51.Bölüm

8.9K 241 16
                                    

‘’Çilek’’

Zeynep,

‘’Ne?’’ Kerim çatılan kaşlarının üzerine baş parmağımı gezdirerek eski hallerini almalarını sağladım. ‘’Doğru... Doğru mu duydum?’’

Başımı hafifçe sallayarak onayladım. Yüzdeki ifade gülme istediği oluşturuyordu ben de, fakat gülmemek için alt dudağımı kemiriyordum.

Nasıl tepki vereceğimi kestiremiyordum, çünkü bu Kerem’di. Nasıl tepki vereceğimi belli olmazdı. Üstelik yüz ifadesinden de bir tek şaşkın olduğunu anlayabiliyordum ki, bunu fazlasıyla belli ediyordu.

Böyle bir şey planlamadığımızdan dolayı bu kadar şaşkın olması normaldi. Çünkü böyle bir şey beklemiyordu, ben de beklemiyordum.

Yanağını okşayan elim boşta kaldığında, evin için büyük bir ses yankınlandı sırada aynı anda da benim çığlık duyulmuştu.

‘’Kereem!’’

Kerem’in koca bedeni yerde boydan boya yaterken endişeyle dizlerimin üzerine çöktüm. O kadar hızlı çökmüştüm ki, canım acımıştı ama aldırış etmedim. Endişem daha ön plana çıkıyordu ve acımı gizliyordu.

‘’Kerem!’’ diyerek sarstım onu, ‘’Uyansana be!’’

Her şeyi beklerdim ama böyle bir tepki beklemiyordum açıkçası. Kerem bayılmıştı. Benim bildiğim Kerem Sayer bayılmıştı!

‘’Yuh yani! Öküz!’’ derken üstüne çıkıp, bacaklarımı iki yanına sarkıtarak oturmuştum. ‘’İnsan böyle mi tepki verir?’’ derken küçücük elim yanağına temas etmişti ve evde tiz bir ses yankılanmıştı. ‘’Tabii, ama insan dedim değil mi? Sen insan değilsin ki!’’

Yanağına indireceğim bilmem kaçıncı darbe ise bir el tarafından engellendi.

‘’Yeter Zeynep! Yanağım kızardı!’’ diyerek gözlerini açan Kerem elimi yanağından uzaklaştırarak serbest bıraktı.

‘’Sana az bile!’’ diye cırladım. ‘’Hayvan! Dağlı hayvan!’’

Daha saymaya devam edeceğim sırada Kerem aniden beni de kucağına alarak ayaklandığında, çığlık atarak bacaklarımı beline doladım.

‘’Ne yapıyorsun?’’ diye çıkıştım, sırıtan Kerem’e. ‘’Derdin ne senin?’’

‘’Sensin!’’ Sırıttı. ‘’Sizsiniz!’’ Dudaklarından bir kahkaha koptuğunda gülümsedim. ‘’Baba oluyorum! Oluyorum değil mi? Baba oluyorum!’’

Bağırarak devam ettiğinde gülerek ona eşlik ettim.

‘’Evet, baba oluyorsun!’’ Derken kollarımı daha sıkı doladım boynuna. ‘’Baba oluyorsun, koca adam!’’

‘’Sen de anne oluyorsun,’’ diye fısıldarken dudaklarını dudaklarıma sürttü. ‘’Dünyanın en güzel annesi,’’

‘’Dünyanın enn...’’ diye uzattım, gülümseyerek. ‘’Dünyanın en öküz babası,’’

Kaşları anında çalırken kahkahama engel olmadım.

‘’En öküz babası öyle mi?’’ diye sordu çatık kaşlarla. ‘’Cadı anne,’’

Bu kez benim kaşlarım çatılırken o gülmüştü.

‘’Tamam kes şunu,’’ diye azarladım. ‘’Ve, beni kucağından indir.’’

‘’Tamam,’’ diyerek ayaklarımın yere basmasını sağladığında hemen ondan uzaklaştım.

‘’Haydi yemeğe,’’ diye şakırken açlığım baş göstermişti. ‘’Biz zaten çok acıktık.’’

VazgeçilmezimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin