ARAYIŞLI PERDE VE PORTRE

25 5 0
                                    

Sai ve İno akan zamanın içinde çok iyi konumlara gelmişlerdi. Ancak ikisi de bir şeyin eksik olduğunu biliyordu. Beraber yaşıyorlardı, birbirlerine destek oluyorlardı. Yatılıdaki iki arkadaş gibiydiler. Ama bunca sevincin içinde bir şey eksikti. Unuttukları bir şey vardı. İkisi de bunu biliyordu ama asıl sorun neyi unuttuklarını bilmemeleriydi. Kalplerinin içindeki boşluk her ne kadar büyümese bile olduğu yerde onlara acı bir his veriyordu. Ve ikisi artık bu acı histen bıkmıştı. Her ne olursa olsun bulmaya kararlıydılar.

Ilık bir ilkbahar almıştı tiyatronun çevresini İno el ele tutuşup gezen çiftlere baktı. Bahar demek çiçeği burnunda aşklar demekti. Bahar demek yeni aşk senoryaları demekti. Bahar demek tazelik demekti. İno normalde bu baharı severdi. Fakat bu yıl bu bahar onun kalbindeki boşluğu hissettirmek dışında bir şey yapmıyordu. Ve İno nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Belki biri ona yardım etse ya da danışabileceği biri olsa her şey daha kolay olurdu. Ama yoktu. Çoğu arkadaşı şehir dışındaydı.
Ayrıca onlarla arıyarak değil, yüz yüze konuşarak rahatlıyordu. Derin bir nefes alıp içeri girdi. Sahne ile konuşmaya karar verdi.

Sai çizdiği çiçeğe anlamsızca baktı. Neden böyle bir şey çizmişti ki? Ya da içindeki hangi hissin yansımasıydı bu? Bunu bilmiyordu ama bulması gerektiğine emindi. Elindeki fırçayı bırakıp bir sandalyeye oturdu. Resme bakmaya başladı, içindeki boşluğu yansıttığına emindi. Fakat hangi duygu olduğunu bilmiyordu. Bu da onu yoruyordu. Zihnindeki sesler bile ona bu konuda yardımcı olmuyordu. Bu da onun canını sıkıyordu. Bilmediği bir şeye karşı zayıf olma hissinin verdiği acı bile bu duygudan daha hafifti. Başını iki yana salladı. Şu an resimdeki hataya odaklanmalıydı. Neden böyle olduğunu bulmalıydı ama olmuyordu. Bulamıyordu. O kadar iyi saklanmıştı ki ne demek istediğini anlamıyordu.

Geceler ve gündüzler durmadan böyle geçti. Bir ses geldi, bir ses gitti. Aynı acı her geçen gün giderek arttı. Onlardan beslenmeye devam etti. Susmadı. Kimse onu susturamadı. Sahne durduramadı. Portreler gösteremedi. İkisinin de ruhunun içinde öylece saklandı. Ve açılmayı bekledi.

SON PORTRE (SAINO)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin