42. Bölüm (FİNAL)

3.4K 231 262
                                    




***

Birkaç kaç ay sonra



Aceleci ve şaşkındılar. Uyandıkları andan itibaren geç olan saatin farkına vardıklarında yataktan fırlayıp adeta ne yapacaklarını şaşırmış bir şekilde odanın içinde onlarca tur atan çiftin heyecanı yüzlerinden okunabilirdi.

İkisi için klasikleşmiş, sarhoş -Chanyeol her ne kadar içmese de artık sevgilisine ayak uydurma konusunda bir numaraydı- bir gecenin sabahı ancak bu kadar normal ve ağrılı olabilirdi. Fakat dün gece deliler gibi sevişirken yine dünyayı diğer tarafa koymadan önce unuttukları bir şey vardı ki o da bugün bir düğüne ev sahipliği yapacak olmalarıydı.

"Takımımı bulamıyorum!"

"Gardıroba--" Baekhyun banyodan çıkarken sevgilisinin anlamsız çığırışlarına yanıt vermek üzereydi. Ta ki onu çığırışları kadar anlamsız bir manzarayla karşılayana kadar. "Sen takımını televizyon çekmecesinde mi arıyorsun?"

Chanyeol çekmeceden başını çıkarıp Baekhyun'un buruşuk yüz ifadesine bakındığında ne yaptığını henüz anlamıştı. Televizyon çekmecesiyle son bir kez bakıştıktan sonra geri iteleyip yavaşça ayaklandı. "Ne var? Saat öğlen oldu ve biz düğüne geç kalacağız Baek. Hem de ev sahibi olduğumuz bir düğüne." Derin bir nefes verip elini beline attı ve etrafını incelerken mırıldandı. "Şu an ne yaptığımı sorgulamamanı bekliyorum."

Baekhyun boynundan havluyu yavaşça indirirken dudaklarının kenarında kalan ıslaklıkları da kurulamayı ihmal etmemişti. Havluyu yatağa fırlatıp hala afallamış bir şekilde odanın içinde turlayan sevgilisinin yanına ilerledi. "Düğünün başlamasına henüz dört saat olduğunu biliyorsun değil mi?" Sessiz kıkırdamalarından birini dudaklarından kaçırırken yakalandığında burnunu kırıştırdı.

"Dört saat mi?! Cidden nasıl bu kadar uyuduk?!" Koşturarak sonunda gitmesi gereken yere vardı ve gardırobun kapağını ittirip içeri bakınmaya başladı. Neyse ki bir gece önceden henüz sarhoş olmadan önce dünyayı kolayca unutmayan ve takımlarını kolay alınabilir bir bölmeye koyan bir sevgilisi vardı.

Baekhyun, sevgilisinin aksine rahat tavırlara sahipti. Yatağın ucuna oturup dizlerini üst üste atarken Chanyeol'ün telaşlı damat (!) havalarını yüz buruşturarak izledi.

"Sence bu kravatı değişmeli mi--" Takımı çoktan kılıfından çıkarmış üzerine tutarken aynanın karşısında onu rahat ve bir o kadar sıkıcı bir halle izleyen sevgilisini fark ettiğinde şaşkınlıkla arkasını döndü. "Düğüne gelmiyorsun sanırım?" Cevap almak yerine bakışları aynı halde üzerinde gezindiğinde bunaltıcı bir nefes verdi. "Neyse ki ablam anlayışlı biridir. Yoğun programın dolayısıyla katılamayacağını söylersem nezaketle karşılayabilir." Aynaya geri döndü ve takımı tekrar üzerine tutup sahte bir prova yaptı. "Ama Junmyeon hyung için bir şey diyemem. Alınabilir. Ne de olsa eski patronumuz."

"Sadece düşünüyordum da... Bugün geç kaldığımız düğün bize ait olabilirdi." Huysuzca mırıldandı Baek ve yavaşça ayaklanıp sevgilisinin yanına ilerledi. "Ama damat olabilmemiz için önce ikimizden birinin evlilik teklifi falan yapması gerekiyordu sanırım." Aynı tınıda mırıldanmalarına devam ederken gardırobun kapağını sürükleyip kendine ait takımı çoktan kavramıştı bile.

Chanyeol, haftalar sonra ilk kez konusu açılan mevzuyu en müsait olmayan zamanda işittiğinde rahatsızca soludu ve takımı üzerinden indirip yatağın üzerine güzelce yaydı. Ablasının nikahı biraz bekleyebilirdi çünkü önce gönlünü alması gerektiği bir sevgilisi vardı. "Baek, bizim resmi bir teklife ya da yapmacıktan şeylere ihtiyacımız yok, biliyorsun." Aynanın karşısında onu duymuyormuş gibi takımı üzerine prova eden sevgilisinin omzunu kavrayıp kendine dönmesini sağladı. Elinden takımını alıp kendi takımının yanına yerleştirdi ve geri döndüğünde somurtkan bakışlarının odanın içinde gezindiğini gördü. İki kolunu da nazikçe kavradı. "Biz zaten birbirimize aitken iki imzanın çok da önemi olduğunu düşünmüyorum. En azından şimdilik?"

Kill A Person Or Love A Person ||chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin