Sabah uyandığımda yanımda adel yoktu, ayriyetten yatağın içindeydim ve üstüm örtüktü. Hemen ayağa kalktım yada fırladım. Aşşağı indiğimde baran,aylin -yeni gelin'in adı-, ali bey ve aliye hanım kahvaltı yapıyorlardı ama adel yoktu yanlarında. Allah'ım adel nerede ya ? Hemen yanlarına geldim ve sandalye'ye çıkarak "Adel'i görenlerin bu numarayı araması dileğiyle ve bana söylemesi dileğiyle" dedim ve herkes bir kahkaha attı onlara "Ne !" dedikten sonra aliye hanım bana bakarak "Adel ekmek almaya gitti" dedi, derin bir 'Ohh' çektikten sonra kapı açıldı ve adel girdi ama elinde ekmek değil çikolata vardı. Bende hemen onun yanına gittim ve kulağına yapıştım. "Nerdeydin sen ha ? Ben seni o kadar çok merak ettim ki !" dedim, adel elimi tuttu ve kulağından çekti. Bana dönerek "Özür dilerim anne. Birdaha haber veririm" dedi ve herkes kahkaha attı, bende ona dönerek "Sana ceza ! Elindekileri ben yiyeceğim !" dedim ve elinde ki poşeti kapıp kaçtım. "O benim bikere !" dedi ve yanıma gelip beni kovalamaya başladı. Biz böyle dönerken herkes bize bakıyordu durmamız gerekiyordu ama böyle değil dimi yani ? Siz ne oldu diyeceksiniz anlatayım. Adel beni kovalarken, çay getiren hizmetliye çarptım ve çaylar loppp ......... adel'in üzerine. Ben yerde tepinmekten bıkmadım adel'de 'yanıyorum' diye inlemekten bıkmadı. En sonunda banyoya gittim ve buz gibi suyu adel'in üzerine döktüm. Adel bu sefer 'dondum' diye inlemeye başladı. Bende "Bir yanıyorsun, bir donuyorsun off adel !" dedim ve bir hışımla sofraya oturdum. Adel'de üstünü değiştirmek için yukarı çıktı. Sofra'ya oturunca ali bey "Evimizin güler yüzüsünüz" dedi, aliye hanımda "Siz olmasaydınız biz gülemezdik böyle" dedi, ayline baktığımda suratı asılmıştı.
'Ohh iyi oldu kızım. Bu evin lideri benim ben !"
dedi iç sesim. Bende hak verdim iç sesime. Bu sessizliğimizi adel bozdu. "Ne yiyeceğiz ? Ben açım" dedi, bende ona döndüm ve "Herkes burdayken birşey söylemek istiyorum" dedim sandalye'ye çıkarak. Herkes bana bakıyordu bende devam ettim. "Sevgili babişko. Ben senden düğün hediyesi olarak adel'in Doğduğu Ev'i istiyorum" dedim ve herkes mort kesildi. Adel bana şaşkın,şaşkın bakıyordu. Bende hemen ali bey'e döndüm ve yavru köpek moduna geçtim. Ali beu yüzüme baktı ve o üç kelime döküldü ağzından "O Ev Sizindir" dedi ve ben bunu duyar duymaz ona sarıldım. Ali bey'de aylin ve baran'a dönerek "Ben bir torun istiyorum. Hemen !" dedi ve ben büyük bir kahkaha attım, ali bey bana dönerek "Siz evlenin sizede diyeceğim" dedi, bu sefer aylin kocaman bir kahkaha attı, ben tabi bunun altında kalır mıyım ? "Sizden şimdi istiyor hah" dedim ve kocaman gülümsedim.
Buda sana kapak olsun, açma bozulursun güzelim
dedi iç sesim. Yine buna hak verdim. Ben bunları düşünürken, "Torun hakkında kararlıyım" dedi, bunun üzerine baran itiraz edecekken ali bey ayağa kalktı ve sesi biraz hiddetli çıkmıştı. "SON NOKTA !" diyip kapıyı çarpıp çıktı. Ben yerimden sıçramıştım -çok zayıfımda- Aliye hanım içeri geçti su almak için. Bende sordum "Anne daha evleneli bir gün oldu. Ne bu bebek işi ?" dedim aliye hanım bana bakarak "Aylin'in kısır olup, olmadığını kanıtlamak için" dedi bende ona dönerek sordum. "Sence kısır mıdır ?" elimi tuttu ve "Bilmem bebeğe bağlı" diyip mutfaktan çıktı. Elimi karnıma koydum. 15. yaşımı düşündüm. Ben, ben o zaman bir falcı kadın bana bakarak 'Çocuğun olmaz senin' demişti. Yani ben, ben aman Allah'ım ben KISIR MIYIM ?!