Ellerim tutmuyordu. Sanki her şey elimin arasından kayıyordu. Hissizleşiyordum. Üzerimde bir ağırlık vardı. Uyumak istiyorsun. Bitsin bu kabus istiyordum. Her şey son bulsun istiyordum. Öylede oluyordu. Korkuluklar kayıyordu elimden. Uçmak istiyordum. Yavaşca arkaya doğru savruldum. Zemin ayaklarımın altından kaydı. Uçuyordum. Birden elimi sıkıca biri tuttu. Havadaydım ama uçamıyordum. Net değildi hiç bir şey .aşağıya baktığımda, şehir ayaklarımın altındaydı. Kafamı kaldırdım. Mert. İşte kurtarıcım. Aslında seviyor gibiydim onu. İçinde çocuksu hisleri vardı. Belki de bunu sadece ben görüyorum dur. Mert bir şey diyordu. Ama anlamıyordum. Kulağımda bir çınlama vardı. Gözlerim ağırlaşıyor du. Uyumak istiyordum. Uyudum.
Mert seçkin
Meleğim ellerimin arasındaydı. Bana doğru baktı.
"Nil dayan güzelim, dayan"dedim.
Baygın baygın baktı bana. Kapanıyordu gözleri. Yavaşca ve dikkatlice yukarıya çektim onu. Hemen kucaklayıp merdivenlere yöneldim. Nereden ? Nasıl? Geldi o kurşun bilmiyorum ama bedelini ağır ödeyecekti.
Hemen arabanın arka koltuğuna yatırdım onu. Üzerine giydiği elbise fazla açıktı. Hemen ceketimi çıkartıp üzerine örttüm. Bende arabaya binip hemen yola koyuldum. Hastahaneye yaklaşmıştım. Nil bir şeyler fısıldıyordu. Dikkatimi ona verdim.
"Uçuyorum ama üşüyorum. Yardım et kurtarıcım"demişti.
Üşüyordu. Hastahaneye gelince hızla durdum. Hemen arabadan indim ve nil'i kucağıma aldım. Hemşire sedye getirdi. Güzelimi yatırdım. Doktorlar onu ameliyat haneye aldı. Kapının önüne diz çöktüm.
Bir şey olmamalıydı ona. Benim bir tek kadınım vardı. Onun da gitmesine izin veremezdim. Bilse onu canımdan çok sevdiğimi, bilse onun için her şeyi yapacağımı. Ona zarar gelmesinden korkuyordum. Onu herkes den sakınırım. İsterim ki bir tek ona ben bakayım, bir tek ona ben dokunayım, bir tek onu ben Seveyim. İstiyordum onu. Herşeyden çok istiyordum. Ona benzeyen kızlarım olsun istiyordum. Bir tek o hayatımda olsun istiyordum.
Telefonum çaldı. Can arıyordu. Açtım ama ses vermedim.
"Alo. Mert. Kardeşim iyi misin? "
"Can. Gidiyor kadınım"dedim güçlükle. Korkuyordum. Yanağımda sıcaklık hissediyordum. Ağlıyordum.
"Mert. Mert nerdesin? Konuş"
Telefonu kapatıp konum attım. Benim kadınıma ihtiyacım vardı.
20 dakika içerisinde can ve ilkim geldi. İlkim kapıya koşarak yumruklamaya başladı.
"Açın kapıyı. Açın diyorum. Kardeşim içeride benim. Açın "
Can ilkim i tutup otutturdu. İlkim bir hışımla bana döndü.
"Hepsi senin yüzünden. Sen ve düşmanların yüzünden. Eğer ki kardeşime bir şey olsun. Seni bitiririm duydun mu? "Diye bağırdı.
Can ilkim i kolundan tutup götürdü. Ben mi? Ben umutla bekliyordum kadınımı.
5 saat geçmişti. İlkim sinir krizi geçirip bayılmıştı. Odaların birinde kalıyordu. Can ve ben de kapının önünde oturmuş kadınımı bekliyordum.
Kapı açıldı. Hızla yerimden kalktım. Nil sedye de yatıyordu. Dudakları morarmış, teni beyazlamış tı.
Elini tuttum. Soğuktu. Arabada da demişti, 'üşüyorum 'demişti.
Yoğun bakıma aldılar nil'i.Doktor çıkınca yakasına yapıştım.
"İyi mi o? Ne olacak? İyileşecek mi? "Dedim.
"Çok kan kaybetmiş. Karaciğeri çok zedelemiş kurşun. Nefesini hala kendi kendine alamıyor. Makine yardımıyla nefes alıyor. Şu an uyuttuk. Bir süre daha makinelere bağlı yaşayacak. Geçmiş olsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya ile oyun
Teen Fiction"Nil bu yaptığımız oyunun baş karakteri. Her şeyi onun sayesinde yapacağız, bu sorun sandığımızdan daha tehlikeli. Nil eğer bu tehlikeyi göze alamam diyorsan seni anlarım. " Her şey benim sayemdemi olacak. İyide bu sorun ne. "Peki sorun ne tam olar...