"Cezan başladı. "
Gözlerinde bir anlam çıkarmaya çalıştım ama o sert duruşundan taviz vermiyordu. Doğrulup masaya gittim. Sinir oluyorum. Kendini ne sanıyordu? Tamam mafya olabilir ama her şeyin sahibi olamaz ki.
Masaya oturduğumda ahmet bey uzaktan başıyla selamladı. Sanırım bu güzel dans ettiniz anlamına geliyordu. Mert yanıma oturdu. Belimden tutarak beni kendine çekti. Bir çok göz bizim üzerimizde idi. O gözlerden biri de adını bilmediğim ama dans ettiğim adamda vardı. Adamla göz göze gelince gülümsedi. Kısa bir gülüş atıp önüme döndüm. Mert belimdeki elini daha da sıkarak beni biraz daha kendine çekti. Mert kulağıma fısıldadı.
"Benim olana asla başka biri bakamaz. O gözleri yerinden sökerim. Şimdi sağ sola bakmayı kes ve benimle ilgilen. "
Bu bir tehtid miydi? Kesinlikle. Bir dakika 'benimle ilgilen'mi?kesin gösteriş peşinde. Ama ceza mıdır nedir daha fazla katlanmasını istemem.
Elimi goğüsünün üzerine koydum.
"İyi mi? "Diye sordum.
"Sanmıyorum"dedi.
Baygın baygın bakıp ona biraz daha yaklaştım. Kafamı omzuna yasladım. Yine o harika koku. Kokusunda farklı bir aroma vardı.
"Bence iyi"dedim.
"Daha değil "dedi.
Kafamı kaldırıp sinirle gözüne baktım.
"Sen ne istiyorsun onu söylesene. "Dedim sinirle.
"Öp beni"
"Ne! "
"Duydun"dedi.
Eğilerek yanağına masum bir öpücük kondurdum. Bana sen ciddi misin bakışı attı.
"Bunu kast etmediğimi biliyorsun"dedi.
"Herkesin içinde bunu yapamam. Biliyorsun "dedim onu tekrarlayarak.
"Yapacaksın"dedi.
"Yapmam"
"Yap"dedi sert ve iğneleyici ses tonuyla.
Etrafa ufak bir göz gezdirdikten sonra yavaşca yaklaşıp dudağına küçük bir öpücük bıraktım. Zaferle tebessüm etti. Ama bu tebessüm kısa sürdü. Yine o sert duruşuna geçti. Nasıl bu kadar hızlı değişebiliyordu. Baktığı yöne baktığımda o adam bize bakıyordu. Ve mert'in ona bakmasına rağmen bakışlarını üzerimden çekmiyordu. Evet. Bildiğin hâlâ bana bakıyordu. Mert'in daha da sinirlenmemesini için buradan uzaklaşmak iyi olacaktı.
"Gidelim artık"dedim.
Bakışlarını bana çevirdi.
"Henüz değil"
"Neden daha fazla burada kalıyoruz ki. Gidelim işte"
"Cazip tekliflere açığım"dedi.
Dediğini gayet iyi anladım. Eve gitmek için onu mutlu etmem gerekiyordu.ve ben susmayı tercih ediyorum.
O ismini bilmediğim adam ve ahmet bey bizim masaya doğru geliyordu. Mert'in bakışları sertleşti. Yanımıza gelip oturdular. Bir süre sonra ahmet beyin eşi geldi. Masada bir sessizlik vardı. Benim yanım boştu. Ama taki o adam yanıma gelip oturmasaydı. Ahmet bey ve mert bir konu hakkında konuşuyorlardı. Ama ben üzerimdeki gözler yüzüne onları dinleyemiyordum.
Mert elini bacağıma koydu. Erkeklerin sahiplenme şekli gibiydi. Bakışlarımı mert'e çıkardım. Sinirle yanımdaki adama bakıyordu. Bakışları bana dönünce bir ürperdim. Kolumdan çekerek beni kendine yasladı. Ama o elini bacağımdan çekmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya ile oyun
Teen Fiction"Nil bu yaptığımız oyunun baş karakteri. Her şeyi onun sayesinde yapacağız, bu sorun sandığımızdan daha tehlikeli. Nil eğer bu tehlikeyi göze alamam diyorsan seni anlarım. " Her şey benim sayemdemi olacak. İyide bu sorun ne. "Peki sorun ne tam olar...