5.| Umut

2.5K 192 40
                                    

Playlist; Pensees- Dreaveler

5.| Umut

Satırlar arasında yorum bırakmaktan ve fikirlerinizi söylemekten çekinmeyin^^

Geçmişin izleri ruhumda kalmış mıydı bilmiyorum; ama ben sadece şimdini düşünüyordum. Gelecek için tek bir kaygım, tek bir düşüncem bile yoktu. Yüzeysel olarak ne olacağını tahmin edebiliyordum ama hiçbir zaman gelecek için planlar kurmaya başlamamıştım..

Güneşin doğuşunu ve batışını izlerdim sık sık; güneşin doğuşu bana her günümün yeni bir şans olduğunu hatırlatırdı. Güneşin batışı ise huzurla dolabileceğimi söyleyip duruyordu sanki bana.

Çakılın gizemli halleri kasten değildi ama o böyle davrandıkça, kendi oldukça daha fazla aklıma takılıyordu. Zihnimin çekmeceleri tozlanmıştı ve ben yeni bir fikir, yeni bir düşünce getirip koymuştum tozlu raflara..

Efsunun kapıyı açmasıyla Ceyhunun içeri girmesi bir oldu. Beni gördü ve gülümsedi. "Naber Gökkuşağı?"diye sorduğunda dudaklarımı birbirine bastırarak gülümsedim ve başımı sallamakla yetindim.

Ceyhun bizlerden oldukça büyüktü; hafif beyazlamış saçları dağınıktı ve gözlerinin içi kırmızıydı. Her sabah böyle oluyordu, sanki her gece gözlerine işkence ediyordu..

Oturma odasına geçtiğinde bizimkiler onu selamladı. Çakılında geldiğini gördüğümde "Protein Shake hazırladım,"dedim ve bişey demesini beklemeden içeceği mutfaktan getirip ona uzattım. "Enerjin yerine gelir." Bu tavırlarım ona özel bişey değildi, herkese aynı şeyi yapıyordum. Mutfakla ve yemeklerle ilgili olan her şey beni ilgilendirirdi ve benden sorulmalıydı.

Çakıl elimdeki içeceğe baktı, ardından gözleri gözlerime tırmandı. Saçları hafif ıslaktı ama bedenini kurulamıştı ve tişörtünü değişmişti.

Elimden içeceği aldıktan hemen sonra "İçine zehir katmadığından emin miyiz?" diye sordu alaycı bir şekilde. Hayır, canlısına ihtiyacım vardı ölüsüne değil..

"Dora direkt ve acısız ölümlerden hoşlanmaz Çakıl,"diye araya girdi Ceyhun gülerek. Gözlerimi devirdim ikisinede.. "Eğer seni öldürmek isterse önce psikolojik işkenceye baş vuracaktır emin ol."

Çakıl bana göz ucu bakarak içeceğini içmeye başladı ve ben hiçbir tepki vermeden koltuğa, Kenanın yanına geçip oturdum.

"Ceycey lütfen biraz hızlı konuş ne konuşacaksan, yoksa toplu olarak geç kalacağız işe."dedi Efsun mızmızlanarak. "Ha bu arada Çakıl sen çalışmıyor musun?"

Bulut Çakılla bişeyler konuşuyordu, duymuyordum ama öylesine konuşuyorlarmış gibi gözüküyordu. Efsunun sesini duymasıyla birlikte ifadesiz şekilde "Yok,"dedi."Çalışmıyorum."

"Ringe daha fazla çıkacak ama."dedi Ceyhun araya girerek.Çakıl başını onaylarcasına sallamakla yetinmişti.

"Sizin işleriniz ne?"diye sordu düz bir sesle. Sesi Kenan hariç herkesle mesafeliydi. Kenanı önceden tanıdığından kaynaklıydı bence bu durum. "Kenan hariç. Onu biliyorum."

"Ben garsonum."dedi Efsun aniden."Hepimiz yarı zamanlı çalışıyoruz zaten."

"Aynen."dedi Bulut Çakıla bakarak. Üzerinde takım elbisesi vardı, koruma görevlisiydi şirkette; haliyle bize bakarak daha resmi gözüküyordu. "Ben koruma görevlisiyim şirkette."

Çakılın gözleri beni bulduğuda Kenan benim yerime cevap verdi. "Dorada aşçı."

Bişey söylemedi; bir kaç saniye bişey söylemesini bekledim ama söylememişti. Sanki söylemesine ihtiyacım varmış gibi..

Acıya tutkun bedenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin