26.| Kötü insanlar

2K 218 336
                                    

Playlist; X ambassadors - Unsteady

26. | Kötü insanlar

Vicdanı tertemizdi,çünkü onu hiç kullanmamıştı.
-S. Lec

Gözlerimin önünden koskoca ömrüm belirmeye başladı ; benim koskoca sandığım ömrüm aslında çok küçükmüş. Çok azmış. Zihnimde beliren görüntüler öyle hızlı geçiyordu ki ; ben yaşarken bile zamanın bu denli çabucak ellerimden kayıp gittiğini hissetmiyordum. Eğer ölümün kıyısında olmasaydım bugün tanrım, elimden kaçırdığım her şeyin kıymetini bilmeye çalışırdım.

Sadece çalışırdım ; çünkü ben hissetmeyi başarır mıydım bilmiyorum. Belkide bugüne kadar senin beni koyduğun konumu kabullenmiştim ; sen beni vicdandan yoksun bırakmışken bende öyle olduğumu kabullenmiş, kendimi öyle sevmeyi öğrenmiştim. Ama ben hiç aksi olmayı düşünmemiştim, vicdanım olsun,bir şeyler hissedeyim diye hiç kendimi zorlamamamıştım..

Ölüm döşeğinde olmasaydım şimdi tanrım ; her an ölümün olduğunu hatırlar, ne yapmak istiyorsam içimde hapsetmez, yapardım. Çünkü bazen mantığım , bazı şeyleri yapmama izin vermiyordu. Sonuçta ben insandım değil mi tanrım?

Kurşun tam karnımdaydı ; silahın patlama sesiyle tüm dünyaya sağır olmaya başlamıştım sanki. Kendimi bulduktan sonra yenildiğim ilk adam beni gözünü kırpmadan vurmuştu.. Ona kızabilir miydim? Ona vicdansız diyebilir miydim? Neden onu değil, beni seçtin diye sorabilir miydim ona? Buna ne hakkım vardı ki tanrım?

Benim vicdanım var mıydı ki? Ona ihanet etmeye çalışan bir kadındım ben ; hangi hakla beni neden vurdun diye sorabilirdim ki ondan?

"İpek!" diye bağırdığını duydum Çakılın. Bu anda bile dudaklarından çıkan isim onun ismiydi. O an, önemsiz olduğumu hissetmiştim. İlk kez, değerden yoksun olduğumu düşünmüştüm. Ne zamandan beri birinin bana biçtiği değeri benimser olmuştum ki?

Usulca yere yığılırken, diğer adamın sesini duydum. Canını vermesi gerekse bile benim için, bir an bile düşünmez verirdi o adam. "Dora!" Herkesin dudaklarından bir feryat koptu ama tanrı, o an herkesin sesine sağır olmuştu. "Dora!" diye bağırdı tekrar. Çakılın yere yığıldığını gördüm ama ne olduğunu anlamadım, içerideki adamlar koşuştular, acele ettiler ve bu çaresiz bedenleri bu soğuk yerde yapayalnız bıraktılar.

"Bırakın!" diye bağırdı Kenan. Ama benim dudaklarımdan dökülen tek bir isim oldu, oda Çakıldı. Seçim yapmıştı.. Ne düşünmüştüm ki? Sevdiği kadını mı vuracaktı bir yabancı için?

Aslında her seçimde bir çaredir demiş şair.. Onun çaresi benim ölümümdü. Ama, o bir günde iki kadınında ölümüne sebep olmuştu.

Her seçim bir çaredir aslında
Asıl çaresizlik verdiğin seçimin
Zehirli meyvesidir.
Elinden bir şey gelmeyince
Kabullenmek kolaydır.
Asıl çaresizlik
Kendine elimden geleni
Yaptım mı diye sormaktır.
Çünkü asıl çaresizlik
Çareyi geçirmişken eline
Avuçlarının içinden kaçırmaktır (tuncel kurtiz)

Koşarak bana yaklaşan Kenanı gördüm ; görüşlerim bulanıklaşmaya başlasada, gözlerimi asla kapatmıyordum. Hayata tutunmak istiyordum bir yandan ; diğer yandan ise, bu dünyayı terketmek, tanrının cezalarıyla yüzleşmek istiyordum. Tanrı beni affedecek miydi? Ama bu neyi değiştirirdi ki? Sorduğum soru doğru değildi.

Acıya tutkun bedenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin