ZK ● 1.Bölüm 3.Kısım

574 21 0
                                    

Kısım parçası: Three Days Grace - Animal I Have Become 

Y.N: Bu parçayı seçtim çünkü bu bölümde Karmen'i tanıyacağız. Biraz sıkılabilirsiniz çünkü çok Karmen iç sesi okuyacaksınız ama onu tanımanızın tek yolu buydu. Bakalım Karmen'i sevecek misiniz? Keyifli okumalar. ^^

3. Kısım

Uyandığımda saat daha çok erkendi. Yani, benim için gün genelde öğleden sonra, bazen de akşam başlıyor ve sabah bitiyordu. Barda çalıştığınızda durum böyledir. Bar öğleden sonra açılır ve sabaha kadar kapanmaz. Üç kişi dönüşümlü çalışıyorduk. Kerem, ben ve Sıla. Üçümüzün de haftada bir gün izin günüydü. Bu haftaiçi bir gün olurdu çünkü hangimiz izinliysek diğerleri bir gün boyunca tüm işlere koşturmak zorundaydı. Onun dışında üçümüz sırayla barı açardık. Açan kişi akşam giderdi ve diğer ikisi sabaha kadar çalışırdı. (Çünkü açan kişi aynı zamanda akşamdan kalma barı temizleyip bulaşıkları yıkıyordu.) Bugün benim sıramdı ama izin günümü bugüne aldırmıştım. Fazla gezmiyordum ve bulaşıklar biter bitmez Tuna'yla dışarı çıkmak zor olurdu. Hem zaten son günlerde çok yorulmuştum.

Mutfaktan duyduğum tıkırtılarla gözlerim kocaman açıldı. Ilgaz bu saatte uyanır mıydı ki?

"Ilgaz!" diye seslendim.

"Hıı?"

"N'apıyorsun sen?" Bunu söylerken yataktan doğrulup yavaşça kalktım. Gerindikten sonra bana cevap vermeyen Ilgaz'ın olduğu küçük mutfağımıza doğru yürümeye başladım. Ilgaz ev arkadaşımdı. Kırmızı'nın üstündeki ufak dairede kalıyorduk. Hem böyle daha az masraf çıkıyordu hem de eskiden bir evimiz bile olduğu söylenemezdi. O benim tek arkadaşımdı ve çok zeki bir kızdı. Zekasını kullanmayı bilmiyordu ama her neyse, beni ilgilendirmez.

Mutfağa girdiğimde kahvaltı hazırlıyor olduğunu gördüm. Daha doğrusu yarım ekmek arasına peynir ve domates koymuştu ve bundan bana da yapmıştı.

"Ellerine sağlık da... Hayırdır?" 

"Acıktım, yapmışken sana da yapayım dedim. Afiyet olsun." 

Yüzüne dikkatlice baktığımda dağılmış makyajını gördüm. Ilgaz güzelliğine düşkündü. Makyajla uyumazdı. "Yeni mi geldin sen?"

"Evet, işteydim."

Cevap vermeden ekmeğimden ısırıklar almaya başladım. Peynir benim sevdiğim gibi sert ve yağlı değildi -Ilgaz mütemadiyen diyette olduğu için- ama domatesle güzel olmuştu. "Akşam randevum var."

"Oha. Kimle?" Ağzı doluyken konuşmamak gibi alışkanlıkları olmasa da ne dediğini anlamıştım.

"Süt çocuğunun tekiyle. Peşimi bırakmazsa senle tanıştıracağım. Sen anlarsın bunlardan." Ilgaz sadece olumlama anlamında kafasını salladı. Onunla tuhaf bir ilişkimiz vardı. Her yerde gördüğünüz birbirinin en yakın arkadaşı kızlar gibi değildik. Daha farklıydık ama birbirimizi çok seviyorduk ve benim güvendiğim tek insan oydu.

***

Evde akşama kadar uzun zamandır yapmadığım için televizyon izledim. Canım hiçbir şey istemiyordu aslında ama saatin akşamüstüne geldiğini görünce ayaklanıp duşa girdim. Su beni canlandırırken ne giyeceğimi düşünüyordum. Zengin birine benziyordu, basit bir yere götürmezdi. İşe giderken giydiğim kıyafetlerden giymenin uygun olacağını düşündüm. Duştan çıkınca -lanet olsun ki- pırasa gibi dümdüz olan saçlarıma maşa yaptım. Yüzüme yapışan düz saçlar bana hiç yakışmıyordu. Maşa her ne kadar zarar verse de düz kullanmaktan iyiydi. Saçlarımla işim bitince her zamanki gibi koyu göz makyajımla dudak rengi, çok belli olmayan rujumu sürdüm. Üstüme siyah bir elbise geçirdiğimde tamamdım. Sert, ulaşılmaz görünmek istiyordum. İnsanların bana yaklaşmaya çalışmasından hoşlanmıyordum. Aynı zamanda masum da görünmemeliydim. Bu yüzden koyu renkleri tercih ediyordum. Aynaya bakıp kaşlarımı kaldırdım. Her zamanki gibiydim. İlgi çekici, merak uyandırıcı, sert kız. Ruhum yüzüme yansıyordu. 

ZOR KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin