Kill A Person Or Love A Person ||chanbaek

22. Bölüm

Oyun bittiğinde kazanan taraf Chanyeol'ün takımı olmuştu elbette çünkü Baekhyun'un takımında bowlingden anlayan tek kişi Minseok'tu. Sehun galibiyetin heyecanıyla etrafta tur atıyor ve Baekhyun'la dalga geçerek Lay'i de bu duruma alıştırmaya çalışıyordu. Herkes gitmek için hazırlandığında vedalaşmak için bir çember kurdular ama Sehun tabii ki galibiyetin suyunu çıkartmak için birebirdi.

"Eee? Kaybeden takım kazanan takıma istediğini yapacaktı hani?"

Chanyeol ağrıyan başını ovalarken bir an önce buradan kurtulmak istiyor ve arkadan onları izliyordu. Baekhyun elini ensesinde gezdirip etrafına bakındı ve Sehun'a döndü. "Imh... Bir ara yemeğe çıkarız, olur biter. Tamam mı?" Söylediğini onaylayarak kafasını salladı ve sırt çantasının ipini kavrayıp gitmek için adım attı.

"Hey! Bu kadar basit olamaz değil mi?"

"Ne istiyorsun?" Arkasını dönüp bıkkınca nefes verdi ve adeta koluna sülük gibi yapışan Sim Rae'den kurtulmaya çalıştı.

Sehun imalı bir şekilde kendi takımını süzüp önüne döndü ve sırıttı. "Bizi bu gece evine davet et!"

"Ne?!" Baekhyun açık kalan ağzını düzeltirken kaşlarını olumsuz manada kaldıran Chanyeol'le göz göze geldi. "Bu imkansız."

"Nedenmiş?"

"Çünkü orası bir set evi ve-"

"Hmhm. Set evi ve arada bir kalıyorsun. Aynen." Sehun elini sallayarak aynı anda dilini çıkarıp Baekhyun'u dalgaya alıyordu. "Zaten ben bu dizinin bir oyuncusu değilim ve setteki bütün dedikodulardan haberim yok. Sizin Chanyeol'le beraber kaldığınızı da duymadım. Evet."

Chanyeol gözlerini pörtleterek Baekhyun'a ardından ona şokla bakan Lay ve Minseok'a göz atıp bir adım önünde olan Sehun'u kolundan kavrayarak kendine çekti ve kulağına arkasından fısıldadı. "Saçmalamayı kesmezsen ben de senin Lay ile olan ilişki dedikodularını hemen şimdi doğrularım. O zaman sen de bizi evinize davet etmek zorunda kalırsın."

Sehun korkuyla gözlerini açtı ve Chanyeol'ün ellerinden kurtulup kolunu ovaladı. Bunu nerden çıkardığını sormak yerine duymamış gibi yapmayı tercih etti. "Neyse." Baekhyun'a dönüp ciddiyete büründü. "Ne istersek yapmak zorundasın. Ben anlamam."

Baekhyun, kardeşine ve Luna'ya göz atıp Chanyeol'e döndü. Omuzlarını silktiğini görünce başını ovalayarak onayladı. "İyi tamam. Akşam gelirsiniz. Birkaç saat takılırız ve sonra gidersiniz."

"Yes!" Elini yumruk yapıp başardığına dair bir hareket yaptı ve arkasını dönüp takımına baktı. "Chanyeol zaten Baek ile kaldığına göre Luna, Lay ve ben akşam gidiyoruz?" Luna'nın onayladığını görünce gülümseyerek Lay'e baktı. "Yixing? Müsait olursun değil mi?"

"Tabii. Sizinle vakit geçirmek eğlenceli." Aksanlı bir şekilde söylediğinde herkes kahkahaya tutularak ortamın tuhaflığını bir şekilde atmayı başarmıştı.

Gitmeye karar verdiklerinde herkes toparlanıp dağılmaya başladı. Baekhyun zor da olsa Sim Rae ve Baek Hee'yi eve göndermeyi başarmıştı ama akşam gelmemeleri konusunda yapacak bir şeyi olmadığından bir şey söylememişti.

Chanyeol ve Baekhyun eve geldiklerinde yorgunlukla kendilerini kanepeye attılar. İkisi de işkence gibi gelen etkinlikten sağ çıkabildiği için biraz rahatlamıştı. Ama aralarındaki tuhaf mesafe yol boyu da devam ettiği gibi eve geldiklerinden beri ikisi de sesini çıkarmayıp kanepeye kafalarını bırakarak kendilerini dinlenmeye verdiler.

Chanyeol bu durumdan sıkılıp yerinde doğruldu ve Baekhyun'a baktı. Bakışları onun fark edip dinlenme numarası yapmasını bitirmesine sebep dahi olmuştu. Soru işaretleriyle bakıp kafasını sallarken susan taraf olmak için inat ediyordu adeta.