"Seni seviyorum nil"Ben yanlış duymuyorum değilmi? Mete bana seni seviyorum dedi. Keşke demeseydi. Planımı bozuyor. Diyecek yeri buldu.
Ben donmuş bir şekilde mete ye bakıyordum. Bunu yapmam lazımdı planın bozulmaması lazımdı. Lütfen çok kızma mete.
"Mete ben üzgünüm. Ben mert'ten hoşlanıyorum"dedim. İnşallah yanlış yapıyorum dur. Belimde hissettiğim elle mert'e baktım. Sırıtarak meteye bakıyordu. İşine yaradı dimi. Sevmiyordun zaten meteyi tam oldu.
Mete sinirle evden çıktı ve kapıyı sertçe kapattı. Birden kapatınca yerimde sıçradım. Mert beni kendine döndürdü. Sırıtıyordu salak. Ama ben o sırıtışı bozarım.
"Hic boşa sevinme mete gitsin diye yaptım. Senden hoşlandığım falan yok. Ben seni ne yapayım "dedim. Çarpılmışmıyım diye esmerime baktı. Yok anlamında lafa sallayınca geri mert'e döndüm.
"Neden gitsin diye böyle bir şey söyledinki? "
"Ben onu tanıyorum. Sevdiğini söyledi ama hırsından. Sana karşı olan sinirinden. Bu yüzden bu devam etmesin diye, gitsin diye böyle bir şey söyledim. -duraksadım-ama sende benden hoşlanıyorsun demi? "
"İyimisin kızım benim derdim seni yatağıma atmakta. Senin gibi kızı ben ne yapayım"
Tamam bu biraz ağır olmuştu. Ama incindimmi hayır.
"Hıhı ondan peşimden ayrılmıyorsun demi. Sırf yapmak için beni meteden kıskanıyorsun demi"
"Bak kızım benim derdim senle yatmak. işim bitince senin yüzünü bile hatırlamam"
"Bu demek oluyor ki asla senle yatmayacağım"
"Elinde sonunda kendi rızanla geleceksin bebeğim"
"Neden sen geleceğimi görüyorsun? "Dedim alayla.
"Ben aslında her şeyi görebiliyorum"dedi ve vücuduma baktı.
Gülerek arkama baktım. İlkim ve can yoktu. Telaşla mutfağa gittiğimde ikisi oturmuş makarna yiyorlar. 😒😒
"Bana kaldımı bari? "
Esmerim
"Gel gel ayırttık size"
Gidip esmerin yanına oturdum ve makarnayı yemeye basladım. Mertte gelip oda yemeye basladı.
Yemekler bitmişti. Saate baktığımda 05:00 di. Iykum gelmeye başlamıştı. İlkimin, canın kalacağı odalartı göstermiştim. Cok uykum vadi mert'e bakıp
"Sende istediğin odada kal işe. Ben uyuyacağım hadi sana iyi geceler"deyip odama girdim. Tam yatağa yatacaktım ki kapının kapanmadıgını fark ettim. Arkamı döndüğümde mert ayakta dikiliyordu.
"Ne bekliyorsun gidip uyusana"
"Burda uyuyacağım"
Göz devirdim ve yataktan kalktım. Kapıya doğru giderken mert durdurdu.
"Sen nereye? "
"Uyumaya"
"EE geçip uyusana"
"Senle aynı yataktamı? Kalsın canım koltukta yatmayı göze alırım" deyip gideceğim sırada tekrar durdurdu.
"Benimle uyuyacaksın"deyip beni yatağ çekti. Hiç direnmeden yattım. Çok uykum vardı. Mertte yatıp kollarını belime sardı. Kendimi uykunun kollarına bıraktım. Yada mert'in kollarına.
****
Sabah yüzüme gelen güneşle uyandım. Boynumda hissettiğim sıcak nefes uyanmamı engelliyordu. Yine o koku. Bu kokuyu Sevmiştim. Mert kedi gibi sırnaşıp belimi iyice kavradı. Beni bene kafasının altına çekti. Sırtım onun göğüsüne bağlıydı. Derin derin nefes alıyordu. Ama içten nefes alıyordu. Birşeymi oldu diyerek arkamı döndüm ve yüzüne baktım. Birşey yoktu. Yataktan kalkmak için hareketlendiğmde belimi iyice kavradı. Dahada çok yaklaştırdı kendine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya ile oyun
Teen Fiction"Nil bu yaptığımız oyunun baş karakteri. Her şeyi onun sayesinde yapacağız, bu sorun sandığımızdan daha tehlikeli. Nil eğer bu tehlikeyi göze alamam diyorsan seni anlarım. " Her şey benim sayemdemi olacak. İyide bu sorun ne. "Peki sorun ne tam olar...