mafya ile oyun

-18.bölüm-

Nil'in ağazından

Gözlerimi yavaşca araladım. Yine o güzel koku. Yerimde iyice gerildim. Kafamı çevirdiğimde bana bakan iki çift gözler ile karşılaştım.

"Neden bana öyle bakıyorsun? "Dedim.

"Çok güzel "

"Ne çok güzel? "

Beni süzdü. Yine sapıklaşacak belli.

"Kokun"

Afalladım. Güzel bir şey mi söyledi o şimdi.. Kızım uyanamadım sen galiba.. Rüya mı iç ses.. Kızım salak salak bakmayı kes, rüya değil..

İç sesimin uyarmasıyla kendime geldim.

"Koklama"dedim ve hemen yataktan kalktım.

Tamam dediğim şey saçma ama ne yapayım panikledim. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Aynada son kez kendime baktım. Banyodan çıktığımda mert üzerini giyiniyordu. Yüzümün yarısını kapatıp, o tarafa bakmadan kapıya yaklaştım. Kapıyı açtım ama başka bir kuvvet geri kapattı ve beni kapıya yasladı.kaslarına bakmamak için savaş veriyordum. Hemen kafamı başka yöne çevirdim

"Lütfen gidip bir şey giyermisin? "

"Neden? "

Yüzüne anlamsızca baktım. Umut yok. Bu adam beni kendine zımbalayacak.

"Sen salak mısın? Pardon mısın fazla oldu. Salak. Git giyin. Karşında güzel, çekici, fit, güzel demiş miydim?, olgun, cesur, saf, bir bayan var. Git giyin"

"Saydıklarında haklısın. Ama bir şey eksik. "

"Ne? "

"Sexy"

"Sapık"deyip iteklemeye çalıştım. Tabi pek mümkün olmadı. Aksine daha da çok yaklaştı.

"Kendimi zor tutuyorum"

"Ne konuda? "Dedim. Tabiki de tedirgince.

"Sen ve vücudun "

"Bak ya yine sapıklaştı. Ne o taciz mi edeceksin? "

"Bak bir gün taciz edicem o zaman gerçekten taciz etmiş olacağım .ne alıp veremediğin var şu konuda"

"Hiç. Sadece senden bekliyorum. Hareketlerin sanki her an taciz edecek gibi"

Yüzüme umutsuzca baktı.

"Ya neden öyle bakıyorsun. Sende sorun. Başka birisin sen. Benden saklıyorsun"

"Onuda nerden çıkarttın. Bir şey mi duydun? "

"Hayır. Ama başka biri gibi davranıyorsun. İş adamı değilde bir pezevenk gibi"

Ne dedim lan ben.

"Yani pezevenk deken orda burda sürten. Ay buda olmadı. Yani şey her gece fark-"

Birden dudağıma yapıştı. Belimden tutup kendine yasladı. Ellerimi boynuna yerleştirdim. Kendime daha çok çektim. Şansım varsa öpüştükten sonra bir şey yapmazdı. Beni sertce kapıya yasladı. Sırtım açımıştı çünkü kapının kolu sırtıma çarpmıştı. Sakarlık bu kadar olur. Beni susuzca öpüyordu. Bunun derdi ne.

Onu kendimden hızla ayırdım. Tekrar öpmek için eğildiğinde tekrar itekledim.

"Dur bir sakin. Ben kahvaltı hazırlayacağım. Sende hazırlan gel"

Bir şey demesini beklemeden odadan çıktım.

Mert'in ağazından

Odadan hızlıca çıkınca kapının eşiğinden arkasından baktım. Koşarak gittiğinden kalçası hareket ediyordu. Yani bir kız nasıl bu kadar kusursuz. Kızın baklavaları var. Bak yine geldi aklıma..