AŞK ACISI

47. Bölüm PART BİR

Öncelikle herkese merhaba. Size söylemek istediğim tek birşey var Vote ve Yorumlar yükselsin lütfen. Son yayınladığımız iki bölüm de sadece iki yorum geliyor vote sayıları ise düştü inanın bu bölümü isteksiz yazıyorum. Bu senaryoyu paylaşacağım son hafta çünkü sınavlarım yedisinde başlıyor birincisi. İkincisi babam okulda  verilen ödevleri tamamlayan bilmek için interneti açtırdı, üçüncüsü ise annem bilgisayara girmemi yasaklıyor sırf siz  senaryonun yeni bölümünü merak ettiğiniz için annemin bana ders çalış demesine rağmen yazıyorum lütfen sizde buna saygı duyun... Sırf sizin için ders çalışmak yerine senaryo ile uğraşıyorum. Liseye yeni başlamış olabilirim, sanat okulunda okuyor oabiliri ama derslerim ciddi şekilde zor. Artık vote ve yorum sınırını kaldırdım bunu bilmenizi isterim ama yeni bölüm artık geç gelecek... İyi okumalar.

-Sencak

Melis : Kerem ne yapacağız şimdi?

Kerem : Bilmiyorum. Şu anda Zeynep iyi mı değil mi?  Delireceğim. Mert önümüzü kesmeseydi şu an peslerinde olacaktık. !

Melis : Çocukları korumamız lazım ama nasıl? 

Kerem : Sevim hanım işin içinde olmasaydı iyi olurdu.

----

AKSEL VE ZEYNEP ARABANIN İÇİNDE KISIK SES İLE KONUŞUYORLARDI. MERT VE KORUMALAR DIŞARIDA KONUŞUYORLAR AMA NE OLDUĞUNU BİLMEDİKLERİ İÇİN ZEYNEP TEDİRGİN OLMAYA BAŞLAMIŞTI...

Aksel : Zeynep.

Zeynep : Aksel niye durduk bir fikrin ya da tahminin var mı?

Aksel : Emin değilim ama beni gideceğimiz yeri bildiğim için plan yapıyor olabilirler.

Zeynep : Arabanın yanında konuşma yapmasaydılar biz ormana doğru kaçabilirdik.

Aksel : Evet ormana kaçar sonra yolumuzu bulamayıp orada kurtlara yem olurduk. Kızım burada karşına herşey çıkabilir bundan emin ol.

Mert : Ne konusuyorsunuz fısır fısır?  Şimdi bunu boş verelim de Aksel sen nereye gideceğimizi bildiğin için ikinizide bir süre uyutmam lazım. Çünkü sizi başka yerde misafir edeceğim. Siz bana yardım edin hadi! İlk olarak kimden başlayalım acaba harf sırası ile mı başlasa. Siz bana onca yıl acı çektirdiğiniz için Zeynep hanım size en son...

Zeynep : Yapma onun hiçbir suçu yok. Mert o senin kardeşin di yapma lütfen. Sen hani kardeşini, sevdiklerini incitmezdin nerede o eski Mert benim beş yaşından beri tanıdığım arkadaşım Mert nerede?

Mert : Sus! Öyle biri yok tamam mı yok olmadı bundan sonra olmayacakta!  Şimdi ikinizde bu yemeklerden yiyorsunuz içinde şurup koydum. Yemezseniz ikinizin de bayılma yöntemi acıyla olur.!

Zeynep : Aksel zehir koymamıştır değil mi ?

Aksel : Gözümüzün önünde açtı şurup kutusunu sanmıyorum. Ben gittiğimizde ona göstereceğim ama tek endişem Emre ve Şirin'i oraya getirmesi.

Zeynep : Herşey beklenir bu manyaktan. Aksel yemekleri ne yapacağımızı buldum. Yemekleri buraya bir yere saklayıp bayılmışlar numarası yapacağız inanır mı sence.?

Aksel : Denemeden bilemeyiz ver sen bana ben hallederim.

----

Kerem : Melis bu akşam burada kalalım yarın bir çare buluruz.

Melis : Peki. Kerem sen Rüzgar'ı alır mısın Ela'yı ben alırım.

Kerem : Tamam.. Gel bakalım Rüzgar efendi.

MELİS VE KEREM EVE GİRERLER. NEREDEYSE SABAH OLACAĞI İÇİN UYUYA KALMIŞLARDIR... AKSEL VE ZEYNEP'İN İSE UYKU NUMARASI İSE BİR SÜRE SONRA GERÇEĞE DÖNÜŞMÜŞTÜR. MERT ZEYNEP'İ KUCAĞINA ALIP YATAĞINA YATIRMIŞTIR SONRA AŞAĞIYA İNİP AKSEL'İN YANINA GİTMİŞTİR.

Aksel : Mert yeter artık benden bu kadar bu evde sadece Zeynep'i koruyacağım senden gerçekten nefret ediyorum...!

Emre : Abi sonunda gelebildiniz.

Aksel : Sen ne arıyorsun burada?

Şirin : Aksel?  Zeynep nerede? 

Aksel : Bir siz eksiktiniz. Siz ne arıyorsunuz burada?  Ben size gelmeyin demedim mi? 

Mert : Ben çağırdım. 

Aksel : Seni öldürürüm. Niye suçsuz olan herkesi karıştırıyorsun? der Aksel ve Mert'in yakasına yapışır.

Şirin & Emre : Sakın ol. Aksel'i geri çekerler.

Şirin : Ben sana anlatırım. Sakın ol.

Zeynep : Şirin, Emre?

Devam edecek.....

Üç part halinde gelecek ne zaman yazabilirim bilmiyorum. İyi geceler.

-Sencak