Sai, üstündeki kazağa baktı. Dışarısı bugün soğuktu ve sadece bir kazak ile donmuyordu. Kazak sayesinde hava daha ılıktı. İnsanların garip bakışlarından dolayı kendine bakma gereği duymuştu.
Bu hafta işi olmadığı için biraz dolaşma kararı almıştı. Hem yakın zamanda gitmesi gereken bir yerdi ve bir kişiye hediye alması lazımdı. Bu yüzden şu an en ideal vakitti. Bunu değerlendirmenin verdiği huzur ile tekrar yan tarafına bakmaya başladı. Binaların yanından geçerken adlarına özellikle bakıyordu. Gördüklerinin hepsi pırıltılı ve şıktı ama o bunların içine ait olmadığını biliyordu onun. Kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı ve öylece bir süre yürüdü, sonra ayağına bakarak yürüdü. En sonunda ise dümdüz önüne baktı. Artık ara sokaklar arasında kaybolmuştu. Hızlı adımlar ile bir sokak aradı. Tam o sırada gözüne bir bina ilişti. Üstünde "Dilek Bitkisi" yazıyordu. İlgisini çekti ve oraya doğru ilerledi. Kapıyı açtı. İçeri girdi.
Kadın arkası dönük bir şekilde çiçeği sularken bir yandan da ona ninni söylüyordu. Uyku saati gelmişti ama uyuyamayan bu yavrusuna uyuması için yardım ediyordu. Elinde kalan son çiçek oydu ve kimse onun güzelliğini anlamamıştır. Bazıları anlasa bile kıskanıp kaçmıştı ondan. Siyah olmasının suçu neydi ki? Masum bir siyahtı o. Suçu olmayan, suça karışmamış bir siyah. Ama insanlar için o suçluydu, renginden dolayı. Hataydı o. Lanetti o. Kimse buna karışamazdı. Kimse ona yaklaşamazdı. Bu bile küstahlık belirtisi.
Tahtaların gıcırtısını duyunca kadın arkasını döndü. Beyaz tenli adama baktı. Neden gelmişti acaba? Büyük ihtimalle yol sormak için olduğunu düşündü. Adam, "O çiçek ne kadar?" diye sordu. Kadın afalladı. Onu almak istemesinin bir nedeni olmalıydı. Kuşkuyla, "Neden?" dedi. Adam, "Bana benzersiz birinin dışlanmış hâlini hatırlatıyor. Sonra da onun asil dik duruşunu ve ben bunu o kişiye hediye etmek istiyorum. Yalnız olmadığını belli etmek istiyorum." dedi. Kadın içeri girdi. Mutluluktan ağlamaya başladı. Doğru kişi gelmişti. Hemen masasına gidip çiçeğin isteklerini ve ne zaman yapılması gerektiğini yazdı. Yazısını kontrol ettikten sonra çıktı. Adamı çiçeği severken gördü. Çiçek adamın sevgisi altında uyumuştu. Kadın tekrar içeri girdi ve bu sefer standart bir liste hazırladı. Altına ufak bir not düştü, "Bu çiçek sizin vereceğiniz sevginin gücüne bağlı yaşar."
Sai kadından çiçeği ve notu alıp evine gitmişti. Kadının notunu okuduktan sonra nasıl davranacağını öğrenmişti. Artık çalışmaya hazırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON PORTRE (SAINO)
Teen FictionSahnede parlayan sarı bir kuğu ve adını unutmuş bir ressam hiçbir zaman aynı portreye konulmamıştı, kimse bunu becerememişti. Ama o gece siyah saçlı, beyaz tenli genç adam, sarı kuğuyu bu portreye sokmaya karar verdi. "Sadece bu gece yapacağım son p...