Sevdiği kadını kaybeden bir adam.
Sevdiği adam tarafından asla sevilmeyen bir kadın.
İki yaralı ruh..
Umutsuzluk ve acıyla harmanlaşmış yaşamlar...
Not : Mavi Kelebek Hikayesinin devamıdır. Lakin Mavi Kelebek'i okumak şart değildir.
Genç adam heyecanla sevdiği kızın yanına koşarken, kızın gözyaşlarını sildiğini görüp olduğu yerde birkaç saniye duraksadı. Tek damla gözyaşı düşmesine sebep olan her şeyi yakabileceğini hissetti o an. Kalbinin üzerinde yer edinmiş öfke git gide artarken adımlarını yavaşça ona doğru attı ve tam önünde duraksadı. Bir bankta omuzları çökmüş halde oturan genç kız, onu izleyen bir çift gözü fark eder etmez, gözlerinden düşmek üzere olan yaşları eliyle yok etmeye çalıştı ama çok geç kalmıştı. Önünde çöken, hayatını hiç düşünmeden adayacağını bildiği adama hafif bir tebessümle baktıktan sonra, "Beni buldun" dedi.
Kızın kucağındaki elini tuttuktan sonra tek eliyle uzanıp gözlerindeki ıslaklıkları kuruladı. "Seni her zaman bulurum, bunu biliyorsun" dedi.
Genç kız derin bir nefes çekip, "Biliyorum" dedi.
Hıçkırıklarının arasında kaybolmadan önce, "Gitmek istiyorum" diye ekledi.
Elini adamın elinden çekip yüzünü elleriyle gizledi. Ağladığı için utanıyordu. Artık küçük değillerdi ve her sorununda onun karşısında ağlamak rahatsız edici bir boyuta ulaşmıştı ama elinde değildi. Dünyada ağlayabildiği tek yer onun yanıydı. Her yönüyle tanıdığı, kendisini tanıyan bu adama hisleri ne boyuttaydı bilmiyordu ama bildiği bir şey vardı ki, o da huzuru onun yanında soluyordu. Ona aşıktı. Bunu uzun zaman önce zor olsa da kabullenmişti. Çocukluktan beri birlikte olduğu, kendisini küçük kız kardeşi gibi gören bir adama aşık olarak zaten diplerde olan hayatını en kötüye sürüklemeyi başarmıştı. Hayır, sorun Demir'e aşık olması değildi. Dünya üzerinde başka bir adama aşık olamayacağı ve aşık olduğu adamın asla onu istediği şekilde sevemeyeceği içindi.
Demir bankın boş kısmında yerini alırken, yan oturup kızın görmediği her saniye özlediği yüzüne baktı. "Nereye?" diye sordu.
Genç kız başını iki yana salladı. "Çok uzaklara. Baskıcı annemden, ruh hastası babamdan, dayak yemekten, azar işitmekten çok uzağa... Hayallerimi gerçekleştirebileceğim bir yere..." dedi.
Yüzünü sevdiği adama döndü ve merakla bakan mavi gözlerine baktı. "Boğuluyorum. Her şey beni boğuyor. Bir geleceğim yok, istediğim hiçbir şey olmuyor, kimsem yok. Artık bu umutsuzluğa son vermek istiyorum" diye ekledi. Gözyaşları ardı ardına düşerken, sevdiği adamın ellerini tuttu. Birleşen ellerine baktı ve, "Benim için hiç umut yok" diye ekledi.
O an ömrü boyunca seveceği kadının umutsuzluk denizinde boğulduğunu gören Demir bir karar verdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hava alanının önünde elindeki bileti ve yüklü bir miktar paranın olduğu çantayı genç kıza uzattı. Kız kaşları çatık halde neler olduğunu anlamaya çalışırken elindeki bileti aldı. Yolcu ismi kendisine aitti ve uçuş Amerika'ya idi. Şaşkınlıkla gözlerini ona çevirdiği an da, "Git, hayallerini gerçekleştir" dedi.
