Kabus

7

Okul hayatımdan tamamen uzaklaşmıştım. Yaşadıklarım, gördüklerim ve davranışlarım okuldan uzaklaşmama neden olmuştu. Son zamanlarda kendimi kontrol edemiyordum kendimi intikamcı zaman zaman öfkeli ve duygusuz biri gibi hissediyordum neler oluyordu hiçbir fikrim yoktu. Hayatımı altüst eden bu kabus beni çevremden uzaklaştırmaya hedeflenmiş gibiydi sanki.

Hayatımdan biraz bahsetmem gerekirse sınıfın zeki ve ilgi çekici kızıydım. Okul hayatım hep başarılıydı fakat aşk konusunda her şey tam tersiydi. Sevdiğim çocuğu hayatıma dahil ettiğim güne pişmandım beni yakın arkadaşlarımdan biriyle aldatmıştı ve ikiz kardeşlerle birlikte o kızla olan arkadaşlığımızı kesmiştik. O günden beri bana yalvarıp özür dileyip barışmak için elinden her geleni yapsada asla affetmeyecektim ikisindende nefret ediyordum.

Bu olayın ardında gece parka doğru yürüdüm. En sevdiğim şeylerden biri olan kırmızı salıncağa bindim ne kadar yükselebilirsem o kadar her şey iyi olacağına inanaraktan en hızlı şekilde sallandım sonucu ne mi oldu? Gözlerimi açtığımda hastanenin beyaz ışığını hatırlıyorum. Bir süre kolum alçıda kaldı ve bir kaç yerimde dikişler vardı. Kolum bacağım ve kaşımın üstündeki dikişler.

Bir süre kontroller için hastaneye gel git yaptım ikizler her zaman bana yardım ettiler destek oldular onlar benim en yakın arkadaşındılar. Bir kaç sefer dikişlerim patladı kanama olduğu için okuldan izin alarak hastaneye gittim o günden sonra okul düzenim bozulmaya başladı bunlar hep o iki gereksiz insan yüzündendi. Bir süre kendimi kontrol etmekte zorlandım yani psikolojik olarak çünkü her şey normal yolunda gidiyorken bu durum beni baya bir sarsmıştı ve onlar yüzünden salıncaktan düşüp bu hallere gelmiştim. Her gece kabus görmekten uyumaktan korkar olmuştum fakat artık bu durumu aşabilmiştim sık gördüğüm kabusları daha az süreyle görmeye başlamıştım kontrolleri ele almayı başarmıştım. Zaman geçtikçe kendimi toparlamaya başlamıştım kendimi daha iyi hissediyordum ve artık ilaç kullanmıyordum.

Hastaneye son kontroller için gittiğimde ise alçıyı çıkartacaklarını ancak bir süre kolum için hafif egzersiz yapmam gerektiği söylenmişti. Artık kolum zayıftı çok dikkat edip eski gücüne kavuşmasını başarabilmiştim. Lisenin en berbat senesi 11.sınıftı sanırım fakat bitmesi beni çok mutlu etmişti. Son sene sınav için hazırlık yapıyordum arada okuldan kaçamak yapsamda derslerimi aksatmamaya çalışıyordum.

Bir gece gördüğüm kabus beni bu sefer baya korkutmuştu ailem iyi olduğunu düşünsün diye her kabus gördüğümde kendimi tutabilmiştim fakat bu seferki başkaydı engel olamamıştım. Ailem bu duruma çok üzülmüştü özellikle de annem. Bu duruma bir çözüm aramak için başka bir psikolog ile görüşme ayarlayacaklarını duymuştum fakan haberim yok gibi davranmıştım. Belki de izlediğim film veya dizi belkide kitaplar beni etkilediği için bu tür kabusları görmemi tetikleyen duygular oluşuyorda olabilirdi...

Bir gün yanlış anlaşılma yüzünden ortaokuldan beri tanışmış olduğum ikizlerle aram bozuldu ve bu durum tekrar vücudumda bazı tepkiler yaratıyordu. Yeni yeni zorda olsa alabildiğim kiloları tekrardan verdim. Giyindiğim kıyafetler bollanmış ve vücudum zayıflıktan kemiklerimi sayılacak gibi kötü görünüyordu 43 kiloya düşmüştüm. Ailem en sonunda doktoru çağırmanın doğru fikir olduğunu onaylayarak Alican adında birini çağırmıştı.

Bir kaç görüşme sonucunda bazı karar veren ailem benim iyi olabilmem için psikoloğun dediklerini yapmamı istiyorlardı. Yolunda gitmeyen hayatımı düzeltmek için bu teklif hayır dememiştim...

Kamp denilen yere gidiyorken yolda garipçe gördüğüm kabus beni bir saldırgan moduna geçirmişti. Uyandığımda bir eve gelmiştik Alican Bey burada kendimi toparlayabileceğime dair söz bile vermişti. Geri döndüğümde yeni bir başlangıç yapmak için iyi bir fikirdi aslında kabul etmem...

Akşam olmuştu odama yerleşmiştim sadece karnımın biraz aç olduğunu hissettim ve mutfağı bulmak için odadan çıktım. Evin odalarına bakınıyorken buz dolabını bulmuştum kapağını açtım ve gördüğüm bu şeyin ne olduğunda dair bir fikrim yoktu ama tadı harikaydı. İki paket içtikten sonra odama geri dönüyordum fakat kafamda oluşan baş ağrısı delirtmişti beni daha fazla bu kırmızı şeylerden içmek istediğimi fark ettim.

İçimdeki psikopat karakter tekrar ortaya çıkıyordu. Öfke,hırs,duygusunu kontrol edemeyen ve saldırgan biri olarak ellerimle kafamı sıkıştırarak zar zor odama doğru geçtim. Fakat odanın içinde dönüp dolanıyordum içimdeki o hızla dolaşan kan ve hızlanan kalp atışı saldırganlaştırıyordu beni. Bilimcimin yavaş yavaş kapanıp faklı biri olduğumu hissediyordum artık masum kız yoktu.

Kontrolümü sağlayamıyordum sadece tek hatırladığım şey sıcak atan kalp ve tatlı gelen kan kokusu doyma hissimi hissettirmeyen kan tadı....