26. Bölüm~ Acının Ödülü❤

8.9K 690 216
                                    

Sevdiğin bir insanı kaybetmek nasıl bir duyguydu?

Acı verici miydi?

Neler hissederdin?

Hissizleşiyordu insan...

Sol tarafında atan kalbin bir anda işlevsiz kalıyordu sanki. Aniden, jilet gibi kesilmiş... Acısını ilk başta anlamıyorsun ama sonra saniyeler dakikalar, saatler geçtikçe anlıyordun. Acıyordu orası işte. Nefes alamıyor gibi oluyordu. Paramparçaydı orası.

Her insan sevdiğini birini kaybetmiştir bu hayatta ve o acıyı tatmıştır bedeninin her bir parçasıyla. Ya da tadacaktır elbet bu hain dünyada...

Fatoş'un bedeni bir süre beton zeminde öylece kalmıştı. Göğsünden, karnından ve bacağından sızan kan tanecikleri yağmur misali damla damla akıyordu betonun üzerine. Ve yavaş yavaş o damlalar birer gölcük haline geldi. O sırada oradan geçen altı üniversiteli gruptan erkek olan biri fark etti. Hemen diğerleri ile beraber Fatoş'un yaralarına baskı yapıp kanamayı engellemeye çalıştılar. Kızlar ise ambulansı aramış acil olarak çağırıyorlardı. Çok geçmeden ambulans geldiğinde ortaya daha büyük bir sorun çıktı. Dar sokaktan geçemeyen ambulans meydanın oraya gelmek zorunda kaldı. Sağlık ekipleri tıbbi malzemelerini alıp hemen Fatoş'un yanına koşarak geldiklerinde hemen gençlerden aldılar. Yaralarına baskı yaparlarken durmuş kalbi için hemen göğsüne baskı yaptı bir acil tıp teknikeri. Kalp masajına başladığında sanki hissetmiş gibi Serkan'ın aracın içine yüreği daraldı. Üniformanın yakasından iliklediği düğmeleri açıp araçtan indi. Saatlerdir Fatoş'un sesini duymuyordu. Özlemişti de. Aradı tekrar ama önceleri çalan telefonu şimdi kapanmış, çalmıyordu. Serkan tekrar denedi.

-"Aradığınız numaraya-" derken dinlemeden kapattı. Aracın içine binip Hazar'ın yanına geçti.

-"Devrem sen Rabia'yı bi arasana." Hazar kaşlarını çattı.

-"Hayırdır abi bir sıkıntı mı var?"

-"Fatoş'a ulaşamıyorum."

-"Nasıl ulaşamıyorum. Hala telefonu açmadı mı?"

-"Hayır. En son Atalay Ceren'i aradığında çalıyordu telefonu. Şimdi kapalı. Merak ediyorum."

-"Tamam, abi sen bi sakin ol. Ben arıyorum hemen." Hazar hemen Rabia'yı aradığında genç kız iki çalışta telefonu açtı.

-"Efendim canım."

-"Güzelim kısa keseceğim görevdeyim. Fatoş eve geldi mi? Gördün mü?" Rabia kaşlarını çattı.

-"Hayır görmedim. Ben aralarından erken ayrıldım zaten."

-"Sana zahmet olmazsa iki dakika evlerine gidip bakar mısın? Telefonu kapalı. Serkan merak etmiş."

-"Tamam canım." Telefonu kapatmadan evden çıkıp Fatoş'ların evine çıktı Rabia. Kapıyı çaldığında Kübra Hanım açtı. Yüzünde endişe vardı.

-"Kübra Teyze Fatoş evde mi?" Kadının yüzü kül gibi oldu bir anda.

-"Kızım siz beraber değil miydiniz?"

-"Evet, ama ben erken geldim."

-"Fatoş hala gelmedi. Arıyorum telefonu kapalı. Başına bir şey gelmesinden korkuyorum." Rabia'da telaşlandı. Telefonu kulağına götürdü.

-"Daha eve gelmemiş." Hazar sıkıntılı yüz ifadesiyle Serkan'a baktı.

-"Yok, kardeşim daha eve gitmemiş." Sonra hattın ucundaki sevdiğine konuştu.

Beni Sever Misin? (Çevikçi Serisi-2)🇹🇷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin