bir delirmiş kukla

yanan bir kukla

Birinci sınıfa geçeceğim yaz tatilinde hangi gün bilmem ama bi yaz gününe oranla kapalıydı diye hatırlıyorum yine yanımda Çiğdem Murat Hasan Kağan vardı hepsi benim dayımın çocukları kuzendik  murat benden 3 yaş büyük hasan bir ,çiğdemle aynı yaştayım kağanda bi yaş küçük küçük bi kasabada yaşıyoruduk neyse bizim o gün ve nerdeyse hergün amacımız ne yapsak da para bulup harcasak yada olmadı birirnin çocuğunu dövsek filandı kimseyi bulamayınca eve gitme kararı aldık evlerimiz birbirine yakındı
Evin yakınına gelince bi kadın murat yaşlarında bi çocuğun elinden tutmuş bi kucağında iki yaşlarımda bi kız çocuğu bize
- çocuklar bakarmısınız
Biz beşimiz aynı anda kafayı döndük
-İsmail fıratın evi neresi
İsmail fırat komşumız olan karısı kızı ve damadıyla birlikta yaşayan 70 yaşlarımda bi adam yakınımızda olan evi gösterdik tabi bizim mahalenin dedikodu tayfası dururmu hemen bizi çağrıp kimmiş o kadın ne sordu size .... ismail amcayı sorduğunu duyunca kendi aralarında kesin mustafanın karısı mustafada ölünce iki çocuğunuda almış gelmiş vah zavalı çocuklaaâr babasız kaldı yavrucaklar ....
İçimden acıdım bu çocuklara birden kanım kaynayı verdi bi kaç gün öylece oturdu bizim oynadığımız oyunları seyrederdi bi gün oyunda ebe ben olunca orda öyle dinelip bizi seyreden çocuğa ebe diyerek vurdum kaçtım çocuk biraz durakladıktan sonra aramıza karıştı sanki bizdenmişcesine yılardır dostmuşuz gibi akşama kadar oyun oynadık akşam evlere dağalırken adını sormak buraya nerden ve neden geldiğini hepsini sormak ancak akşam aklımıza gelmişti istanbuldan geliyormuş adı aliymiş niye gelmiş bilmiyormuş. Böyle tanıştık işte aliyle ilk okul orta okul birlikte okuduk bizim guruptan tüm okul çekinir olmuştu müdür bizi her sabah sırada özel olarak yanına çağrır yaramazlık yapmayacağımıza dair söz alırdı ama günü yine onun odasında kapatırdık
Aslında o zamandan beliymiş bizler onurlu değildik verdiğimiz sözü hiç tutmadık ve o ergenlik dönemimiz gerçi senin ders çalışarak geçirdiğin bi dönemdi o bizler ilk kez gurup içerisinde gruplaştık artık eskisi kadar birlikte değildik ben çiğdemle takılıyordum muratla sen ders çalışıyordun hasanla kağanın yeni kankaları olmuştu öyle geçti son hep birlikte okul yılın
Yine ilk sen bırakıp gitin bizi neymiş efendim kasabada güzel bi lise yokmuş merkezde fen lisesine gidecekmiş gitinde sonunda bazı
Hafta sonları gelirdin kasabaya gözüme çok büyük gözüküyordun değişmiştin sanki biraz kibarlaşmış büyümüş adam olmuştun senin yanındaa kendimi beş yaşında çocuk gibi hissediyor rahat edemiyordum sana olan sevgim acıma duygum dostluğumu kaybetmiş sanki seni tanımıyor gibiydim saçma biraz ama liseye giden ergen sen sanki büyük bi adamışsın gibi gelridi
Bi gün deden öldü severdin galiba bunu hiç bi zaman öğrenemiyeceğim onu affetmez ama yinede severdin bence bu duyguysa bi isim bulmalı TDK seçip sevmediğini yada çok sevdiğim birisini affedemiyişinin bi ismi olmalı
onu bizde severdik geldin yine ağırbaşlıydın tabi bu ölüm hepimizi birleştirmişti hep birlikte senin yanındaydık destek olduk sana bid kaç gün sonra evinizden bağrış sesleri geliyordu Çiğdemle ben kapıya yaklaştık bi ağacın arkasına girip izledik o sıra sekizinci sınıftık enişten bağrıyor
-bu adama bunca yıl ben baktım miras benim hakım
Annen
-ama adam mirasını torunlarına bırakmış o miras torunlarının hakı ali 18 ni doldursun miras onun olucak
Eniştenle annen kavga ediyordu üvey  halan eniştene destek oluyordu
Vay be ismail amca mirasını aliyle kardeşine mi bırakmış hemen eve gitik çiğdemle birlikte ananneme sordum
-anane ismail amcanın ne kadar mirası vardır
Annenem biraz durdu
- çok vardır heralde bi kaç fabrikası mağzası var ama o pinti asla para harcamaz sadece biriktiridi
O zaman aklım etseydi bunun pintilik değil kapitalizim olduğunu daha çok para daha büyük yatırım daha büyük yatırım dahada çok para olduğunu anlatmaya çalışırdım ananneme
-aliyle duruya (alinin kardeşi) bırakmış
-gerçektenmi enişteleri kudurmuştur
Annem lafa karıştı
-aliyi alan yaşadı vala
çiğdem
- niye ki
Annem
-çocuk hem akılı hem efendi hem yakışıklı hem zengin
Anannem
-vala öyle sevilayla sevgiliylermiş
Ben
- ay şu düğünlerde kıvırtan sevilaymı
Anannem
- öylesini öylesi kapar kızım
-ben sevilaydan daha güzelim bi kere
Niye böyle bişey demiştim ki anemle anannem bakıştılar bende onlara bakarak
-değilmiyim?
-Güzelsinde hayırdır
Dedi çiğdem
Gerçek hayırdır ne oluyo bi şey diyemedim çiğdemi kolundan tutarak odama çektim ve yatağın üzerine oturduk
Ben
-bak bi planım var
Kafa saladı
- bu aliyle evlenelim parasıyla bi güzel yaşarız