Ölümsüz

227 142 83
                                    

Daye
Hayatımızda bize sunulan ve bizim fark edemediğimiz fırsatlar vardır. Fark edemediklerimiz bize fikrimizi sormadan yanımızdan geçip giderler. Bize sunulan fırsatlar ise bizden seçim yapmamızı beklerler. Doğru ya da yanlış olduğunu düşünmeden, elimize geçen,hayatımızı değiştirecek olan fırsatı gerçekleştirmemizi beklerler.

Bende elime geçen fırsatı doğru ya da yanlış olduğunu düşünmeden,bulunduğum bataklıktan kurtulmak için seçen bir kişiyim.

2 hafta önce Kadir Demirel adlı adamdan rüyalarım da bile göremeyeceğim kadar büyük bir teklif aldım.

Teklifi iki kere düşünmedim. Bana sorduğu an düşündüğüm tek şey o bataklığa geri dönmektense, tanımadığım bir kişinin kendi hayatına geri dönememesini sağlamak daha cazip bir fikir gibi göründü.

Benim için hala cazip bir fikir.

Şu anda bulunduğum kızlar tuvaletinde ki ayna da kendime bakarken düşündüğüm o kadar çok şey vardı ki...

Bu okul,insanlar,bu yaşam,lüks,para,konfor...

Bir kız neden bütün bunları bırakıp giderdi ki? Bütün bu olanaklar seninleyken, sen küçük şımarık bir kız çocuğu gibi parmağının ucuyla bütün bunların hepsini hiçe saymak...

Aptallık değildi de ne demekti o zaman?

Kadir Demirel'in bana anlattıklarında hafızamda bir sürü isim yer edinmişti. Kim nedir,ne değildir,bu kızın hayatında ki yeri nedir,kimler bu kızdan nefret eder,kimler korkar,kim sever...

Bu bilgilerin hepsine sahiptim artık.

Deren hayatını bir çırpıda hiçe sayacak kadar kendine güveniyorsa, bende onu bu hayata tekrar girmesine engel olacak kadar kendime güveniyorum.

Tuvaletin kapısının açılmasıyla kendimi toparladım.
Bütün düşüncelerimi kafamdan attım ve içeriye giren iki kıza samimi bulduğum bir gülümsemeyle gülümsedim.

Yeni hayat,yeni karakter...

Kızlar beni tanımadıklarından olsa gerek bana küçük bir gülümseme gönderip aynanın karşılarında ki yerlerini aldılar. Esmer tenli olan kız aynada saçlarını düzeltmekle uğraşıyor, diğeri ise yeni olduğu her halinden belli olan rujunu sürmekle uğraşıyordu.

Merak etmiştim. Elinde tuttuğu rujun bir kızı nasıl farklı kılabileceğini merak etmiştim.

Elinde ruju tutan kumral kızın yanına gittim.

"İzin verirsen elinde tuttuğun ruju sürebilir miyim? Ben benimkini evde unutmuşumda." dedim kızın elinde ki ruja bakarak.

Yalan söyledim ama hayatım boyunca yalan söylemek benim için sorun olmamıştı. Tam tersine benim için yemek yiyip,su içmek gibi birşeydi.

Kız elinde ki ruju tereddüt etmeden bana uzattı ve eklemeyi unutmadı.

"Ruju kullandıktan sonra peçeteyle dudağının değdiği bölümü silmeyi unutma." dedi aynadan bana bakarak.

Kafamı sallamakla yetindim. Aynaya bakarak elimde tuttuğum mat ruju dudaklarıma dikkatlice sürdüm.

Garip hissettirmişti.

Kızın dediği gibi sürmeyi bitirdiğimde,peçeteyle dudağımın değdiği bölümü temizledim ve kıza ruju uzattım.

" Adın ne? Okul ne kadar büyük olursa olsun bütün yüzler tanıdıktır." dedi kendinden emin bir ifadeyle.

" Daye." dedim gülümseyerek.

Karşımda bana bakan esmer kız adımı duyduğunda yüzün ekşitti. İnsanların adımı garip bulduklarını biliyordum.

Sahte  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin