Nil'in ağzından
Mert yanındaki Sürtük !! Le oturdukları yerden kalktı. Evet arada onlara bakıyordum. Sırıtarak bana baktı. Şerefsiz. Tamam şu an çok sinirliyim. Yine bana sırıtarak baktı ve yukarı çıktı. Sahi bunun yukarıda odası vardı değil mi? Unutmaya çalışarak dans etmeye devam ettim. Allah'tan dans etmeyi biliyorum. Çevremde bana bakan bir çok göz var. Biliyorum. Ve bu beni gaza getiriyor. Esmerimle oynarken can geldi. Sinirle ilkimin kolunu tuttu. Sinirlenmiştim ama ilkim bana kaş göz yapınca bir şey yapmadım.
İçtim, dans ettim, güldüm, eğlendim. Evet buraya kadar güzel di. Sırtımda hissettim elle irkildim. Önüme bir adam çıktı. Ama sen. Nasıl?
"Mete"
Evet karşımda mete duruyordu. Yine o çatık kaşları. Değişmişti.
"Nil"dedi yumuşak sesle. Devam etti.
"Ben geldim prenses. "
"İyide. Neden daha önce gelmedin? "Dedim.
Ne saçma bir soru sordum. Niye gelsin adam. Sen ona herkesin önünde sevmiyorum dedin. Onun da bir gururu var.
"Bilseydim daha önce gelirdim. Seni özledim Nil. Seni çok özledim. Kokunu, sesini, gülüşünü. Dayanamadım. Geldim. "
Donmuştum .bu sözleri beklemiyordum. Unuttu sanmıştım.
"Mete ben üzg-"
Mete birden bir kaç adım geriledi. Yüzüne baktığımda dudağı patlamıştı. Vuran kim diye baktığımda şaşırmadım. Evet tahmininiz doğru. Mert. Gözlerinden ateş çıkıyordu resmen. Onu sinirli görmüştüm ama böylesi farklı.
(Bundan sonrası 'şiddet')
Mert mete'nin yakasından tutup kafa attı. Mete yere düşerken mert mete'nin üzerine çıkıp defalarca yumruk attı. Dejavu oldu. Ayırmaya açalıştım. Ama gücüm yetmedi. Mert çok sinirli ve sert görünüyordu. Onu hiç böyle görmemiştim. Ayıramayacağımı anlayınca korumalara seslendim. Korumalar geldi ayırmaya çalıştı ama olmadı. Bir kaç tane daha koruma geldi. Tamı tamına 7 koruma mert'i anca ayırdılar. Bu korkunç. Mete'nin yüzü kan içinde. Mavi gözleri kan içinde yinede bana bakıyordu. Parıldıyor. Mete aşık değil. Saplantılı aşık. Yerde yüzü kanlar içinde de olsa yinede bana bakıyor. Hiç usanmadan ümit bekliyor.
"Bakma lan. Senin o gözlerini s*keceğim. Bakma lann"
Mert'in bağırması ile bir kez daha yerimde sıçradım. Korkuyorum. Mert'ten korkuyordum. Onunla tanıştım tanışalı ilk kez böyle görüyordum ve korkmuştum. MERT'TEN KORKUYORUM.
mete bana yalvarır gibi baktı. Onun bir suçu yoktu aslında. O sadece seviyordu. Meteye doğru bir adım attım. Korkuyorum. Bir adım daha attım. Mert'in bağrışları daha da arttı. Ne yapmalıyım? Bir yandan yerde yaralanmış beni bekleyen birine mi? Yoksa onu öldüresiye döven birine mi? Gitmeliyim. Ne yapacağım?
Korumalar artık zorlanıyordu tutmaya. Öylece yerimde durmuş meteye bakıyordum. Ona yardım etmeliyim. O suçsuz.ama mert buna izin vermez. Beni de onla birlikte öldürür. Baba, korkuyorum. Neredesin?
Mert kolumu sıkıca tuttu. Canım acıyordu. Çok acıyordu. Artık gücüm kalmıyordu. Dayanamyordum. Beni hızla kendine çevirdi. Gözlerine baktım. O yoğun kahverengi gözlere .ateş saçıyordu. İçim alev alıyordu. Kolumu çekmeye çalıştım. Çalıştım. Daha da sıktı. Acıyla çığlık attım. Tekrar çekmek istedim. Daha da sıktı. Ben hareket ettikçe daha da sıkıyordu. Gözlerimden bir damla yaş süzüldü. Ardı ardına akan yaşları aldırmadan meteye baktım. O da korkuyordu. O mert seçkin. Mafya. Mete bana baktı. Bana üzgünce baktı. Artık ağlamaya başlamıştım. Göz yaşlarım benden izinsiz firar ediyordu. Mert çenemi sıkıca tutup kendine çevirdi. Çenemi sıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mafya ile oyun
Teen Fiction"Nil bu yaptığımız oyunun baş karakteri. Her şeyi onun sayesinde yapacağız, bu sorun sandığımızdan daha tehlikeli. Nil eğer bu tehlikeyi göze alamam diyorsan seni anlarım. " Her şey benim sayemdemi olacak. İyide bu sorun ne. "Peki sorun ne tam olar...