Kaybedenler. | 17.Bölüm

57 10 3
                                    

Çocuklar etlerin hepsini büyük bir hızla götürüyordu.Onlara bakıp gülüyor ve nazikçe yememe devam ediyordum.

Mete kendi tabağındaki iyi pişmiş bir eti benim tabağıma koydu.Evren öfkeli bakışlarıyla Meteyi süzdü ve tabağıma koyduğu eti kendi tabağına aldı. ¨Kızı zehirlemeye mi çalışıyorsun? Üstündeki yanıkları görmedin mi?¨

Mete çatalıyla Evreni işaret ederek ¨O halde şimdi sen zehirleneceksin.¨

¨Sen bu kadar fedakar olabilir misin?¨

Evren koca eti ağzına attı ve gözlerini devirerek önüne döndü.Kısık sesle söylenmelerini yanında oturduğum için bir tek ben duyabilmiştim.

Tabağımdaki bir başka büyük eti ağzıma tek seferde attım ve dolu ağzımla ¨tükürük yarıştırmayı bırakın.¨ dedim.

Deniz ve Tamer dolu ağızlarımız yüzünden komik görünümümüze uzun bir süre güldüler.

Birbirimizin saçmalıklarına o kadar uzun süredir alışıktık ki artık yapılan hiç bir hareket bize tuhaf gelmiyordu.Tabi alışılmadık olanlar hariç.Evrenle olan diyaloğumuz iyi olsada bu aralar onun duygularına ulaşabilmekte zorlanıyordum.Adeta kapalı bir kutu gibiydi.

Etleri miğdeye gömdükten sonra hepimizin üstüne bir ağırlık çöktü.Tamer çoktan olduğu yerde uyuklamaya başlamıştı ve kafası Denizin omzuna düşüyordu. Deniz onu güçlükle kaldırdı ve içeri geçtiler.

Mete ortalıkta kalan çöpleri temizlememe yardım ediyordu.Evren hiçbir şey demeden kalkıp eve doğru yürümeye başladığında sebebini bilmediğim bir şekilde peşinden koştum.Arkasında olduğumu bildiği halde beni görmezden gelip yürümeye devam ettiği için kolundan tutup kendime doğru çevirdim.

¨Neler oluyor?¨

Güldü ve kolundaki elimi nazikçe indirdi. ¨Bunu benim sormam gerekmiyor mu?¨

Gözlerine dikkatlice bakarken derin bir nefes aldım ve aklımdan geçenleri söylemeye başladım. ¨Farklısın demek istemiyorum.Ama farklısın.Bilmiyorum.Bir garip davranıyor gibisin.¨

Omzunu silkti ve ¨Ne demek istediğini anlamıyorum.¨ dedi.

Umursamaz davranması incitmiş olsada en çok inciten birbirimizi konuşmadan bile anladığımız zamanlar olmuştu ve şuan da o zamanlardan bile daha kötü iletişim kuruyor olmamızdı.

¨Peki.İyi geceler o zaman.¨ dedim ve yanından geçip eve girdim.Bir yanım peşimden gelmesini istiyordu ve diğer yanım gelmeyeceğini biliyordu.Birini ne kadar iyi tanırsan tanı umut her zaman sana oyun yapıyordu.

Odama girdim ve kendimi yeni sıcak yatağıma bıraktım.Gözlerim hiç zorlanmadan kapandılar.Ve bende direnmeden kendimi uykuya bıraktım.

Duvara sert bir şey belirli aralıklarla çarpıp duruyordu.Beni uykumdan uyandıran bu şiddetli sese karşılık yastığımla kulaklarımı kapadım.Fakat ses halen gelmeye devam ediyordu.Hafifçe doğrulup sesin geldiği duvara iki kere tıklattım.Ses kesilmişti.

Sürekli sağıma ve soluma dönüp uyumaya çalışıyordum.Şimdi ise sessizliğin sesi dahada korkutucu olmaya başlamıştı.Yataktan kalkıp odadan çıktım ve yan odanın kapısını tıklattım.İçeride kalan kişinin Evren olduğunu hatırladığımda girip girmemek konusunda tereddüt etmiştim.Ama bir kaç saniye bekledikten sonra endişem ağır bastı ve içeri girdim.

Komidinin üstündeki masa lambası boş yatağı aydınlatıyordu.Pencere açıktı ve içeriye soğuk bir rüzgar esiyordu.Perdenin sürekli havalanıp durulduğunu gördüğümde pencereye doğru yaklaştım.Tam o sırada ayağım bir şeye takıldı ve yere kapaklandım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MUAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin