YIL: 25.11.2023
-"Eğer doğru çıkmazsa seni öldüreceğini biliyorsun, değil mi?"
-"Orada olacaklardır"
-"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"
-"%75 garanti veriyorum"
-"Bak işte! o %25lik kısımla Pariste bile geziyor olabilirler!"
-"Saçmalama"
-"Sen…! Neyse konuşma benimle zaten iki gündür yürüyoruz çok yoruldum. Bir de seninle tartışamam"
-"Nesin sen? yaşlı teyze mi? yaşamak için hiçbir zaman yorulmaman gerekiyor unuttun mu?"
-"Ahh! kapaçeneni!"
Ah! Bu kız gerçekten!!! Yanıldığımı düşünmüyorum. kesinlikle orada olmalılar yoksa nerede olacaklar ki? Ama neden oraya gideceklerini düşündüm ki? Belki planları almak için oradadırlar, ama neden planları almak istesinler ki? Belki araştırmaları gereken bir şey vardır. Ya da başlarına bela açmışlardır onun için bazı şeyleri öğrenmeleri lazımdır? ya da artık belirli bir yerde kalmak istiyorlardı? belki bizimle buluşmak içindir? Ah kafayı yiyeceğim!
-"Ne kadar yolumuz kaldı?"
-"Bir günlük mesafe kaldı Rose. Yoruldun mu?"
-"Hmm biraz"
-"O zaman biraz dinlenelim ha?"
ve sert bir tekme yedim…
-"Pislik!"
Ah! Ne diye vurdu ki şimdi? O isteyince yapmadığım için mi? Kaç yaş fark var büyüsün artık! Bi dakika o az önce beni kıskandığından yapmış olabilir mi?
-"Umarım seni kıskandığımdan sana vurduğumu düşünmek gibi bir aptallık yapmıyorsundur. Sadece ben istediğinde durmamanın öcünü aldım."
-"Biliyorum ukala!!"
Bu ne ya? Psişik falan mı acaba? çok korkunç!Neyse beni kıskanmamış aslında kıskanmasını dilerdim ama neyse zatenkıskanmasını gerektirecek bir durum da yoktu.
-"Hadi yola devam"
-"Sadece 20 dakika oldu ama"
-"20 dakika mı oldu? Lanet olsun! Hemen yola koyuluyoruz, onlarla aramızdaki farkı unutmayın."
-"Sinir bozucu!"
Aslında aramızdaki mesafe bahane sadece annemle ablamı hemen görmek istiyorum. Eğer tahminin doğruysa zaten orada olacaklardır. Doğru değilse de zaten bir şey kaybetmiş olmayacağız.
Bir şey beni ters çeviriyor!
-"Ahh!"
-"Aptal!! Önünde bir tuzak olduğunu göremedin mi? Ne düşünüyordun acaba?"
-"Çöz beni hemen!"
-"oh öyle mi? sen kime emir verdiğini zannediyorsun? Yardım etmeyeceğim. Orada asılı kal! zaten kendi başına çözmen gerekir!"
-"çok yorucu ama!"
-"Ne demiştin bir keresinde? ha şöyleydi sanırım: yaşamak için hiçbir zaman yorulmaman gerekiyor unuttun mu? değil mi?"
-"İyi be iyi kendi başımada hallederim 5 dakika ver bana. Öğrendikten beri bu konuda uzmanlaşmaya vaktim olduğu söylenemez. Ama yine de 5 dakikada halledeceğim"
-"Biz önden gidiyoruz. Zaten sadece 5 dakika olduğuna göre bize yetişebilirsin, değil mi?"
-"Tabi ki!"
Off, ne yaptım ben şimdi? Sadece çözmesi için Rose'a söylemeliydim. 5 dakika da çözebilir miyim ki ben? Hiç öğretilmesi ki bana. Aslında babamla yollarımız ayrılmadan önce bana bunu öğretecekti. Hala görüş alanımdalar acaba geri çağırsam mı onları?
-"Kımıldamayın!"
Bende durmalarını söyleyecektim ama bu ses benden çıkmadı sanki?
-"Sizi ölü ya da diri götürmem farketmez yani en ufak bir harekette bulunursanız sizi öldürürüm."
Ödül avcılarından galiba? Kellemize para koymasalar masum insanların zarar görmesine gerek kalmaz. Ne diye para koyup onların yaralanmasına neden oluyorlar ki? Güya onları bizden koruyorlar bir de
-"Sakin ol, o silahla kimseyi öldürmek istemezsin, değil mi?"
-"Kapaçeneni!"
Bende kendimi çekip iplerden kurtulmayı düşünüyorum ama arkamdan başıma başka bir namlu dayanınca fikrimi değiştiriyorum sanırım.
Galiba bu işi Deb'e bırakacağım. Umarım halledebilir. Çünkü ne kadar zeki olsamda bağlıyken ve başıma namlu dayalıyken yardım edemem.
-"Siz ikiniz şu kelepçeleri takın!"
Adamın elleri kelepçeleri atarken garipti biraz. Sanki yanmış gibi? Adamın korktuğu kesin. Deb fark etmiştir herhalde. Yazık adama umarım Deb onu öldürmez.
-"Sen uzun boylu! benim önüme geç. Küçük kız! sen de arkadaki arkadaşımın önüne geç!"
Dur bi dakika Deb'in adamın önüne geçerken Rose'a attığı bakış hiç hoş değildi!
Rose benim arkamdaki adamın önüne geçmek için yaklaşırken Deb de diğer adama doğru yaklaşıyordu.
-"Şimdi!"
Rose tüm gücüyle arkadaki adamı ittirirken, Deb çoktan kelepçesini kullanarak adamı boğmaya hazır hale getirmişti.
-"Durun!"
Ne oldu? Arkama dönmeliyim. bir, iki, üç! oldu. Adam Rosemaria'nın boynuna bıçak dayamış, buradan bir kurtulursam seni öldüreceğim.
Deb ne yapabileceğini düşünürken Rose adamın elini ısırdı ve topuğuyla ayağını ezdi. Sıkı çalışmanın sonucu az da olsa görülüyor herhalde. Adam bana doğru sendeleyince bende yapabileceğimi yaptım. Ters te olsam zaten önemli olan ellerinin serbest olmasıydı. Adamın ayağından tutup çekerek onu yere düşürdüm ve kendime doğru çektim. Açıkçası iki elimle onun boynunu kırmaktan hiç çekinmezdim ama Rose da oradaydı. O yüzden yapamadım.
Biz bunları yaparken Deb de kelepçelerinden kurtulmuş ve adamı kelepçelemişti. Sonra Rose'un kelepçelerini de benim tuttuğum adama taktı. En sonunda beni de çözdüler tabi! İki adamı ağaca bağlayıp giderken kötü bir düşünce olduğunu bilsen de kimsenin onlara yardım etmemesini diledim.
Herkes bunlardan sonra bizim kötü olduğumuzu düşünüyor ama çok saçma onlar küçücük çocukları öldürmeyi kötü görmüyor iş büyüklere ve kendini savunmaya gelince kötü oluyor. Asıl kötü onlar! Hiç bizim gibilerin düzgün bir hayatı bile olmadı, ama yok! Para onlar için daha önemli çocukların ölümlerinden onlara ne? pislikler!
-"Bill?"
-"Evet Deb?"
-"Sen bir günlük mesafemiz kaldığını söylemiştin ama buralar sana da tanıdık gelmiyor mu?"
-"Evet aslında banada tanıdık geliyor"
-"Şuradan girmiyor muyduk sanki?"
-"Hadi girelim, galiba gerçekten burası"
Önden onların girmesi gibi bir centilmenlik gösterdim. Sanırım çok heyecanlıyım tahminin doğruysa şuan annemle ablam bana çok yakınlar. Çalıların arasından geçerken dejavu yaşıyorum, ilk buraya geldiğimde hiçbir şey bilmiyordum.
-"Bill?"
-"Geliyorum…… ne?"
Karşımda bakakaldığım yer…… sadece kül'ler……
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIDE&SEEK (saklambaç)
Science Fiction5 yıl önce kimsenin unutamayacağı bir patlama oldu. Hükümet bundan sonra tekrar olabilecek patlamaların önüne geçebilmek için katliam yapmaya karar verdi. Peki ne mi yapacaktı? Beni ve benim gibileri öldürecekti.