İno'nun isteği üzerine lunaparka gitmeye karar vermişlerdi. Sai sadece gülümseyip başını sallamıştı. Yürürken İno sürekli Sai'ye bakıp bir şey söylemek istiyordu ama söyleyemiyordu. Sai bu durumu fark etmişti. Gülümseyip İno'ya biraz daha yaklaştı. İno elini kaldırdı ve bir parmağıyla Sai'nin omzuna dokunarak:" Ebe." dedi. Sai durdu ve küçük bir tebessümle arkasından koşmaya başladı. İno biraz daha hızlı koşmaya başlamıştı. Sai inanamıyordu. Hayatında ilk defa bir kız ondan hızlı koşuyordu. Gülümsedi ve ona yetişmeye çalıştı. İno bilmediği bir sokaktan sağa dönünce şaşırmıştı. Sai,İno'nun döndüğü yerden döndüğünde İno'ya baktı. İno'ya yaklaştığında yüzündeki tebessümü gördü İno. Karşısına bakınca o da büyülenmişti. İno: "Sai,hadi içeri girelim." dedi. Sai başını olumlu anlamda salladı. İno girişteki gişeden birkaç tane jeton aldı. Sai şaşkın bir şekilde İno'ya baktı. İno gülümsedi ve Sai'nin elinden tutup çekiştirmeye başladı. Sai sıkıntılı bir şekilde nefes verdikten sonra hiçbir şey demedi.
İno etrafa baktı. Bir sürü seçenek vardı. Ve saat daha yeni 13.00'dü. Sai'ye bakıp: "Akşam gelelim." dedi. Sai başını salladı, bu deli kızı anlamıyordu ama yanındayken daha rahattı. Çıkışa vardıklarında oradaki gökkuşağına benzetilen banka oturdu. İno'nun ayağıyla yaptığı sinirli ritim karşı gülümsedi: "Bilirsin, ilham her yerde gelir ve ben şu an bu anıyı ölümsüzleştireceğim."dedi Sai. İno eliyle beş sayısı yaptı. Sai nefes alarak çizmeye başladı. İno yanına oturdu.
Aradan bir saat geçmişti. İno Sai'nin ellerine bakıp dururyordu, ağzı açılmış durumdaydı:"Elleri dans ediyor. Kağıdın üzerinde mükemmel bir ritim ile. Acaba..." diye geçirdi içinden. Ayağa kalktı. Sai'nin ellerine bakarak dans etmeye başladı.
Eller tam tepede parmak uçlarından birleşsin. Sağa doğru parmak ucunda ilerle, bir, iki, üç, dört, beş adım. Sonra geriye doğru parmak ucunda hafif bir dönüş. Sola doğru ilerle, bir, iki, üç, dört, beş adım. Ayaklar iki yana açık, bacaklar birleşik. Eller aşağı yukarı süzülerek bacakların yanına yerleşsin, avuçlar aşağı bakık. Sonra eller karında parmak uçlarından birleşsin. Sol bacak sağ dize parmak ucundan birleşsin. İleri bir, geri bir. Kollarda bu dönüşte yukarıya aynı şekilde geçsin. Şimdi sağ ayak önde, sol ayak arkada. Sol nazikçe çapraz geriye gitsin. Sol bacak öne kırılsın. Sağa tüm ağırlığı ver, onuda aynı şeklinde kır. Eller süzülerek karın boşluğunda birleşsin, sol altta, sağ üste. Sol zıt çapraz yönde sağın yanına gelsin. Bacaklar iki yana açılsın. Düzgün bir çizgi gibi olsun. Sağ el, sağ bacağın yönünde; sol el, sol bacağın yönünde bacaklara paralel açılsın. Sol el yavaşça sağ ele doğru gitsin, sağ ele değince bedenin üst kısmı oraya eğilsin, eller ayağın ucuna hafifçe dokunsun. Sol el yerine dönsün. Sağ el arkasından gelsin. Onu takip etsin, sonra sol ele değsin. Vücudun üst kısmı sola doğru eğilsin, eller hafifçe ayağın ucuna değsin. Eller eski yerlerine dönsün. Bacaklar kapansın, köprü yapsınlar. Sağ el nazlı bilek hareketleri ile yukarı çıksın. Elma alır gibi yapsın ve yerine yavaşça dönsün. Sol el nazlı bilek hareketleri ile yukarı çıksın. Elma alır gibi yapsın ve yerine yavaşça dönsün. Vücut yere uzansın, kollar ve bacaklar açık. Sol el yavaşça yukarı kalksın. Sonra birinin elini tutar gibi yapsın. Kendini yukarı doğru ilerletsin, oturur pozisyona geçsin. Bacaklar birleşsin, yavaşça bedene yaklaşsın. Eller etrafını sarsın. Alın dizlere konsun. Sağ el yukarı çıksın ve yukarı aşağı süzülerek yerine dönsün. Sol el yukarı çıksın ve aşağı yukarı süzülerek yerine dönsün. Kafa yukarı kalksın, vücud yavaşça ayağa kalksın, eller daire şeklini alsın. Ayaklar koşarak, arada dönerek bir çember çizsin yere. Parmak ucunda içeri girsin. Ve sol ayak önde, sağ ayak geride kollar aynı kalsın. Bacaklar kırılarak selam versin.
Kapalı gözlerini açtı, izleyicilerin hepsi alkış tufanına tutmuştu. Gülümsedi ve Sai'nin yanına gitti. Sai: "Herkes sana hayran kaldı, görmek isterdim." dedi. İno: "Resmin bitmiş, galiba? Aslında bu hareketler senin resim çizerken yaptığın hareketlerin bedensel hali ama biraz daha detay ekledim. Resme bakabilir miyim?" dedi İno, tüm tatlılığı ile. Sai utanarak kabul etti. Resmi İno'ya verdi. İno ağzı bir karış açık şahesere bakıyordu.
Her şey gerçekçi gibiydi. Bu kadar kısa sürede yapmıştı bunu. Ve üstüne utanmıştı. Sai'ye şaşkınca baktı: "Manyak! Neyinden utanıyorsun bu resmin? Bu harika." diye kızmaya başladı. Sai eliyle İno'nun ağzını kapadı: "Bu o kadar güzel değil. Senin güzelliğin yüzünden tüm resimlerim çirkin. Biraz çirkin ol." diye çıkıştı. İno başta kızardı, sonra kızgın bir surat ile İno'ya baktı. Bunu gören Sai koşarak uzaklaştı ve yeni bir koşuşturma başladı.
Saat 23.00'tü. İno ve Sai heyecanla içeri girdiler, ellerinde yeterince jeton vardı. İno Sai zoruyla rokete bindi. Kendi için bile fazla yüksekti ama Sai'nin elini tutmak ona cesaret veriyordu, düşmeyeceğine inanıyordu. Sonra Roller-Coster'a bindiler. Makas ve gondolda da eğlendiler. Yeni açılan korku evi ikisi içi efsaneler arasındaydı.
Yeni güne çılgın eğlenceler ile girmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON PORTRE (SAINO)
Novela JuvenilSahnede parlayan sarı bir kuğu ve adını unutmuş bir ressam hiçbir zaman aynı portreye konulmamıştı, kimse bunu becerememişti. Ama o gece siyah saçlı, beyaz tenli genç adam, sarı kuğuyu bu portreye sokmaya karar verdi. "Sadece bu gece yapacağım son p...