29. Bölüm~Kaderimsin, Bırakmam ❤

8.4K 606 229
                                    

Fatoş elindeki poşeti yere düşürdü gördüğü kişi karşısında. Zira yıllardır yüzünü görmüyordu ve nefret ettiği, hayatını zindana çeviren adamın babasıydı o. Ertuğrul Bey bir adım atıp Fatoş'a yaklaşacakken genç kız da bir adım geriledi. O yaklaşmaya çalıştıkça Fatoş geriledi. Sonunda Ertuğrul Bey adım atmayı bıraktı.

-"Korkma kızım." Fatoş bembeyaz olmuş yüz ifadesiyle bakıyordu. Adamın yüzünün her bir detayını incelerken geçmişi izliyordu sanki. O gözleri acının belgeseliydi. Gözlerini yumdu ve acının geçmesini bekledi. Boğazında oturan yumru ve kusma isteği çok ağır basıyordu.

-"Nida." Adam yaklaşmak için bir adım attığında Fatoş ellerini kulaklarına bastırdı. Bu isminden nefret ediyordu. Ses tonu ona Hakan'ı hatırlatıyordu. Ve küçüklüğünde bu isimle ona yaklaşmaya çalışıp taciz etmeye çalıştığı o günleri... Ablası kurtarırdı. Koruyucu, kanatsız meleği...

-"Sus." Diyebildi sadece. Konuşamadı. Boğazına gelen acı tat barikat kurmuş izin vermiyordu. Ne kötü bir histi bu böyle. Bacakları titriyor, eli ayağı tutmuyordu. Canı çekiliyordu sanki. Kaldırıma oturmak istedi bir an. Daha fazla ayakta duramayacaktı. Öyle de yaptı. Dizlerinin üstüne çöktü, ardından kaldırıma oturup ellerini kulaklarına bastırmaya devam etti.

-"Fatoş."

-"Defol."

-"Kübra'yla görüşmeye geldim." Gözleri kocaman oldu. Ellerini kulaklarından çekti. Ne kadar bastırırsa bastırsın sesini duyuyordu ve son dediklerini duyunca beyninden vurulmuşa döndü.

-"Sen ne dediğinin farkında mısın? Hala ne yüzle gelip bunu diyebiliyorsun. Hala ne diye annemle konuşmak istiyorsun." Gülümsedi.

-"Çünkü onu seviyorum. Yokluğuna alışamadım." Fatoş duydukları ile daha da sinirlenmeye başladı. Gözleri doldu. Yüzü kızardı. Ona yaklaştı. İşaret parmağını adamın göğsüne bastırdı.

-"Senin oğlunun yüzünden benim ablam öldü. Üstelik tecavüz ederek... Hiç acımadan..." Sustu. Yutkundu ve tekrar konuşmaya başladı.

-"Az kalsın bana da-" Adam kollarını kavradı Fatoş'un.

-"Bunun için çok üzgünüm. Zamanı geri almayı ne kadar çok istiyorum bir bilsen kızım. Bunların olmasını istemedim. Hakan'ın böyle bir şey yapabileceğini tahmin edemedim." Hakan ismini duyar duymaz kulaklarını kapattı.

-"O şerefsiz oğlunun adını zikretme." Adam bu defa ellerini Fatoş'u ellerine getirdi ve genç kızın ellerini uzaklaştırdı kulağından.

-"Sakin ol. Tamam, adını söylemeyeceğim." Fatoş elleri arasından kaçtı.

-"Git buradan." Ertuğrul Bey başını olumsuz anlamda salladı.

-"Gidemem. Kübra'yı görmeden gidemem."

-"Git dedim sana." Bu defa öyle bir bağırmıştı ki birkaç komşu cama çıkmıştı. Fatoş yere düşen poşeti alıp dış kapıdan içeri girdi ve Ertuğrul Bey'den önce eve koştu. Kapıyı annesi açtığında hemen onu itekleyip kendini içeri attı ve ardından sımsıkı kapıyı kapattı. Onun bu telaşlı haline bakarak kaşlarını çattı.

-"Arkandan atlı mı kovalıyor ne bu telaş?" Annesinin gözlerine baktı. O gözlerde bir duygu kırıntısı aradı.

-"Beni seviyor musun?" Annesinin gözleri şaşkınlıktan kocaman oldu.

-"Fatoş iyi misin annem." Kızının yüzünü avuçları arasına aldı.

-"Anne beni seviyor musun?" Kübra Hanım gülümsedi.

-"Tabi ki kızım."

-"Ablamın başına gelenlere üzülüyor musun? Pişman mısın?" dediğinde kapı çaldı. Kübra Hanım kızının yüzünden ellerini çekti. Gözlerini kaçırdı.

Beni Sever Misin? (Çevikçi Serisi-2)🇹🇷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin