B6-Hastane

260 40 60
                                    

Keyifli okumalar.. 😊


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


〰〰〰

Ölüm kokuyordu her yer.

Sen duymuyordun.

Ben ölüyordum.

〰〰〰

Günler günleri kovalıyor, zaman durmaksızın akıyordu.  4 aya yaklaşık bir süredir İstanbul'daydım.Vizeleri başarıyla vermiş, finallere hazırlanıyordum. Kendimi açabildiğim tek insan Azra'ydı. Azra'yla düşündüğümden de yakın olmuştuk. Ve bir arkadaş edinmek, gerçekten iyi hissettiriyordu.

Araf'ı soracak olursanız, onla çok sık olmasa da karşılaşıyorduk. Kimi zaman uzaktaki gözleriyle kesişiyordu gözlerim, kimi zamansa bir yerlerde karşılaşıyor birbirimize başımızla selam veriyorduk.

Geldiğimden beri annemle de babamla da konuşmamıştım. Ne onlar beni aramıştı ne de ben onları. Ancak her ay düzenli olarak hesabıma para yatıyor, o da bana fazlasıyla yetiyor da artıyordu. Evimle ilgili her şey otomatik olarak babam tarafından ödeniyormuş. 

Maddi yönden hiçbir sıkıntı çekmememe rağmen, manevi yönden hala aynı Elis'tim. Gecesi gündüze karışan, evde hala yalnız olan Elis'tim. 

Ama artık bunlar bana o kadar da kötü gelmiyordu. Sanırım alışmıştım. Kuru bir kalabalıktansa, boş bir yalnızlığı tercih ederim.

Ha birde etkinlik meselesi vardı tabi. Ahmet amca bir yandan, Azra bir yandan sıkıştırıyordu. 2 gün sonra okulun Büyük Ada'ya düzenlediği bir gezi vardı. Ne kadar gelmeyeceğim desem de, onlar fazlasıyla ısrarcıydılar. 

Azra doğa kampına da gitmediğimden yakınıyor buna da gelmezsem beni öldüreceğini söylüyordu. Evet, açıkça beni tehdit ediyordu. Uzun ısrarlara dayanamayıp, Ahmet Amca'ya gideceğimi söylediğimde bana uzun uzun gülmüş;

"Ah kızım. Gitmeme gibi bir şıkkın yoktu zaten. İsmini daha ilk gün en başa yazdırdım ben." Demişti. O zaman bana da gitmek düşüyordu değil mi?

〰〰〰

"Elis kızım neredesin sen! Sakın son anda bana gelmeyeceğini söyleme.!!! Bak biliyorsun seni-" Telefonu biraz kulağımdan uzaklaştırdım, yoksa kulaklarımın zarı patlayacaktı.

"Biliyorum. Öldürürsün."

"Hah şunu bileydin. Neredesin söyle bakalım."

"Valizimi kapatıyordum ben de tam. Çıkacağım birazdan. Sen neredesin?"

"Ben yola çıktım. Gelip seni alayım madem biraz daha bekle de. Ben de onun için aramıştım bir kontrol edeyim diye." Şu an sırıttığına emindim.

ARAF'IMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin