9. Bölüm

6K 476 397
                                    

Chanyeol, Baekhyun'a döndü. Gülümseyen gözlerine hiçbir anlam ifade etmeyen bakışlarını doğrulttu. Bir anlam ifade edemiyordu çünkü şu an kalbi kalabalık şehrin bütün canlı varlıklarının duyabileceği kadar hızlı atıyordu.

Bir kişi hariç.

***

"Bu sene bizim takım, dünya kupasına doğru yol alacak gibi. Epey iyiler. Şu yeni transfer olan futbolcu daha 19 yaşındaymış. İnanabiliyor musun? Daha 19 ve 28 yaşındaki futbolcudan daha iyi oynuyor..."

Jongdae reklam arasında patlattığı mısırları ağzına sıkıştırırken konuşuyordu. O gece dizinin dördüncü bölümü yayınlanıyordu ve Chanyeol'ün ne kadar iyi oynadığına odaklanamayacak kadar kafası meşguldü.

Doğum gününden dört gün geçmişti. Chanyeol hala daha beyninden o sahneyi bir türlü atamıyordu. O günden sonra Baekhyun'u her gördüğünde görmezlikten geliyor ve onun umursamazlığını önemsemeden ortak sahneleri çabucak çekip geçiştirmek için çabalıyordu.

Sadece cevap arıyordu Chanyeol. Ama sorusu 'Neden öptü?' değildi. Çünkü buna verebilecek en doğru ve mantıklı cevabı 'Beni sinir etmek için yaptı.' olmuştu. Sorusu 'Neden karşılık verdim?' ve verebilecek en mantıklı cevabı 'Bilmiyorum'du.

Baekhyun'un amacı belliydi. Küçük bir öpücük kondurup onu sinir etmeyi ve dalga geçmeyi amaçlamıştı. O karşılık verdiğinde Baekhyun'un da şaşkınlığa uğradığına ve neden karşılık verdiği sorusuna cevap aradığına emindi.

"Sen beni dinliyor musun?"

Jongdae'nin dürtmesiyle kendine geldi ve reklam arasının ne zaman bittiğini anlamadığı televizyona döndü.

"Neyin var senin? Kaç gündür?"

Chanyeol televizyondan bakışlarını ayırmadı. İzlemiyordu bile ama öyle dalmıştı ki Jongdae onu umursamadığını düşünüp sorusunu boş verdi ve diziye odaklandı.

Biraz sonra Chanyeol konuştuğunda aslında diziyi izlemediğini ve ona cevap aradığını anlamıştı.

"Baekhyun beni öptü."

"Ne?!" Jongdae, ne söylediğini fark ettiğinde kendine geldi ve Chanyeol'e döndü. "Ne zaman?"

"Doğum günümde."

Jongdae, Chanyeol'ün donmuş bakışlarını fark etti. 'Durum ciddi' dedi kendi kendine. Hızla kumandayı kavradı ve ekranı kapattı. Şu an diziden daha önemli bir mesele vardı. Kanepede Chanyeol'e taraf döndü ve dizlerini bağdaş kurarak oturdu.

"Neden? Yani ne için? Doğru dürüst anlatır mısın şunu?"

"Doğum günümde herkes mekandan ayrıldığında ben kuliste seni beklerken hediyelerle ilgileniyordum. O hala gitmemişti. Neyi beklediğini sordum ve bana hediyemi verip gideceğini söyledi." Chanyeol donmuş ifadesiyle o gün olanları anlatırken beyninde canlandırıyordu. "Sonra ellerini montunun cebine soktu ve karşımda durdu. Ben...ben montundan  bir şey çıkaracağını sandım..."

"Sonra?" Jongdae, oluşan kısa sessizliğin ardından sordu.

"Park Baekhyun'dan sana küçük bir hediye, mutlu yıllar kocacığım dedi ve aniden beni öptü."

Jongdae bir süre düşündü. Anlamadığı çok şey vardı. "Park Baekhyun da ne demek Tanrı aşkına? Anlamıyorum."

"Dizideki soy ismiyle kendi ismini karıştırmıştı ve ben de 'Park Baekhyun' diye dalga geçiyordum. Muhtemelen beni sinir etmek için yaptı." Chanyeol saçlarını avuçladı ve tekrar o anı düşünmeye başladı.

Kill A Person Or Love A Person ||chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin