BÖLÜM 8 "Yeni mi doğdum yoksa ölüm mü, aşk mı bilmiyorum. "

820 597 27
                                    

BÖLÜM 8 "Yeni mi doğdum yoksa ölüm mü, aşk mı bilmiyorum. "

"İki beden, aynı acıyı sever

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İki beden, aynı acıyı sever."





Belki bir gün yine aynı yerde oturacağız. Belki saatlerce dibdibe olacağız. Ama geçmişten, kötü hatıralardan bahsetmek yerine, artık gelecekteki planlarımız ve hayattaki hayalleriniz hakkında konuşacağız. Sadece bir mutluluk ile, ve umut dolu bir ruh ile, karanlıkta parlayan yıldızların altında buluşacağız.

Sabah alarm sesiyle uyandık, kıyafetlerimizi giydik, kahvaltımızı yaptık. Yine aynı şeyleri tekrarlıyoruz, her gün aynı monotonlukta kalkıp okula gidiyoruz. Okullar açılalı bir hafta oldu, ve ben bir hafta boyunca kaçan kovalanır hesabı hep bir kovalamaca içindeyim. Ben kovaladıkça barış benden kaçıyor. Ben barışa yaklaştıkça o benden uzaklaşıyor. Bir bela bitti derken gün geçtikçe yerine yenileri ekleniyor. Ben artık ben değilim. Ben, ben olduğumda kendimi tanıyamıyorum. Aramızdaki uzaklık mesafesi ne kadar yakınsa, bizi birbirimizden daha çok uzaklaştırıyor.

Beş bela avcısı okul kapısından giriş yaptığında merdivenlerden emin adımlarla çıkıp sınıfa doğru yürüdük. Artık 12/A sınıfındayız. Yaklaşık on dakika boyunca hocanın gelmesini beklerken, akının dünki maceralı gecesini dinliyorduk. Onun hareketlerine öyle gülüyordu ki buket, tüm sınıfta kahkahası yankılanıyordu. Buketin bu hallerine kağan'ın bozulduğu her haline yansıyordu. Akın konuşmasını bitirdiğinde gözlerimi barışa diktim, öylesine güzel görünüyordu ki, artık geçsin bu günler istiyorum. Artık ben onunla eski halimize döneyim istiyorum.

Barış'la göz göze geldik o anda ani bir hareketle gözlerimi ondan alıp sınıfa gelen matematik hocasına baktım. Barış'ın gözlerinin hala bende olduğunu gören akın.


"Seni affetti bence, gözleri şuan sende. Ya bu cocuk senden etkileniyor bak demedi deme " oflayarak akına bir cimcik atıp kendine gelmesini sağladım.

"Sen hala ne söylediğini bilmiyorsun akın." Dediğimde, "aha buraya yazdım, siz sevgili olacaksınız. Hatta evleneceksiniz..." Bir kırık kalem gibi önümdeki masaya değdi gözlerim. Sahi olur muydu böyle birşey, biz herşeyi yoluna koyup gelirmiydik bu zamanlara.

(bunu bir yere not alın çünkü ileride eğer böyle birşey olursa akın söylemişti dersiniz.)

GÜN IŞIĞI ESİRİ.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin