¨Yaşamak(sevmek) istiyorum.¨ | 8.Bölüm

114 30 11
                                    

İçki ve içkiye dair hiç bir şeye cesaret edemesemde Tamerin söylediklerinden sonra.Önünde doldurduğu bardağı hiç düşünmeden kafama diktim.Tamer hızla elimi kavrayıp boş bardağı çekiştirdi.

¨Biraz sakin ol sevimli.¨ dediğinde,çoktan ikinci bardağı doldurmuştum bile.Galiba şu anda daha fazla soru sorabilmek için kendime bu hakkı tanıyordum.

Korktuğum ve kötü bir cevap alacağımı bildiğim halde neden sormuştum bilmiyorum.Onun bir katil olduğu gerekçesiyle hapis yattığını ve şimdi firar olduğunu elbetteki farkındaydım.Sadece,onu tadıkça böyle bir şeyi gerçekten yaptığına inanamaz olmuştum.Konuşma şekli,yürüyüşü,hareketleri ve en önemlisi yaptığı iyilikleri gözler görmezken yapıyordu.Deniz ve Tamer farkında olmasada Evren onlara karşı koruma içgüdüsüyle doluydu.Onun için hiç bir şey ifade etmesemde benim için bile yaptığı bariz jestler vardı.O bir o kadar soğuk,nemrut,ruhsuz ve çoğu zaman kırıcı biri olsada hakkında tarif edemeyeceğim bir şeyler vardı.O cüssesi altında ufacık bir çocuktu.

Fakat şimdi,Tamerin söylediği sözlerle tekrar kendime gelmiş gibiydim.Sarhoş olmaya çalışıp kendimi unutmaya zorlasamda,imkansızdı.

Tabikide hassas vücudum daha içtiğim ikinci bardakta çakırkeyif olmuştu.Sürekli kendimden gelen içki kokusuyla yüzümü buruşturuyor ve aklımca öksürerek kokudan kurtulmaya çalışıyordum.

Tamer kızarmış yanaklarımla ilgili espriler yapıp gülerken Evren ve Deniz yanımıza geldi.İkisi de birbirinden çokça uzak durduğundan aralarında küçük bir tartışma geçtiğini anlamıştım.

Evren, ¨Eve gidiyoruz.¨ dedi.

Kalkmaya çalışırken dengemi kaybetmiş ve Evren'in üstüne doğru afallamıştım.Evren gülerek kolumu omzuna attı ve bükülmüş vücudunu bana yaklaştırdı. ¨İçki içmiyorsun sanıyordum.¨

Pörtlemiş gözlerim ve kırmızı yanaklarımla suratına bakarken hıçkırdım.Sabah bu yaptığım şey için kendime çok kızacak olmama rağmen,yeterince rezil olduğum düşüncesiyle sabahı düşünmemeye karar verdim.

Aramızdaki boy farkı sebebiyle biraz komik yürüyorduk.Tamer sürekli olarak Evren'e kaş göz yapıp beni sırtına almasını fısıldıyordu.Evrenin öldürücü bakışları sonrasında susmaya karar veren Tamer,arabaya kadar sessizce bizi takip etti.

Adım atmakta zorluk çeken ben,omuzlarındaki kollarımın hakimiyetini çok iyi sağlıyordum halbuki.Sıkı sıkı tuttuğum tişörtü ellerimde buruşmuştu.Tutuşum,sana güveniyorum gibi değil,bana yapacağın herhangi bir darbeye hazırlıklıyım gibiydi.Onunla tanıştığımdan beri hissettiğim bir geri bir ileri his sonunda isim bulmuştu.Korkuydu.Ona olan korkum ve endişem,beni sürekli olarak nazik ve sakin biri olmaya itiyordu.Ondan aslında o kadar çok korkuyordum ki dediği hiç bir şeye karşı gelmiyordum.Bana dokunduğunda hissettiğim o ürperti,hoşlantı yada etkilenme değildi.Yaşama arzusuydu.

Önce yüzüne,sonrada sıkıca tuttuğum tişörtüne baktım.Demek sevmek ve korkmak bu kadar yakın duygulardı.

İçtiğim az bir şey içkiyi eve gelir gelmez çıkarmıştım.Evren onunla gelmemi teklif etsede ben Deniz'in yanımda olmasını tercih etmiştim.Saçma bir düşünceydi ama onu doktor gibi gördüğüm için yanında daha az çekiniyordum.

