6.Bölüm~Buluşma❤

15.8K 814 75
                                    

Mesajlardan sonra Fatoş'un yüzü sinirden kızarmış neredeyse kulaklarından buharlar çıkacaktı. Ne demek sarı ördek? Ne demek Çarşamba günü halledelim tavla işini? Birde üstüne üstük numarasını bulmuştu bu yapışık çevikçi. Sinir oluyordu bu herife. Ama gününü gösterecekti tabi ki. Çarşamba günü hepsinin hesabını sorardı elbet.

Günler ne yazık ki Fatoş için kısa geçmişti. Daha o günün şokunu atlatamamıştı ve zaman geçsin istemiyordu. Ama Serkan cephesinde işler karışıktı. O gün çabuk gelsin diye saate bakmıyor zaman su gibi geçsin istiyordu. O sarı kafayı fena halde özlemişti. Artık Sancak abilere gitmek için bahane de bulamıyordu ki. Bazen meydanın oraya göreve gidildiğinde kafeye bakıyor ama kızı göremiyordu. Aşırı derece de özlemişti onunla uğraşmayı.

Çarşamba günü olduğunda Fatoş gece geç yattığı için oldukça yorgundu ve uykusu vardı. Saat 11 buçuk civarında telefonu çaldı. Telefonun sesi rahatsız ediciydi. Komidinin üzerindeki telefonu aldığında kayıtlı olmayan bir numaranın aradığını gördü.

-"Efendim." Karşı taraftan gelecek sesi bekliyordu. Belki tanıdık biridir diye. Ama keşke beklemeseydi. Arayan kişi en uyuz olduğu herifti.

-"Neredesin sarı ördek. Hala uyanamadın mı?" Sesi öylesine neşeli geliyordu ki karşısında olsa komidinin üstündeki vazoyu atardı. Zaten ona öpücüğü için aşırı sinirliydi. Bir de böyle umursamaz olunca deliriyordu.

-"Sanane benim nerede olduğumdan?"

-"Söz verdin. Hani gelecektin. Bu izin günümde senin için sıcacık yatağımdan kalktım. Gelmezsen çok ayıp edersin. Evine baskın yaparım. Tutuklarım seni." Başlarda neşeli şakayla çıkan ses tonu sonlara doğru sanki ciddi gibiydi. Blöf yapıyordu belki ama Fatoş emin olamıyordu.

-"Zorla alacak değilsin ya. Ayrıca söz verdim tamam geleceğim." Serkan dudaklarını ısırdı. Kızın ses tonu telefonda daha mı tatlıydı ne?

-"Alayım mı seni. Bir de bu soğukta meydana kadar yollarda üşüme."

-"Gerek yok gelirim ben." Kapanan telefonun ardından Fatoş söz verdiği gibi hemen kalktı. Elini yüzünü yıkayıp geri odasına döndü. Dolabını açtığında siyah etek beyaz bluzu aldı. Çekmeceden siyah kalın çorabını alıp giydi. Üzerine etek ve bluzunu giydikten sonra gri hırkasını ve gri siyah karışımı şalı aldı. Şalı güzel bir şekilde boynuna doladıktan sonra hırkasını giydi. Saçlarının açık bıraktı. Makyaj yapmak için uğraşmayacaktı zaten. Hemen siyah çantasına dolu görünsün diye parfüm toka ve birkaç parça koyarak odadan çıktı. Bugün ev boştu. Anneannesi de annesiyle beraber kreşe gitmişti. Hızlıca ayakkabı dolabından botunu alıp evden çıktı. Hızlıca kafeye doğru yol aldı.

Çok geçmeden kafeye vardığında etrafa göz gezdirdi Fatoş. Onu geçen sefer ki oturdukları yerde beklemiyordu. Yanına gittiğinde Serkan ayaklandı. Elini uzattığında Fatoş zoraki bir şekilde sıkıştıktan sonra üzerindeki hırkayı çıkarıp yanındaki sandalyeye koydu ve yerine oturdu. O hareketleri yaparken Serkan ise en ince ayrıntısına kadar Fatoş'u izliyordu. Belki farkında değildi ama gözlerinde parıltılar vardı. Bunu Fatoş ve Serkan fark etmiyor olabilirdi ama kafede bulunan insanlar elbette ki fark etmişti. Adamın nasıl hayranlıkla, utanmadan onu süzdüğünü...

Hatta İbrahim abi bile farkındaydı. Erkeksi bir içgüdü ile hissetti o delikanlının Fatoş'a âşık olduğunu. İçi rahattı bu konuda. Hem adam polisti. Fatoş'a en küçük zararı bile olmazdı. Zaten âşık adam sevdiği kadına ne tür bir zarar verirdi ki?

Sonunda göz göze geldiklerinde Fatoş Serkan'ın gözlerinin içindeki harelerin nasıl haylaz bir şekilde pırıldadığına şahit oldu. Ama neden mutluydu ki?

Beni Sever Misin? (Çevikçi Serisi-2)🇹🇷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin