TANITIM

2.5K 1K 311
                                    

GÜN IŞIĞI ESİRİ

TANITIM

Ben Alya KAYA . On yedi yaşındayım. Küçükken annemle babamı trafik kazasında, kasten işlenmiş bir cinayette kaybettim. Derdimi anlatacağım, sorunlarımı çözebilecek bir ailem yok. Peki nerede mi yaşıyorum? İstanbul'da babam ile annemin en yakın dostlarından olan selim amca'nın, benimde küçüklükten beri en yakın arkadaşım olan selim amcanın kızı, buketle yaşıyorum. Annem ve babam ölünce beni kendi kızları gibi yetiştirip büyüten, ikinci babam diyebileceğim insanın, buketle bana açtığı yeni bir evde yaşıyorum. Hayatımda iki okul değiştirdim, ve ikincisi gerçekleşeli bir sene oldu. Yeni sayılan okulumda, selim amcanın işleri nedeniyle bir koleje geçmem konusunda yapılan ısrarlar sebebiyle, buketle beraber bir koleje yazıldım.

Okulumun birinci gününde, onaltı kişilik bir sınıfa girmiştik buketle. Seçtiğim sıranın oturduğum yerin bile önemi olacaktı benim için. Sınıf kapısını açıp içeriye girdiğimde, bütün gözler bizim üzerimizdeyken tek bir kişinin gözleri bizi görmüyordu.

Aslında onlar üç kişiydi. Aralarına kimseyi almayan saf dışı üç yakın arkadaş, adına ne koyarsanız koyun hiç ayrılmayan üç kişi. Bilinmeyen tek birşey onları gördüğüm ilk andan beri o gruba duyduğum meraklı bakışlarımdı. Barış, iki kişi haricinde kimseyle muhattap olmazken, kağan ve akın tek tük konuşuyordu sınıf arkadaşlarıyla. Kısacası bu üçlü ekip fazla soğuktu etraftakilere. Bu grubun, okulun en popüler ekibi olduğunu öğrenmiştim. Birde sınıflarımız aynı olunca, kaderin bizi birleştirici bir özelliği olduğuna inanmıştım. Onların, yani o üçlü grubun bir gün benim en yakın arkadaşım olacaklarını hiç düşünmemiştim. Yeni hayatımın ilk adımı barışla göz göze gelmemdi. Birbirimize baktığımızda tüm evren işlevini kaybetmişti, durmuştu dünya sanki. Adına ne koyarsam koyayım bu bir tesadüf değildi ve kaderin bizi bir araya getirmek için çabaladığını hissediyordum. Öyle de olmuştu, kader bizi bir araya getirmişti.

Biz beş kişiydik, belanın ta kendisi olan. Etrafdakilerle bağımsız, bütün insanlara mesafe koyan, beş bela avcısıyız. Her birimizin belayı çeken bir mıknatıs özelliği var. Birbiriyle uyuşmayan farklı tezat insanlardık . Belkide bu yüzden çekiyorduk birbirimizi. Tüm olumsuzluklara karşı ayakta oluşumuz, bizi daha güçlü yapıyordu.

Yaz tatili nedeniyle, okula ilk başladığımız günden beri hiç ayrılmayan beş kişilik arkadaş grubumuzla ailelerimizden izin alıp kamp yapmaya karar verdik. Tabi benim ailem olmadığı için selim amcanın izni ile gidecektim.

GÜN IŞIĞI ESİRİ.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin