"Ne?! Evlendiniz mi?!""Voah cidden! Evlenmişler!"
"Hey! Bizi nasıl nikahınıza çağırmazsınız! Ahh, şu çocuklar!"
"Patronlarınıza sürpriz mi yaptınız yani?! İşten çıkarak? Eish!"
Chanyeol karşısında kendisine onca yıllık intikam almak için fırsat kollayan düşmanıymış gibi sırıtan adama hayretle bakarken etrafta hep bir ağızdan çıkan cümleler dikkatini ve sinirlerini bozmayı başarmıştı. Baekhyun'un -belki bir delilik yapmasından korktuğundandır bilinmez- kolunu sımsıkı tuttuğunu fark edip sertçe çekiştirdi ve etraftaki herkesin susmasını sağlayacak netlikle bir adım öne atıp aradaki mesafeyi kısalttı. Öfkeyle çatan kaşları herkesi endişelendirmeye başlamıştı bile.
"Bunu... nasıl yaparsın?" Çok yakınındaki birkaç kişinin haricinde kimsenin duyamayacağı, buruk bir tonda söyledi.
"Evlenirken sana mı sormalıydım?" Jongdae acımasızca konuşurken Minseok korkuyla iki arkadaşı izliyor ve kavga çıkmaması için içinden dua ediyordu.
Chanyeol serçe yutkundu. Tam her şey yoluna girdi derken en yakın arkadaşının kendisine karşın değişen ani davranışları karşısında ne tepki vermesi gerektiğini bile bilmiyordu. "Jongdae... Menajerliği bırakabilirsin ama bana bir anda düşman kesilemezsin, anladın mı?"
"Düşman mı? O da nerden çıktı?" Kinayeli bir ses tonuyla söylerken sırtını boş eliyle pat patladı. "Arkadaşıma evlendiğimi haber vermeye geldim işte? Hm?"
"Sen ne saçmaladığının farkında mısın?!" Cümlenin başında hafif çıkan sesi sonlara doğru sertleşince herkes korkudan irkilmişti.
"Hehey! Bugün oyuncumuzun sinirleri üzerinde sanırım."
Jongdae aynı soğukkanlılıkla geri gidip belgeyi iç cebine geri koydu ve eşinin elini kavrayıp etrafına göz attı. "Herkese iyi çalışmalar."
Selam verip adım attığında biri tarafından durdurulduğunu fark edip arkasını döndü. Minseok'un iki eliyle kolunu tuttuğunu görünce kaşlarını çatarak baktı. "Jongdae dur!"
"Sorun ne?" Çoktan yerine geri dönmüş ikisine kızgınlıkla bakan Chanyeol'ü süzüp önüne döndü. Sehun'un telefonunu ikisine tuttuğunu fark ettiğinde kameraya almış olabileceğini düşünse de bunu umursamayı reddetmişti. Şu an tek büyük bir sorun vardı ve o da eşinin peşinden gelmek istememesiydi.
"Baekhyun'la vedalaşmama izin ver." Aynı şaşkınlıkla kendisini izleyen eski patronuna göz atıp önüne döndü ve kimsenin duymasını istemediği bir tonla eğilip fısıldadı. "Ona bunu yapamam. En azından ona açıklamama izin vermelisin."
Jongdae derin bir nefes verip tek sorunun bu olmasına şükretti. Gözleriyle onayladıktan sonra ellerini bıraktı. "Pekâlâ. Ben yönetmen Do ile görüşene kadar onunla vedalaş." Eşinden kısa bir onay aldıktan sonra hala üzerinden bakışlarını çekmeyen Chanyeol'e göz atıp yavaşça kalabalıktan uzaklaştı.
"Biliyorum bana çok kırgınsın ama inan bana her şey açıklanabilir bir vaziyette." Minseok arkadaşının gözlerinin içine köpek yavrusu gibi bakarken etkili olmayı diledi. Onunla konuşmak için kalabalıktan uzak bir köşeye çekiştirdiğinden beri gergin yüz ifadesi bir gram bile oynamamıştı.
"Açıkla o zaman Minseok? Bu ihaneti bir anda söndürebileceksen derhal yap." Kollarını bağlarken net bir sesle söyledi. Her ne kadar araları Chanyeol ve Jongdae kadar sıkı olmasa da böylesine önemli bir haberi kendisinden saklı tutamazdı.
"Bak, ihanet olarak algılama lütfen." Etrafına bakınırken derin bir nefes alıp içinde kelimeleri toparlamaya çalıştı ve önüne döndü tekrar. "Jongdae'nin, Chanyeol'e olan kızgınlığı yüzünden size bu şekilde açıklamamızı istedi. Onu durdurmaya çalıştım ama o çok kararlıydı. Üzgünüm bu huyunu değiştiremiyorum."
![](https://img.wattpad.com/cover/90496558-288-k815169.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill A Person Or Love A Person ||chanbaek
FanfictionPark Chanyeol ve Byun Baekhyun; son zamanların en çok parlayan televizyon yıldızları. İkisi de birbirinden habersiz aynı dizi projesine imza atar ve daha ilk günden birbirlerini hiç sevmezlerse ne olur? Hiçbir şey? Byun Baekhyun da bir sorun olmay...