Banyoya istifra ederken saçlarımı tutmama ve dengede durup yüzümü yıkamama yardım etti.Havluyla suratımı yırtar gibi kuruluyordum.Deniz yüzümdeki havluyu çekip ¨Kendini boğmaya mı çalışıyorsun?¨ dedi.

Hayır,daha çok,kendimi olası bir rüyanın içinden uyandırmaya çalışıyordum.

Kendimi yorgunlukla koltuğa attım ve masanın üzerindeki kahveyi alıp kafama dikmeye kalkıştım.Evren hızlı bir refleksle kahveyi elimden çekti. ¨Bardan çıktık ufaklık.¨

Bugün elimden çekilen ikinci bardak olduğu için biraz sinirlenmiştim.Üstümdeki kontrole karşılık kaşlarımı çattım.Kim bilir onlar için ne kadar zayıf görünüyordum.

Şapşal ifadem ve utançtan kızarmış yanaklarım Evrenden gözlerini kaçırmaya çalışırken masanın üzerindeki dergileri fark etti.Bunlar,Senem'in evinden topladığımız dergilerdi.Bir anda kendime gelmiş beynim tüm yaşadıklarımı tekrar belleğine yükledi.Gözlerim bir aptal gibi dolmaya başladığında Evren'in aksi yönüne doğru döndüm.Zayıf olduğumu göstermek istemiyordum.

Evren kolumu nazikçe tutup kendine doğru beni çevirdiğinde,çoktan yanaklarımdan bir damla aşağıya iniyordu.Ağladığımı gördüğü anda buz kesmiş suratıyla göz göze geldim.Az önceki narin tutuşu yerine şimdi canımı acıtacak derecede sıkı tutan elleri vardı.Acıyla kıvrılan kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum.

Elini yavaş yavaş gevşettiğinde hızla kolumu çekip gözyaşlarımı sildim.Onun birini ağlarken gördüğünde ne kadar farklı tepkiler verdiğini unutmuştum.İlk tanıştığımızda eşyalarımı almak için eve gittiğimde,yüzünde aynı ifade vardı.

Hiç bir şey demeden ayağa kalktığında gitmemesi için onu tuttum.Neden böyle bir şey yapmıştım bilmiyorum.Telefonumu elime alıp ¨Bana neden hapis yattığını anlatabilir misin?¨ yazdım.Ellerim deli gibi titriyordu.O bir şey demem için beklerken ben telefonu uzatmakta kararsızlık çekiyordum.Telefonu elimden çekti ve ekrandaki yazıyı okudu.Bir kaç kez okumuş olmalı ki uzunca bir süre ekrana bakakaldı.Yüzünde o korkunç ifade varken ona bakmak istemiyordum.Kafam eğik bir şekilde bir şeyler söylemesini beklerken beni oldukça 'sert' bir şekilde kendine çekti ve üstümdeki hırkamın cebine telefonu geri koydu.Gözlerime,gözleriyle delermişçesine bakarken,bedenimi ondan ayırmaya çalışıyordum.Şuanda bir yay gibi duran vücudum ona yapışıkken,iletişim kurmaya çalışmam çok zordu.Nefesi boynuma çok yakındı.Lanet.

Yüzümü yana doğru çevirdim.Hızlı nefes alıp vermeye bile çekiniyordum.

¨Bana bu soruyu sormaya,sadece konuşabildiğinde cesaret edebileceksin.¨

O kadar kısık bir sesle söylemişti ki gerçekten duyup duymadığımdan emin değildim.Beni bıraktığında,henüz üstümden atamadığım çakır keyiflilikle tökezledim.Dizlerimin üstüne çöktüm ve titreyen ellerimi bir yumruk yapıp bacaklarımın arasına yerleştirdim.

Sanki hiç bir şey olmamış gibi arkasına dönüp ¨Kendini hazır hissettiğinde dergileri oku.¨ dedi.

Ben ise evden çekip giden yürüyüşüne bakıyordum.Giderken böyle görünüyordu.Gelirken başka.Bana ne yapmak istiyordu? yakınlaşmak mı?yoksa uzaklaşmak mı?

Daha fazla okuyucuya ulaşabilmek adına,hikaye için bir twitter sayfası açtım. https://twitter.com/wattpadmuaf Takip eder ve arkadaşlarınıza önerirseniz çok sevinirim.Sabrınıza teşekkür ediyorum... 😘

MUAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin