33.| Karşılıksız

1.8K 174 584
                                    

Playlist; Fikri Karayel - Trenler

33.| Karşılıksız

| Karşılıksız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Efsun

İnsan kendine ihtiyacı olmayanı sevmez. Çünkü kurtarıclık rolü en sevimli vicdan maskesidir.
-Selçuk Tokaç


Her zaman her şeyi önceden tahmin eden birisi olmamıştım. Sezgilerime güvenirdim ama sezgilerim her daim konuşmuyordu ve ben her daim sezgilerime sığınmıyordum. Sadece gözlemlemeyi seviyorum; insanların davranışlarına bakarak, onların ne düşündüklerini anlamaya çalışıyorum çoğu zaman. Her gördüğüm insanlara bunu yapmıyorum şüphesiz ; sadece ilgimi çekenlere ve yahutta her hangi bir tehlike kesp ettiklerinde bunu yapıyordum.

Aslında asıl mesele insanların enerjilerini ve frekanslarını hissedebilmemde yatıyordu. Olur ya bazen bir insanı başından beri gözümüz tutmaz ve en sonunda bir foyası ortaya çıkar. Ama bazı zamanlarda bu böyle olmuyordu ; çünkü bazen birini ilk bakışta sevmezdik ama onu tanıdıkça fikirlerimiz değişirdi. Yani asıl mesele önyargıyla, sezgileri karıştırmamaktı.

[ Gençlerrr bildirim gitmiyor çoğunuza o yüzden watty hesabımı takibe alın duyuru paylaşıyorum en azından @helenamorr ]

Bunun içinde insanların bazı kavramları ciddi anlamda bilmesi gerekiyordu, böylece her şeyi karıştırmazlardı.

Kollarımı göğsümde birleştirip, İdil'i izledim. Nedensizce sırıtmama engel olamamıştım ; çünkü onu suç üstü yakalamıştım da diyebilirdik. Ve haklı çıkmıştım. Aslında belkide bu tebessümümün nedeni çok geç olmadan onun bir iş çevirdiğini anlamamdı.

İdil aniden arkasını döndüğünde, beni gördü ve hafifçe dudakları aralandı. Kumral saçlarını yavaşça arkaya ittirdi ve bana şaşırmış bir şekilde baktı. Ama aniden duruşunu değiştirdi ve bana gülümseyerek kendisini toparladı.

Demek kendini toparlayabiliyordu hızlıca; o zaman iyi bir oyuncuydu benim gibi. Gözlerinde şaşkınlık vardı ama gülümsemesiyle bunu saklamaya çalışıyordu besbelli. Telefonu kapattı ve hızlıca arka cebine koydu. Ona yaklaştım usulca. "Bir işler çevirdiğini biliyordum."

İdil anlamamış gibi bana baktı. Bunu yüzüme karşı kabullenecek derecede cesaretli değildi bu yüzdende hemen inkar moduna geçmişti. "Anlamıyorum," dedi İdil pürüzlü bir sesle. Hadi ama, her şeyi kulaklarımla duymuştum ve üstelik beden dili onu ele veriyordu. Alt dudağını sık sık kemiriyordu ve parmaklarıyla oynuyordu. Onu dikkatlice izledim. Ardından eli boynuna gitti ; insanlar gergin olduklarında kendilerini rahatlatmak amacıyla boyunlarına dokunurlardı.

Acıya tutkun bedenler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin