Yoğun bir akşamdı. Chanyeol birkaç gündür hazırlığını yaptığı haber bülteninin ilk sunumunu yapacaktı bugün. Son hazırlıklar için kanala gitmişti. Hastaneden ayrılalı neredeyse bir hafta olmuştu ve Chanyeol kendini yeni yeni toparlasa da işinin başına geçmesi gerektiğini düşünmüştü. Yapımcılar durumundan dolayı ne kadar ertelemek istese de başka şeylerle oyalanmak ve kafasını biraz toparlamak adına bir eğlence aracı olarak görüyordu bunu Chanyeol.Ablasının koltuğuna oturacağı için biraz heyecanlıydı. Tüm bu heyecanını, ablasının set arkadaşları enerjileriyle atmasına yardımcı olmuştu bile. Bir an ablasının ne kadar şanslı olduğunu düşündü. Herkes onun gibi delilerle uğraşmıyordu ya...
"Chanyeol?"
Görüntü yönetmeniyle görüşürken arkadan birinin seslendiğini duydu ve yönetmenden müsaade isteyerek yanına gitti. "Bir şey mi vardı?"
"Birisi seninle görüşmek istiyor."
Chanyeol merakla etrafa bakındı ama kimseyi göremiyordu. "Kim?"
"Bilmiyorum ama ziyaretçi olarak girebildiğine göre öylesine biri değil."
"Peki, gelsin bakalım."
Yerinde birkaç dakika oyalandıktan sonra genç bir kızın içeri girdiğini fark etti. Yakasında ki ziyaretçi kartına göre onunla görüşmek isteyen kişi bu kızdı. "Merhaba." Dedi genç kız elini uzatırken.
"Merhaba?" Chanyeol tokalaşırken genç kızın yüzünü inceledi. Birine benzetiyordu ama kim olduğunu çıkaramıyordu.
"Ben rol arkadaşınız Byun Baekhyun'un kız kardeşiyim. İsmim Baek Hee."
Chanyeol duyar duymaz şaşkınlıkla ağzını açtı. Gerçekten çok benziyordu. "Ahh, öyle mi? İsmini duymuştum ama çıkaramadım affedersin."
"Sorun değil. Sizi de anlıyorum, karşınıza çok kişi çıkıyor olmalı." Chanyeol mahcubiyetle gülümseyerek karşılık verdi. Baek Hee arkada hazırlık yapan ekibe baktı ve devam etti. "Çok meşgul değilseniz sizinle görüşmek istediğim bir konu var."
"Sorun yok. Yayına daha birkaç saat var zaten. Kantine inelim mi?"
Baek Hee gülümsedi ve Chanyeol'e eşlik etti. Abisinin beş yıllık ün hayatından bir kez bile istifade edip set ekibini ziyaret dahi etmemişti ama bu acil bir durumdu kendince ve abisi için gerekliydi.
Kantinde sakin bir yer bulup oturduktan sonra birkaç dakika sessizce bekleyip kahvelerini yudumladılar. Chanyeol, Baek Hee'ye baktı. Etrafı gözlemliyordu. Anlaşılan ilk kez kanala gelmişti. Yüzüne bakılırsa abisine çok benziyordu. Ama bu kadar kibar oluşu onu özellik bakımından abisine benzetmeye yetirmemişti.
"Benimle ne konuşmak istiyordun?" Sonunda Baek Hee'nin dikkatini çekmeyi başarmıştı Chanyeol.
Baek Hee önüne döndü ve iki eliyle kavradığı kahvesini yavaşça bırakıp ciddiyetle Chanyeol'e baktı. "Abim hakkında konuşmak için geldim. Öncelikle o buraya geldiğimden haberdar değil. Burada konuşulanlar aramızda kalırsa sevinirim. Çok düşünüp seninle görüşmekten başka şansımın olmadığını anlamak uzun sürmedi."
"Pekala, dinliyorum." Chanyeol merakla genç kızın pürüzsüz yüzüne bakarken arkasına yaslandı ve kollarını birbirine dolayıp dinleme pozisyonu aldı.
"Abim... hayatım boyunca güç ve hırs bakımından örnek aldığım tek insan." Diye başladı sözlerine. Chanyeol duyduğu cümleyle somurttu. O hırs ve güç az daha onu canından ediyordu sonuçta.
"O hep güçlüydü. En azından bize, ailesine bile hep kendini böyle göstermeye çalıştı. Son birkaç gündür eve gelmiyordu. Menajerinde kalıyordu. Ne zaman böyle olsa senaryo çalışmak için diye bahane sıralardı ama bu seferki böyle değildi. En sonunda Minseok'tan yardım isteyip abimi eve getirmeyi başardım. Dün gece odasına gittiğimde onu etrafı dağıtmış ve yatağına çökmüş bir biçimde ağlarken gördüm." Chanyeol ilgisini çeken şeyle doğruldu. O ağlamış mıydı? Onu tanıdığından beri duygularının olup olmadığı konusunda bile şüpheliydi. İlk başta düşündüğü gibi o sadece göründüğü gibi değildi anlaşılan. Kameranın arkasında bambaşka bir Baekhyun vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kill A Person Or Love A Person ||chanbaek
FanficPark Chanyeol ve Byun Baekhyun; son zamanların en çok parlayan televizyon yıldızları. İkisi de birbirinden habersiz aynı dizi projesine imza atar ve daha ilk günden birbirlerini hiç sevmezlerse ne olur? Hiçbir şey? Byun Baekhyun da bir sorun olmay...