ZK ● 1.Bölüm 2.Kısım

694 24 2
                                    

Kısım parçası: Katy Perry - Roar

2. Kısım

Kırmızı'ya girdiğimde bir değişiklik yapıp topladığım saçlarımı dayanamayıp açtım. Toplu saç insanın başını ağrıtıyordu, nasıl duruyorlardı öyle bu aptal tokalarla? Deri elbisemi aşağı çekiştirip barın arkasına geçtim.

Patronun emriymiş!

Evet, sevgili patronumuz bizim seksi giyinmemizi talep ettiği için bugün bu deri elbiseyi giymiştim. Neyse ki barın arkasında olduğum için ortaya çıkan hatlarımı bara girenler göremeyecekti. Tabii, belimin üstünü görmeleri bile bir sorundu. Bu gün barın kalabalık olacağı belliydi, erken gelmiştim ama şimdiden Kerem işlere yetişemiyormuş gibi görünüyordu. Beni görünce yamuk bir gülümsemeyle beni süzdü.

"Güzellik, bu ne güzellik böyle?" Yaptığı laf oyunları çok çocuksuydu. Liseli olmamasına rağmen liseliler gibi davranıyordu.

Tamam, ben bir liseli olabilirdim ama ben sıradan liseliler gibi değildim. Kesinlikle yirmi yaşında gibi gösteriyordum ve ruhum da yeterince olgunlaşmıştı. Yoksa kimliğimi görmezden gelip beni barmen yapacak kadar aptal bir bar sahibi olamazdı değil mi? Benim yaşımdakiler bu bara giremiyordu bile. 

Bunları düşününce aklıma birkaç gece önce buraya gelen Tuna geldi. Ona boş bulunup yaşımı söylemiştim, bunu yapmamam gerekirdi ama o süt çocuğunun birine beni şikâyet etmeyeceğini düşünüyordum. Kapı açılıp içeri Tuna girince gözlerimi devirdim. İti an çomağı hazırla mı yoksa iyi insan lafının üzerine gelir mi? Zamanla görecektim.

Bu kez merhaba demeden geçip oturdu ve bir süre düşünüp derin bir nefes aldı. İşte geliyor.

"Biliyor musun, bir süre düşündüm ve seninle konuşabilmenin bir yolunu buldum." Dilimi yutmuş falan gibi mi görünüyordum? Biraz daha güçlü biri olsa onunla muhabbet ederdim gayette. 

"Neymiş?" dedim ilgiliymiş gibi görünerek. Numara yaptığımı yanımdaki liseli ruhlu Kerem bile anlardı.

"17 yaşında bir barmen. İlgi çekici..." dedi fısıldayarak. Kahretsin! Bu süt çocuğu zeki miydi yani?

"Zeki olabileceğini düşünmemiştim," dedim ona miller verirken. Buradan para harcamadan onu gönderemezdim öyle değil mi? Lafım üzerine gülümsedi ve saçlarını karıştırdı.

Tanrım, seksi görünmeye başlama. Sen süt çocuğusun! Öyle kal. İç sesim onunla kavga ederken içeceğinden bir yudum alıp kaşlarını çattı.

"Bana kadın içkisi vermende ki amaç nedir?" dedi kızmamış gibi yaparak.

"Ah, kusura bakma. Senin iyiliğin için..."  

"Nerede yaşıyorsun?" dedi içeceği bir dikişte bitirirken. Bardağı bana uzatıp "Lütfen votka, shot," diye devam etti.

İçeceği verirken sorusunu cevapladım. "Buralarda. Ne yapacaksın?"

"Yarın akşam bir yerlere gidelim mi?" 

"Pislik Can'a bile boyun eğmezken senin gibi bir sünepeyle çıkacağımı mı sanıyorsun?"

"Pekâlâ. On yedi yaşında bir barmen polislerin de ilgisini çekecek." 

Başka bir barda da iş bulabilirdim ama bu zordu ve patron beni böyle bir şeyin olmaması konusunda kesin bir dille uyarmıştı. Sahte kimlik verdiğimi söyleyip beni dava bile edebilirdi. Bu zeki ama zavallı çocukla çıkmak zorundaydım.

İç çekip kaşlarımı kaldırdım. "Bana başka seçenek bırakmıyorsun ve bundan hoşlanmadım. Beni akşamüstü buradan al," üzerindekilere göz gezdirip devam ettim, "zengin sünepe." Yaptığım çelişki hoşuma giderek işime döndüm ve o da içeceklerin parasını bırakıp çıktı. Neyse ki.

Tuna;

Başarmıştım. Amacıma ulaşmanın sevinciyle barın dışında beni bekleyen Land Cruisier'a binip şoföre eve gitmemizi söyledim. Genelde şoförle dolaşmazdım ama bu keyifle sadece arkama yaslanıp düşünmek istiyordum.

Karmen farklıydı. Barlarda çalışan sürtükler gibi görünüyor, öyle davranıyordu ama ağzını bir kere açtığında onun ne kadar düzgün bir kız olduğunu anlayabilirdiniz. Kıyafetlerini barın yönetmeliğinden dolayı giydiğini düşünüyordum ama o saçları ve makyajı neydi öyle? Değişik bir kızdı. Gerçi bir sebebim daha vardı ama... Bunu şimdilik itiraf edip büyüyü bozmak istemiyorum.

Kendini seksi göstermeyi biliyordu. Tarzı, yüz ifadesi öyleydi. Ama aynı zamanda ona asılmanıza asla izin vermiyordu. 

Tamam, önüme gelen her kızı beğenmiyorum. Ortaokuldan lise sona kadar aynı kızla çıkmış olmamdan anlayabilirsiniz bunu. Ama Karmen beni etkileyebilen nadir kızlardan biriydi. Onun karmaşıklığı bende onu çözme isteği uyandırıyordu. Yoksa beni tersleyen bir kızı tehdit edip onunla buluşmak pek de alışkanlıklarım arasında değildi.

Ben aptal aptal sırıttığımı fark ettiğimde oturduğumuz villanın önünde durmuştuk. Çok yakında buradan taşınıyordum. Ultra-zengin babam bana üniversitede ayrı bir ev alma sözü vermişti ve bunu kullanacağımdan emin olabilirsiniz. Kullanana kadar bu koca villanın tadını çıkarmalıydım çünkü büyük bir ev istemiyordum. 

Eve anahtarlarımı kapının yanındaki kâseye atıp ıslık çalarak girmek vardı tabii, ama eviniz hizmetçi dolu olunca bunu yapamıyordunuz. Ben anahtarı kilide sokamadan arabanın sesini duyan bir hizmetçi kız -bana asıldığından emindim!- kapıyı açtı. Yerlere kadar eğilip "Majesteleri," demediği için kendimi şanslı sayıyordum. 

Bu günkü keyfimi annemle babamda fark etmiş olmalı ki izledikleri filmi durdurup bana döndüler.

"Çok keyifli görünüyorsun." 

Ailemden pek bir şey saklamazdım. "Yarın bir randevum var."

"Koca bebeğim büyümüş de kızlarla..."

"Anne!" Annem hala beni bebekmişim gibi seviyordu bu rahatsız ediciydi. Gerçekten, Karmen'in sandığı kadar sünepe değildim ama annem beni öyle göstermek için elinden geleni yapıyor gibi görünüyordu.

"Bana bak! İçki mi kokuyorsun sen?" İşte, başlıyoruz.

ZOR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin