Bölüm 20 | Acının Silinmez İzleri

4K 252 177
                                    


Bölüm Müziği :  NF - Breathe



Bar taburesinin adeta ucuna oturmuş, düştü düşecekmiş gibi oturan kıza baktım. Meraklı gözleriyle muhtemelen ilk kez geldiği mekanı inceliyordu. İncecik parmakları dizlerini huzursuzluğunu belli edercesine kavramış devamlı olarak kıpırdanıyordu. Bacakları sürekli bir hareket halindeyken, gözleriyle her yeri tarıyordu. Önündeki içkisine bir kez bile dokunmamış olmasından bana güvenmediği sonucunu mu çıkarmalı yoksa kötü bir içici olduğunu mu çıkarmalıydım, emin olamıyordum. Her ikisi de olabilirdi.

İçki kadehini önüne doğru parmaklarımla ittim. "Korkma, kolay sarhoş olmam. Bu yüzden istediğin kadar içebilirsin" dedim.

Gözlerini bana doğru çevirir çevirmez başını salladı. "Ben içmem" dedi.

"Neden?"

Bakışlarını kadehe doğru indirdi. Düşünceli haline rağmen hafifçe omuz silkti. Sakladığı pek çok şey olduğunu bir kez daha gördüm. Onu bu hale, ölümün kenarına kadar getiren şeyi merak etmeme rağmen sormadım. Sadece kadehi kendi önüme çektim.

Sesindeki huzursuzluğu aniden söküp atarak, "Son çaldığın parça gerçekten senin miydi?" diye sordu merakla. 

Barmene boşalan kadehimi gösterirken gülümsedim. Cevabımı yüzümden okuduktan sonra, "Gerçekten harika bir parçaydı. Defalarca dinledim..." dedi. Dirseğini masaya koyduktan sonra elini ensesine kaydırdı. Yüzünü tamamen bana dönmüştü ama gözleri uzaklarda bir yerdeydi. Zihnindeki o uçsuz bucaksız hayal köşesinden gülümsedi. "Dinlerken sanki...Sanki ucu bucağı görünmeyen okyanusun üzerinde dans ediyorum. Gözlerim sımsıkı kapalı ama bileklerime kadar gelen soğuk suyu hissediyorum, tenimde sıcacık güneşin ışığı, kulaklarımda denizin huzur veren sesi var. Ve yunuslar dansıma eşlik ediyor. Yalnızım... Kendi dünyamda" 

"Sana o dünyayı vermemi ister misin, Elif? Sadece istemen yeterli"

"Sana o dünyayı vermemi ister misin, Elif? Sadece istemen yeterli"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Hare Ilgın-




İnsanları kolayca çözebilen biriydim. Sanırım buna insan sarrafı olmak ya da onun gibi bir şey deniliyordu. Açıkçası birinin gözlerinin içine baktığımda neler yapabileceğini, karakteri hakkındaki pek çok şeyi görebiliyor gibiydim. Belki de göremiyor, sadece gördüğümü sanıyordum ama bu önemli değildi. Önemli olan şu ana kadar hiç yanılmamış olmamdı. Semra Kağan hakkındaki ilk izlenimim hiçbir olumlu noktayla bağdaşmamış, olduğundan daha kötü bir noktaya doğru hızla ilerliyordu. Kadının gözlerinin içindeki o sinsi şeytanın kafasını koparmak istememe rağmen olabildiğince sakin kalmaya çalıştım. 

 Hüznümde Saklı Mavi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin