1.PART: KİRALIKLAR

917 35 2
                                    

YIL : 01.11.2023

Şıp! şıp şıp şıp! şıp şıp şıp şıp!

       Muhtemelen 3 kişi olmalılar. 3 saniye içerisinde 8 tane su sıçrama sesi geldiyse en önde gelen diğerlerinin hızını yavaşlatacaktır. Ayrıca beni para için öldürmeye gelen birkaç kaçık olduğuna göre kıyafetlerine özen göstereceklerdir ve aralarında biraz mesafe bulundurarak koşmaya çalışacaklardır. 'Bunlar bu haftadan beri kaçıncı? Lanet olsun!' diye düşünmeden geçemeyeceğim.

       Evet geliyorlar. Aslında onları incitmek istemiyorum ama başka çarem yok değil mi? Bunun olmasından nefret ediyorum çünkü gittikçe içimde biriken bu öldürme zevkini susturmak zorlaşıyor. Geldiler!

       Kapıyı yavaşça iterek giriyorlar 'bu gıcırtıdan nefret ediyorum.' İlk girenin sol kolunu çeviriyorum acıyla bıçağını yere düşüyor, arkadaşı bıçak fırlatmaya çalışmak gibi bir aptallık yapıyor ben de onun arkadaşını kalkanım yapıyorum. 'Ah! yine kıyafetim kirlendi.' bunun öcünü almayı düşünüyorum ama zaten adamın ellerimde öldüğü aklıma geliyor. Bıçak fırlatan adam üstüme doğru koşuyor, yumruğunu hazırlıyor, durduğu açıdan bakarsam biraz sağa doğru kayıyor milimlik bir değişme ama benim için önemli çünkü o açıyı kullanarak sol gözüme vurmaya çalışacağını ve o işe yaramazsa diğer eliyle kasıklarıma yumruk yiyeceğimi fark edebiliyorum.

       Evet birinci yumruk geliyor ve rakibim yerde. Bu çok sıkıcı oldu onun daha iyi olabileceğini düşünmüştüm. Yere bakıyorum karnına yediği tekmeye göre birkaç dakika kıvranacak onun için şöyle düşünüyorum 'Pardon, ayakkabılarımın krampon olduğunu söylemeyi unuttum değil mi? çok özür dilerim.' 3.ye dönüyorum. 'Bu da ne? yanlarında çocuk mu getirmişler?' inanamıyorum.

-"Git buradan ufaklık. Sana zarar vermeyeceğim."

       Çocuk hala bana bakmaya devam ediyor. Git işte, git küçük bir çocuğa zarar vermeyeceğim. Yerde yatan rakibim gücünü toplamaya başladı galiba, kalkmaya çalıştığını fark edince ona yerde ya yerde kalmasını ya da kaçmasını söylüyorum. Tabi ki aksi taktirde bu sefer onu öldürmekten çekinmeyeceğimi iletiyorum.

       Hâla ayağa kalkmaya çalışıyor. Acaba kaçacak mı yoksa saldırcak mı?

-"Bu işten asla vazgeçmem." HAH şaşırdım.

-"Bu işi neden seçtin ki zaten?"

Bunun cevabını aldıktan sonra eski zamanları hatırlıyorum. Gözlerim doluyor. Baba, ha?

       HAYIR! Şuan bunu düşünmenin zamanı değil. 'DAMN!' Ben dalmışken bıçağını tekrar eline almış. Ah! ben neden endişeleniyim ki? zaten bir kez yenmiştim, ikincisini de yenebilirim.

-"Seni öldüreceğim, BİLL BENNET" diyor bana. HAH! Bu adam gerçektende beni öldürebileceğini düşünüyor. Arkadaşından çıkardığım bıçağı ona fırlatıyorum istemeden onun ciğerine isabet ettiriyorum. Sonuçta istemeden yaptığımı düşünmek geceleri rahat uyumamı sağlıyor. Bir kaç dakika çırpındıktan ve boğazından garip sesler çıkardıktan sonra yere tamamen seriliyor.

       Unuttuğum bir şey vardı sanki. Ah, doğru şimdi çocukla ilgilenmenin zamanı. Çocuğa döndüğümde o masmavi gözleri bana korkuyla bakıyordu. Siyah uzun, bakımsız saçları vardı, üstünde ona büyük gelen bir gömlek ve darpaça kot vardı. Tahminen 12 yaşlarındaydı. Ona 'KAÇ!' diyorum. Bir iki dakika düşündükten sonra arkasına bakmadan koşmaya başlıyor. Herhalde bu onun için en iyisi. Aslında onu da öldürmem gerekirdi çünkü *RP'lere [devlete ait özel polisler] söyleyeceği bir gerçekti.

     

       Ne var ki çok cani olsamda küçük bir çocuğa dokunamam. RP'lere söyleyeceğine göre buradan gitmem gerekiyor. Bu metal odadan çıkarken kapının çıkıntılarını kullanarak kapının en üstüne tırnağımla çok hafif bir şekilde 'S-m' yazıyorum. Babam buraya geldiğinde bu sayede benim güney dağlarına (south mountains) doğru yol alacağını anlamış olacak. Babamla şifreli konuşmamızı çok uzun zaman önce belirlemiştik::: büyük harf: yön küçük harf: yer.

       Babama ihtiyacım var ve onu özledim. 3 haftadır ondan haber alamadım. Neden onunla orada ayrıldık ki sanki? Buluşma yerine neden gelmedi ki? Hayır, Hayır aklıma kötü düşüncelerin gelmesine izin vermeyeceğim benim babam dünyanın en zekisi ve asla 4-5 RP'ye yenilmez. Tabi iş RP olunca farklı oluyor ama ben babama güveniyorum. Babamla toplam 4 kez RP'lerle karşılaştık birinde az kalsın ölüyordum ama babam beni iterek lazerin kendi omuzuna isabet etmesine sebep olmuştu.

       Normal insanların her türlü silah kullanması yasak, tabi kiralık katil, RP ya da Hükümet görevlilerinden değilseniz. Kiralık katiller yanlarında sadece bıçak taşıyabilirler. Ama eğer bir RP iseniz her çeşit silahı kullanabilirsiniz; lazer, pompalı gibi bir sürü silah ayrıca her türlü patlayıcı silah vs. Eğer hükümet görevlilerine gelirsek onların ne kullandığı hakkında hiçbir fikrim yok ne babam ne de ben bir kez olsun onlarla karşılaştık aslında buna çok memnunum.

       Sonunda tünelin sonuna geldim. Ah, gün ışığı...  Bana yaşadığımı kanıtlayan tek şey, eğer buna yaşamak denilirse. Yönümü güney dağlarına çeviriyorum amacım annemle ablamı bulmak, belki umutsuzca bir çırpınış ama benim onlara ihtiyacım var. Tek umudum onların benim için bir işaret bırakmış olmaları...

       Ama kim 2 yıl boyunca yaşayıp yaşamadığı belli olmayan biri için işaret bırakır ki!

HIDE&SEEK (saklambaç)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin