ahh nasıl hatırlamam ki o günü hayatıma yön veren günlerden biriydi
-gelin hanım nur cemalinizi bir görelim kapıyı açın da
-olmaz böceğim uğursuzluk getirir
bu klişe sahne yaşanmadan düğün eksik kalır artık bu bi gelenek haline gelmiştir
-saçmalama sen inanmazsın böyle şeylere hadi çok merak ediyorum
kapıyı açıyorum
bakıyor
-sen benim karım mı olacaksın bu allah beni çok seviyor yeminle çok seviyor be
gülüyorum eski benden eser kalmamıştı benden durgun bi deniz olmuştum aşk ruhumu nirvana ya ulaştırmışdı sanki gülümsemelerle yetiniyordum zaman gösterecekti demi her şeyi
-başına bi bela alıyorsun farkındasın demi eğer ki vazgeçeceksen anlarım bak ben sabahları uyanamam iyi yemekte yapamam canım sevişmek istemezse başım ağrır benden habersiz dışarı çıkamazsın eve 10 dan sonra giremezsin uyarıyım seni şimdiden
-kaç mı diyorsun bana
-kaçamazsın artık çok geç
-unutun mu ben senin kölenim herşeyinle kabulümsün sen bana bi gülümse yeter bana şu gözlerin gözlerime değsede yeter nefesini yakınımda hisediyim yeter
-haklısın bu köle halinle seni koca diye alamam seni azad ediyorum artık hürsün
-değilim ben sana bağlıyım asla hür olamam yüzük parmakalrımız bağlıyken
gülümsüyorum annem birden içeri giriyor
sonra
-oğlum uğursuzluk getirir çık çabuk dışarıya
ben hala gülümsüyorum ali dışarı çıkıyor annnem :Çok güzel olmuşsun hep böyle güldürsün allah seni
(aceba annem o kadar içten dua etmemişmiydide duası kabul olmadı yada yetmedi belkide duası yada benim için iyi dilekte bulunmak onun içinden gelimiyordur bana baktığında babamı görüyordur haklı ben babama çok benziyorum bazen ben bile kendimde onu görüyorum kızmamamlıyım ona demi )
-hepimizi anne allah hepimizi güldürsün
çiğdem giriyor içeri suratı düşük
-off hadi gel kaçırıyım seni evlenme sen
annem giriyor ararya
-sus sende bul bi kocada evlen artık
çiğdemin gözünden yaşlar tek tek dökülüyor ben sarılıyorum
-ağlama bacım ben sana kıyamam nolmuş yani evleniyorsam ben yine aynı benim hem unuttun mu biz bunu küçükken planlamıştık
-biz zengin olup kaçacaktık herkesden şimdi sen aliyide bırakıp gidemezsinki
annem uzaktan bizi izliyordu
-ben asıl seni bırakamam seni bıraktığım an ben gülü bırakmışım demektir
göz yaşlarını siliyorum kağan geliyor
-nikah memuru geldi hadi gelin artık
çiğdeme dönüyor
-sende salak salak ağlama sanki noluyor yine hep beraberiz
diyor dışarı çıkıyor aliyi bekliyorum kapının önünde oda geliyor yüzünün rengi atmış koluna giriyorum
-bi şeymi oldu
susuyor bakışlarını kaçırıyor yürüyoruz birlikte
-gül
diyor susuyor
-ne
bayağı bi sustuktan sonra
-ben
derin bi nefes alıyor sonra ifadesiz bi suratla yürümeye devam ediyor
-sen
diyor bense gülümsüyorum herşeye rağmen gülümsüyorum
masaya oturuyoruz
büşra yılanı en önde aykata izliyor şahitlerimiz muratla hasan
memur bey alinin bana sorduğu soruyu soruyor iyigünde fialn fistan
-EVEEEET
aliye soruyor aliye bakıyorum en güzelinden bi gülümsemeyele ayağımda ayağı üstünde hazır bekliyorum cevap vermiyor susuyor susyor
allaha yalvaroyorum nolur diyorum bana böylesine kötü bi an yaşatma başka kime nasıl güvenirin sonrasında derken ali ayağa kalkıyor beni affedin gül ben seni çok sevdim ama yapamam
diyor uzaklaşıyor ben kendimi rüyada olamadığına inandırmaya çalışoyorum
beni öylece bırakıyor kaybetim miydi şimdi yüzüme gülen büşra annesi duru
bu hançer canımı nasıl yaktığını daha hala hissedebiliyorum o gün sanki dünyanın son günü gibi hisssetim utancımdan duramadım aptal masada bende kalktım gelin odasına girip çantamı aldım koşar adım dışarı çıktım düğün arabasını gözüme kestirdim atladım içine gaza basarak istanbulun içinde kayboldum herkesin bi teleşı vardı koca şehir benimi umursayacaktı çiğnemeden yutardı da takılmazdım bile boğazına
ağlayamıyordum yine içimden bi ses hala omzun olsada başımı yaslayıp ağlasan diyor bense onu azarlıyordum nasıl silip atacaktım şimdi seni gitmek mi gerek herşeyi bırakıp da gitmek
niye ben gidiyordum seni kuzenlerimle arkadaş yapan benken niye ben gidecektim
kaybetmedim kabul etmiyorum yenilgidiyi sen olmasanda hayat birilerinin yüzüsuyu hürmetine dönecek asla durmuyor akıp gidiyor zaman biliyorum toparlanıcam yaktığın kadar yakacam canını
arabayı kasabaya giderken otelinde kaldığımız addamın oteline doğru kırıp oraya gidiyorum telefonumun konumunu inadıma açıyorum
oraya gitiğimde mehmetinde istanbula gittiğini orda olmadığını öğreniyorum numarasını istiyorum veremeyeceklerini söylüyorlar numaramı bırakıyorum bide not yazıyorum
"seni çok aramak istedim ama numaranı kaybetiğim için arayamadım eğer bana ulaşamak istersen numaram :...
yazıp kasabaya gidiyorum her seferinde beni sarıp sarmalayan canım kasabam bi boyacıdan boya alıyorum üstümdeki gelinliğe aldırmadan tüm duvaraları boyamayı planlarken birisi hepsinin üstüne çarpı koymuş du bile yetmez bu çarpılar simsiyah olmalı simsiyah hisiz gizli olmalıydı bu duvarlar boyayıyorum gelinliğimide simsiyah oldu evimize gidiyorum eski evimize giriyorum beton duvarlar çilergin kokuyor eski kokuyor herşey kapısında eski bir asma kilit
ananemin ruhunun gezindiğine yemin edebilirim kapıyı kırabilirmiyim kıramam yorgunum çok yorgunum ananemin kapısıda kilitli bana
dank ediyor kilit kapının çerçevesinin üstüne saklanıyordu hep zıplayarak yeredüşüyor alıp içeri giriyorum eski odama giriyorum direk üstündeki örtüyü bile çıkarmadan kendimi yatağa atıyorum bi şey düşünemiyecek kadar yorgundum gözlerimi kapattım sonra aralayıp telefonu kapattım rahatça uyayabilirdim
hatırlıyorumda gece uyanıp uyanıp neden diyordum gözüm aralanıyor bazı bazı ama ısrarla geri kapanıyordu karşı koyamıyordum kaçbintürlü rüya gördüm kimbilir rüyalarda yaşasak olmazmı gerçekler çok acı verici rüyalarsa bazen çok tatlı oluyordu üşüyordum çarşafı dönüp üzerime çektim sardım kendimi en son gördüğüm rüyanın bir bölümümde konserdeydim gülümsüyordum kağanla dalga geçiyordum gülümseyerek uyandım
gözümü açtığımda karşımda çiğdem vardı üstüme bataniye örtülmüştü gelinliğim hala üzerimde çiğdeme bakarak
-naptım ben ya naptım az kalsın evleniyordum lanet olsun az kalsın ali gibi bi şerefsizle hayatımı birleştiriyordum iyiki beni bıraktı bu aşk bana hiç yaramamıştı zaten inşallah benden sonra hayatı mahvolur
-öyle deme sonra pişman olursun diyor yanıma çöküyor
-olmuyacağım salak gibi hayatımı zindana çevirmiyeceğim nolmuş yani demi ? Tek benmi varım şu hayatta nikah masasında terk edilen daha beter hayatlar var
-kendini teselli etme kus tüm zehrini yoksa bi ömür içinde taşıyacaksın
-haklıydı çok haklıydı ama yıkılamazdım ben-
-merak etme ben zehrimi nereye kusacağımı iyi biliyorum ama yapmıyacağım sonuçta benimle evlenmek zorunda değildi eğer zehirlendiğimi hissedersem sana yemin ediyorum ben o zehiri zehirliyenin üstüne kusup öldürmesinide bilirim
-kalk bizim eve gidelim üstünü değiş şu aptal kıyafetten kurtul
ayağa fırlıyorum
-üff bu saçı şimdi nasıl açıcam
-derdimiz bu olsunda açarız bi şekilde
dışarı çıkıp bizim eve doğru yürürken insaların bakışını hissediyor hakımda konuşuşunu duyabiliyordum
(vahvah ahah nede güzel kız sanki daha iyisini bulacaktı
bacım buda biraz çirkef ondan belki
aman sus sus duyarda bizlede kavga eder)
illaki ben olacaktım kötü kahraman ben mahalenin çirkef kızı sense yağız mert delikanlısı kim kıyabikirdi senin o karizmatik yüzünü kötülemeye
bense zaten cadıydım
-unuturlar bu kasabada olaymı biter
-unutsalarda beni görünce hatırlarlar
-ölmezsin ya geçer
haklıydın ölmediğin sürece geçiyordu herşey biraz imanlı olsaydım eğer derdimki tanrı beni sınıyor sabırla üstesinden gelicem isyan yok geçer herşey tanrı sevdiği kularını bazen sınar seninde onu sevdiğini görmek ister istese biter herşey zaten derdim şimdiyse susuyorum ölmedin ya geçecek diyorum yok bıraktım isyanı yok isyan ne geçiyor isyan etsem bi şey değişmiyorki susmak düşüyor benim payıma krizi yönetmek düşüyor
eve giriyoruz sandalyeye oturuyorum çiğdem saçlarımı tek tek açıyor
-bak aklında bulunsun eğerki gelin olursan saçını olabildiğine sade yaptır
gülümsüyor hissediyorum oda bana acıyordu
-acıyormusun bana
-ben...?
-sen.
-hayır acımıyorum ama olayı dalgaya vurarak kurtulacağını düşünüyorsun zorla gülmeye çalışıyorsun herzamanki gibi dertleri görmemezlikten geliyorsun
-napıyım karalar mı bağlayım oturup da
-biz eskiden böyle değildik sen çok değiştin
-ne yönden mesela
-şu yönden:biri sana bi şey yaptığı zaman on kat ödetirdin biliyorum ben seni aynı dedenin torunlarıyız ama şimdi ne biliyim ...
-ezik gibiyim demi
-yok o biraz ağır olur abdal gibisin tınlamıyorsun umursamıyorsun içimdeki savaşcı kız sanki bi ermişe dönüştü
-aliden sonra oldu demi bu
kafa salamakla yetiniyor
-eğerki dersen intikam alıcam yanındayım biliyorum ben seni onun süründüğünü görmeden için soğumaz senin
-bilmiyorum bi savaşa girmeyi isteyip istemediğimden emin değilim
-şunu bil eğerki girdiğin savaş eski seni bana verecekse ben hep senin yanımdayım
gülüyorum
-ne gülüyon?
-rolleri değiştik farkımdamısın sen hep yapmayalım yazık diyen kızdın bense bedelini ödeticem diyen
oda gülümsüyor
-bitti(saçım)
dışarı çıkıyor banyoya giriyorum ağlayacak gibi oluyorum kendimle savaşıyorum depresyona girmeyeyim diye hızlıca duşumu alıp kendimi dışarı atıyorum
aynanın karşısında kemdime bakıyorum
içimden
-naber ezik diyorum kendime gülüyorum
-pardon abdal
-ahhh pardon aptal demeliydim demi salak nasılda inandın aşka nasılda bastı seni göğsüne nasılda inandırdı seni yalanlarına
-sus
-susmam senin kendini kandırman durdukça konuşurum ben neydi büşranın sözü gelin ata binmiş ya nasip demiş kimbilir kimler şimdi seninle dalga geçiyordur eziksin sevgili aptal sen tam bir eziksin
-öylemi dersin
-sen diyorsun bunları
-şimdi herkes senin ezikliğini konuşuyor yenilgini konuşuyorlar pinokyocuğum
-bekle ve gör herkes alinin hayatını mahvetmemi konuşacak o zaman
-ben beklerim sorun yok unutma ikimizde aynı taraftatyız
-biliyorum
kapı tıklıyor :giyindinmi
-gel giyindim saçlarımı kurtacakken kapı çalıyor çiğdem kapıya yöneliyor içeri annem giriyor
-kızım iyimisin nasılsın
-iyim
sarılıyor bana bende ona sarılıyorum herşeye rağmen sarılacak bi annemiz olmalı beni benden daha çok sevebilecek biri olmalı keşke öyle olsaydın anne keşke çiğdemin annesi gibi beni sevebilseydin yok estafurullah tanrım isyan etmiyorum sadece keşke diyorum buda günah olmasın mümkünse lütfen içeri büşra giriyor keyfi gayet yerinde duruyor zafer gülümsemesi var yüzünde
annemden ayrılıp
-yazık anne büşrada seni gerçek annesi sanıyor hiç ayrılmıyor yanından hani ben bunu küçükken anlarımda artık kocaman kız oldun
büşra annemin eteğinin dibinde gezinmeyi bırak artık istersen
-boşuna uğraşma keyfimi bozamazsın
annemi arkama alıp büşranın dip bucağına giriyorum
-neye borçluyuz bu keyfini
-baksana havalar çok güzel neden mutsuz oluyumki
-çok sebep var meslela kendi parazitliğine anneme bi parazit gibi yapışıyorsun ayıp ama artık bırak bu işleri zavalısın sen bunu kabul et zavallı gibi duruya aliyi ben seviyordum gül aldı diye ağlayışların biliyor musun senin günlüğünüde okudum ben annemi annen yerine koyman gerçekten çok komiksin istersen al aliyi oda senin olsun bende senin bu hayali dünyanı izleyip gülerim profilinede yazarsın alişin büşü kocişinin karısı gibi aptalca cümleler hayır kağanada gülemiyorum eskisi kadar bana eğlence olur
-sırf sana eğlence olsun diye bile yaparım bunu emin ol yeterki ablamın yüzü gülsün
-canım üvey kardeşim benim annene selam söyle olurmu düğünden kaçtığım gece gördüm gecenin bi yarısı yine çıkıyordu bi bunağın evinden sahi baban sana test yaptırdı demi emin yani senin onun kızı olduğundan hayır pek de benzemiyorsun yani ben olsam kesin yaptırırdım ne belli kimin çocuğu olduğun
annemden çıkıyor ses
-yeter sus gül içindeki şu kötülüğü bi at artık aynı babana benziyorsun insanların canını yakmaktan zevk alıyorsun köşeye sıkıştımı en can alıcı darbelerden kaçmıyorsun değiş artık
-değişmesem anne sen beni böyle kabul etsen olmaz mı hem bak babama benzemem de iyi bişey benzemeyipte büşranın durumuna düşmek istemem doğrusu
-bende senin durumuna düşmek istemem doğrusu düğünde bunca yıllık tanıdığın biri tarafından terk edilmek çok yazık ya
-sende benim babama benziyorsun darbelerden hiç sakınmıyorsun demekki büşra belkide öz kardeşimsindir bilemedim şimdi annemin tavırlarını açıklamaya daha mantıklı bi düşünce yok kafamda
annem
-yazıklar olsun sana nasıl kalpsizleştin böyle
annemin koluna yapışıyorum çok geç kaldığım şeyi yapıyorum
-çık git senin gül adında bi kızın yok bunu kafana kazı tamam mı ne ölüme ne ölüne sen bana baktıkça babamı görüyorsun bense sana baktıkça kendimden tiksiniyorum ikimiz içinde en iyisi bu
beni merak da etme bu güne kadar annesiz büyüdüm şimdide büyürüm
annem ağlıyor kapının önüne fırlatıyorum onu büşranında saçına yapışıyorum
-napıyorsun be bırak
diyor kulağına yaklaşıp
-sen benim kim olduğumu unuttun galiba hatırlamak istemiyorsan tüm kasabaya kan kusturduğum o günleri bi daha karşıma çıkma yoksa bütün hayatımı senin hayatını mahvetmeye adarım onuda saçından tutup kapıda furlatıyorum ki merdivenden kağanla muratı görüyorum
ikiside şakınlıkla bakıyorlar kağan
-helal be gül geri dönmüşsün
murat koşarak araya giriyor
-napıyon?.. Halamada ağlıyordu
kağan
-yuh onudamı dövdün
-saçamlama be büşrayıda dövmedim
büşra muratın ardında
-bunun bedelini çok pis ödeteceğim sana diyor ben muratı geri itip büşranın saçına yapışıp karnına bi tekme atıyorum saçları avcumda kalıyor murat beni tutarken
büşra üstüme doğru yürüyor ben muratı aşmaya çalılırken kağandan
-gitsene mal vala bu seni yer kaç kızım kaç bak salarım üstün diyerek büşrayı zorla uzaklaştırıyor o uzaklaşınca murat beni bırakıyor arkamı dönüyorum çiğdemle göz göze geliyorum gülümsüyor eski ben ram pam pam geri geldi ram pamapam
şimdi korkun benden
içeri geçiyoruz oturuyoruz kağan dikiliyor başıma
-halama naptın deli hüngür hüngür ağlıyordu onudamı dövdün
-kafam atarsa senide döverim
-hadi kalk bi raund yapalım
-eski günlerdeki gibi yani
murat giriyor araya
-saçamalamıyı kesin ve susun çiğdem kahvem
çiğdem göz deviriyor
kağan
-banada getir
-kalk kendin al
-elin değmişken getir işte mal
-ikisinede tükürecem
hemen yapıp geliyor kağan
-tükürdünmü
-tükürdüm
kağan kahve finacanını yakından inceliyor
-murat içme oğlum vala tükmüğe benzeyen kabarcıllar var
murat sabırla bekliyor
-gül anladığıma göre bu şoku atlatmışsın senin ali yüzünden gurubu bırakmanı istemiyorum
-ben bırakmam zaten o bıraksın
-oda bırakmayacak denediniz ve olmadı anladınmı bak ben senin abinim kötülüğünü istemem biraz profesyonel davranmayı bil
ah murat yanlış insanlarla çıktın bu yolla çok yanlış insanlarla
kağan atlıyor araya
-bende
(kendisi benden bi yaş küçük oysaki) murat sabır çekip
-ben senin abinim seni tanıyorum senin dünyan aşk için değil para için dönüyor bu iştende kazandığın paraya bakacaksın oda öyle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir delirmiş kukla
De Todoyaramaz bir kukla vicdanını öldürse yinede insana dönüşebilir mi zamanı geri alabilse vicdanını öldürür müydü düğünün olacağı gün o kadar emimdi ki kendisiyle bi büyütüğü aşkın öldüğüne bi daha geriye adım atmayacağın...