YIL: 10.11.2023
Bir haftadır küçük arkadaşımla yoldayım. Nereye gittiğimizi bilmiyorum ama tabi bunu arkadaşıma çaktırmıyorum. Onun hakkında bazı şeyler öğrendim, ismi Rosemaria, 14 yaşında, annesini 2 ay önce kaybetmiş , babası bir RP olarak ikincilmiş. İkincil olmaya karar verdiğinde ailenden vazgeçmek zorunda kalırsın. Aslında hepsi eminim ikincil olmayı aileleri için istemiştir. Sonuçta yüksek maaş aldıkları bir gerçek. Fakat bu aileleri için hiçbir zaman iyi sonuç vermiyor çünkü ikincillerin zihinleriyle oynanınca sadece devlet için çalışıyor oluyorlar.
Zavallı Rosemaria, annesi hastayken onunla tek başına ilgilenmiş. Babası sadece haftada 2-3 kez geç gelir, dinlenir ve gidermiş. Annesi öldükten 1 ay sonra babası onu yanına almış ve beraber görevlere çıkmaya başlamışlar Rosemaria hep bir köşede beklermiş. Onu bulduğumda yine bekliyormuş doğrusu babası geldiğinde onu bulamayacak belki zihni yeterince kullanıldığı için fazla takmaz ama onu arayabilir de.
Aslında bunu öğrendiğimde onu geri göndermeyi düşündüm ama RP'lerle karşılaşma olasılığımız çok yüksek tabi onun için sorun olmaz ama benim için olur.
Gerçeği söylemek gerekirse derinlerde içimde aslında onu geri göndermekte istemiyorum. Sonunda yanımda birisi var, yalnız değilim. Bana bağlı olan birisi, benimle olmayı seven birisi neden geri göndermek istiyim ki! Hayır, istemiyorum. Ah! Lanet olsun. Birisine böyle bağlanmaktan nefret ediyorum...
Üstümüzdeki kıyafetler çok eski yenisine ihtiyacımız var, böyle sadece serseri sokak çocuklarına benziyoruz. İleride küçük bir kasaba var, oraya uğrayalım en iyisi. Normalde kasabaların çevrelerinden dolanırdık ama şimdi uğramamız gerekiyor. Hem belki tehlikeli de olsa bilgi toplayabiliriz. Annem ve ablam hakkında.
-"Kapşonunu tak!"
-"Neden?"
-"İlerideki kasabaya uğrayacağız."
-"Kasaba da ne yapacağız?"
-"Kıyafet ve yiyecek bir şeyler alacağız."
-"Dondurma da alabilir miyiz?"
-"Kasım'dayız süper zeka ayrıca hasta olan birisiyle ilgilenmem gerekir ve benim o kadar vaktim yok!"
-"Ama cips kesinlikle alacağız."
-"Tamam ama başka bir şey istemek yok! Bunu aklından çıkarma."
Kasabaya girdiğimizde çok farklı hissettim. Patlama olduktan sonra, sadece bir-iki kez babamla kasabaya inmiştim ve genelde babam yalnız giderdi. Rosemaria, benim arkama geçip ceketimin ucundan tutarak ilerlemeye başladı. İlk başta ne kadar çok ona sinir olsam da bu koruma güdüsünü engelleyemiyorum.
-"Sağdaki markete gireceğiz. Hiç kimseyle konuşma, tamam mı?"
-"Hı hı"
Wow, marketin içi sıcak ve rahat. Sağdaki reyondan ilerlemeye başlıyorum. Etleri geçiyorum zaten istediğim zaman bir kuş bile olsa avlayıp yiyebilirim. Dondurmaların yanından geçerken Rosemaria'nın gözlerinin kaydığını hissediyorum. Evet, ona istediği şeyi almak çok istiyorum ama hasta olmasını da istemiyorum. Of, ne diye kendimi kandırıyorum ki! Sadece onunla arama mesafe koymak, her şeyi yapamayacağımı göstermek için almıyorum belki ona daha çok bağlanmaktan korkuyorumdur.
-"Peynirlerimiz de indirim var, denemek ister misiniz?"
Cevap vermeden ilerliyoruz. İki üç paket cips alıyorum. 5-6 şişe su, bir kaç paket bisküvi ve karnı tok tutacak şeyler... Kasaya gidiyoruz, babamın ne olur ne olmaz diyerek çantamın iç bölmesine koyduğu paralardan yeteri kadar çıkarıyorum. Parayı ödedikten sonra çıkıyoruz.
-"Şimdi ne yapacağız?"
-"Kıyafet"
Kıyafet dedim ama muhtemelen vaktimiz olmayacak, Her yere fotoğraflarımızı dağıttıkları doğru ama o zamandan beri hala yüzümü hatırlamaları olağanüstü! Kasiyerin biz çıktıktan sonra ilk olarak telefonuna uzandığını farketmedim zannetti galiba. Ne yapacağımı düşünmeye çalışıyorum ama her şey üst üste geliyor. Umarım fazla kişi gelmez, yanımda Rosemaria varken herşeyi yapamam. Ve onun beni birilerini öldürürken görmesini de istemiyorum.
İlerideki mağazaya giriyoruz. Rosemaria'ya bir kıyafet buluyorum hemen. "fuck!" Dışarıda koşuşturmalar başladı. Elime aldığım beyaz bir elbiseyi Rosemaria'ya uzatıyorum.
-"Rosemaria, bu kıyafeti kabinde dener misin hemen? Eğer olmazsa ya da beğenmezsen beğenebileceğin bir kıyafet seç. Bende kendime kıyafet bakacağım. Buradan başka hiçbir yere ayrılma! anlaşıldı mı?"
-"Tamam Bill."
Rosemaria kabine girer girmez, Dışarıya yöneliyorum. Mağazanın önünde duran mankenin arkasına saklanarak kaç kişi olduklarını anlamaya çalışıyorum. 'Bir, iki ve üç' Bunlar kasabanın şerifleri muhtemelen RP'ler gelene kadar onları yollamışlardır. Ellerinde normal tekliler varken yakalanacağımı düşünmesinler!
Önünde saklandığım mankenin kemerini çıkarıyorum. Birisi içeri giriyor. Girdiği anda onun arkasına geçerek kemeri boğazına doluyorum ve diğerleri de hemen arkasından geleceği için onu kendime kalkan yaparak onlara karşı dönüyorum. Arkadaşları arkasından gelene kadar o ellerimde can veriyor. Öleni hala önümde tutarken yere attığı silahını alıyorum. Yeterince yaklaştıklarında mankenleri üstlerine düşürerek mağazadan çıkıp olabildiğince uzaklaşıyorum ve bir binanın yan tarafına saklanıyorum. Tek isteğim Rosemaria'nın farketmemesi...
İkisi toparlandıktan sonra peşimden geliyorlar. Ben silahımı doğrultuyorum birinin kafasını hedef alıyorum. 'Ah, Olamaz, Rosemaria' elimde olmadan silahı cebime atıyorum o beni farketmeden önce. Tabi onlar Rosemaria'yı farketmeden bana silah doğrultarak geliyorlar.
-"Hayır!"
Lanet olsun! İkiside arkasını dönüyor. Sonra bana bakıyorlar. Hayır, hayır, hayır ama Rosemaria'ya en yakın olan ona doğru koşuyor ve onu tutuyor. Bunun için seni pişman edeceğime yemin ederim. Bana yakın olanın bir anlık dikkatsizliğiyle cebimdeki silahı çıkarıp kafasından vuruyorum. Arkadaşı hiç istemediğim bir şey yaparak silahı Rosemaria'ya doğrultuyor. Ne yapmam gerekiyor? Ne yapmalıyım? Onu kaybedemem!
Kafasına belki nişan alarak vurabilirim ama sanırım ellerim titrerken bunu yapamam. Kasaba şerifi Rosemaria'yla giderken tek yapabildiğim dizlerimin üstüne çökerek neleri kaybettiğimi düşünmek...
#Bu kadar geç yazdığım için kusura bakmayın. Bazı önemli işlerim vardı, gelecek bölümü bir hafta içinde yazmaya çalışırım. Yorum atarsanız ve istekleriniz varsa belirtirseniz sevinirim^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIDE&SEEK (saklambaç)
Science Fiction5 yıl önce kimsenin unutamayacağı bir patlama oldu. Hükümet bundan sonra tekrar olabilecek patlamaların önüne geçebilmek için katliam yapmaya karar verdi. Peki ne mi yapacaktı? Beni ve benim gibileri öldürecekti.