Two Prince |Jikook|

2. Bölüm |M|

Büyük kapı açılmıştı.

İki prens hazır bir şekilde karşılarındaki rahipe doğru yürüyorlardı.

Kalabalık iki yanda toplanmış, her bir taraftan gelen krallar, kraliçeler, prensler ve prensesler olaya şahit olmak için bekliyordu.

Dün gece Jimin ilk öpücüğünü eşi olacak kişiye verdiği için pişman olmamıştı, bugün ise ona her şeyini vereceği için duygularını tanımlayamıyordu.

Jungkook, göz ucuyla Jimin'e baktığında bugün diğer iki kez gördüğü günlerden daha da güzel olduğunu fark etmişti. Yüzünü kaplayan gülümseme Jimin'in yüzündendi. Özellikle bu akşam Jimin'e sahip olacağını düşündükçe yüzündeki gülümseme daha da genişledi.

İkili ilerleyerek rahibin önündeki bölmeye diz çöktü ve bir olmalarına giden ilk yolda adım atıldı.

Rahip elindeki iki yüzüğü gösterdi. "Jeon Jungkook'un kullandığı yüzük ve Park Jimin'in kullandığı yüzük. İkisi de burada. Şimdi yüzükleri birlikte eritip baştan iki yüzük yapacağız. Böylece iki parça birbirine karışıp yeni bir bütün olacak."

Söylendiği gibi iki yüzükte ateşte eritilip ustalarca baştan iki yüzük yapılmıştı. Yüzükler soğuk suya bastırılarak tamamlandı.

Jungkook sonunda Jimin'in ona ait olacağını düşünüp heyecanlanırken Jimin zor yutkunuyordu çünkü bugün tüm hayatı boyunca yapmayacağı şeyleri yapacağının ilk günüydü.

Yüzükler ayarlanıp kaba yerleştirilerek iki prensin önündeki yüksek yere konuldu.

Jungkook Jimin'in tarafındaki yüzüğü alarak elini uzattı, avucunun eline gelen küçük elin yüzük parmağına prensin yüzüğünü taktı. Aynı işlemi Jimin'de ona yaptı.

"Kalkabilirsiniz."

Jungkook kalkıp Jimin'e destek olarak kaldırmıştı. Eşi olmaya son bir adımı kalmıştı.

"Artık birsiniz."

Birbirine dönük iki beden duydukları cümleden sonra dudaklarını birleştirip evliliklerini mühürlemişlerdi.

İki yumuşak dudak birbirinden ayrılıp göz göze geldi.

Jungkook etrafındaki kalabalığa aldırmayarak Jimin'in kulağına eğildi. "Artık benimsin."

Geri çekilen çocuk eşinin gülümsemesine şahit olmuştu.

Artık birbirlerine bağlı hale gelen genç prensler kalabalıkla birlikte dans edilecek bölgeye ilerlemişti. Müzik başlamış, prensler ve prensesler dansı çoktan başlamıştı.

Jungkook Jimin'in elini tutarak salondaki kısmın tam ortasına geldi. Eli bırakarak bir kolu önünde bir koluda arkasına aldı, diğer bacağınıda arkaya atacak şekilde önünde eğildi.

Önünde tekrardan beliren elle birlikte Jimin elini ona verip bugünün ilk dansını başlatmıştı.

"Danstan sonra hazırlıklar başlayacak, biliyorsun değil mi?" Jimin'i etrafında döndürüp yine belini sıkıca yakalayarak dansa devam etti.

"Evet."

"Korkuyor musun?"

"Beni korkutacak birine benzemiyorsun." dedi Jimin kendinden emincesine. Bu sözü eşinin başını sallayıp onaylamasıyla kesinlik kazandı.

Düğün devam ediyordu. Evlenen çift ilk dansını ettikten sonra birlikte olmak için büyüklerin huzuruna çıkacaklardı. Bu yüzden ikili ayrı ayrı hazırlanacağı odaya gitti.