Bölüm:4 (Hogwarts Treni Gibi) – Vega- Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı
Kitaplar ve içerisindeki karakterler sizi asla terk etmez…
Oyun oynadıklarını sanıyorlardı sanırım. İki günde bir konsept değiştirmeyi alışkanlık haline getirmiş gibi.
Yeni kural: Şarkları biz değil onlar ayarlayacaklar.
Şarkıların yazılı olduğu bir kutu, ve çekecek olan bizler. Aman ne hoş. Öyle olunca daha heyecanlı oluyormuş. Düşünsene, Meriç’e Hadise şarkısı geliyor. Sanırım yönetim bir daha bu tatil yerinde olmayı geçtim, Bodrum’da bile yaşayamazdı.
Bize gelen kağıdı gördüğümüzde, kitap okuma saatimiz için ağaçlığa gelmiştik. İrem ve benim isteğimiz üzerine haftada bir gün en az iki saat, ağaçlıkta buluşup, Mozart eşliğinde kitap okuyorduk. Salı günleri 13:00 dan 15:00’a kadar. Çok iyi vakit geçiriyorduk açıkçası. Aynı ortam, aynı şarkı fakat beş farklı dünya. O dünyalardan çıktığımızda hayata devam etmek hepimize kötü gelse de, hiçbirimiz bunu dile getirecek kadar cesaretli değildik.
Okul zamanı o kadar özlüyordum ki bizimkileri. Burada, o kadar eğleniyoruz ki, sanki dünya ve diğer gezegenler her şeyi bırakmış bizim çevremizde dönüyordu. Ne istesek olacak gibiydi sanki. Mutluluğun nasıl bir şey olduğunu tanımlamak zor değil, ama karmaşıktı. Bana göre bizimkilerdi mutluluk. Kardeşten öteydik biz. 3 ay yetmiyordu. Okulların kapandığı gün den bir hafta önce geliyorduk Bodrum’a. O bindiğimiz araba, otobüs, uçak başka bir dünyaya gidiş içindi sanki. Hogwarts treni gibi. Peron ¾’ümüz yoktu belki ama tatil beldesine girişteki yuvarlak tahta vardı. Çiçeklerle çevriliyordu her yaz etrafı. Beyaz, pembe, mor çiçekler, sarmaşıkların üzerine yapışıp tırmanıyorlardır tahtayı ve onu çevreliyorlardı. İşte o çiçeklerin kapladığı tahtadan yuvarlak, hayallerdeki dünyanın girişiydi. Cennetin kapısıydı sanki.
Kitap okuma saatinde içeriye girdiğimizde, mektubu İrem açtı.
Doruk AKSA, Lydia KÖSEN, Meriç ÖZKAYA, Zeynep SEYİRLİ, İrem KOSVOL’a
Sevgili veliahtlarımız;
Yarışmamız da yaptığımız bir değişiklikten bahsetmek istiyoruz sizlere. Bildiğiniz üzere, ‘Müzikle Savaş’ adlı yarışmamızda bu sene getirdiğimiz bir kural ile her grubun üyesi kendi seçtiği birer şarkı seslendirecek ve kendi grubundan birisi ile düet yapacaktı. Yönetim kurulu, yarışmaya bir kural daha ekleme kararı aldı.
Bildiğiniz üzere seslendireceğiniz şarkıyı kendiniz seçme hakkına sahiptiniz. Bu kuralı ortadan kaldırarak yerine, bizim seçtiğimiz şarkıları söyleyeceksiniz. Daha açmak gerekirse, 16 adet şarkı seçtik ve bu şarkıların adlarını birer kağıda yazdık. Kağıtlar bir kutunun içerisine atıldı. Salı akşamı, saat 20:30’da ‘Mavi’ kafede iki grup buluşacak ve kutudan birer kağıt seçecek. Her grup 8 adet kağıt seçebilecek. Yazı- tura atılacak ve hangi grubun ilk önce kağıt çekeceği belirlenecek. Ardından, kazanan gruptan bir kişi gelip kağıt seçecek ve yarışmada o şarkıyı seslendirecek. Diğer gruptan bir kişi gelip aynı şeyi tekrarlayacaktır. 10 adet kağıt tek söylenmek üzere çekilecek. Her gruba iki düet hakkı tanındığından dolayı düet yapacak olanlardan biri gelip kağıt seçecek. Bu böyle devam edecek. Son olarak, iki adet kağıt kaldığında, bunlar grupların kendi içlerinde söyleyecekleri şarkılar olacak. O kağıtları da biz, sizlere vereceğiz.
Yarışma şarkıları bu şekilde belirlenmiş olacaktır.
Saat 20:30’da ‘Mavi’ kafe de görüşmek üzere;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜZÜCÜ
Teen FictionAileleri yakın arkadaş olan iki genç, Bodrumda geçen hayal gibi bir tatil, iki mükemmel yüzücü, damarlarında hızla akan şehvetli gençlik kanı, asla azalmayan gösteriş, 10 taş gibi genç, iki farklı grup ve bitmek tükenmek bilmeyen grup savaşları. ...