanaşmıs ,oglanı omuzlarından tutmuş sakinleştırmeye çalısıyor,
Seslense de duymayacağını anladı Derya .
Sedye ambulansa yerleşirken onlarla beraber bindi,
Oturdu hemen yan tarafa.itiraz eden olursa diye pasın peşin konusuyordu.
"Ben oğluyum..avukatıyım ..."
Ortağının da kalabalıgı yara yara ambulansın acık kapısına doğru delice atıldıgını , görevli tarafından engellenmeye çalışıldığını görünce ekrar seslendi ,
"Sakin ol...o iyi...o iyi duyuyor musun beni.?"
Sesini sakin tutmaya ,bi taraftan kendini de rahatlatmaya çalışıyordu,çünkü eğer paniğin vücudunu ele geçirmesine izin verecek olursa her şeyi batıracağını hissediyordu,
Geçen seferki gibi...
Bütün ailesini katletmeye çalıştıkları zaman olduğu gibi...... .
O vakit panikten deliye dönüp sağa sola saldırarak sevdigi kızı defalarca incitmişti , yok yere....
Hızla düşündü .
Onlar yaptı.
O Hasan Atabey köpeği yaptı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efendilerin Konagı
TienerfictieYonca ,korüdordaki eski ankesörlü telefon kulağında , duyduğu şeyden emin olmayarak korku içinde dikilmiş ,sesi titreyerek konuşmaya çalışmıştı. "Ama...ama...Dönmezsin ki...." Demişti.. "Artık dönmezsin sen...dört yıl...hiç gelmedin.. Hiç gelmedin...