Karşılaşma 💜(1)

19.5K 670 1.2K
                                    

"O vardı, ben vardım, bir de sessizlik... Gözleri gözlerimdeyken artık o yeşillikte bizdik ve artık birdik. "

Onlar hiç unutmadı birbirini.
Uzun yıllar önceydi -On yedi seneden fazla- şimdi kızının şen kahkahalarını dinlerken ona tüm yaşadıkları ertelediği hayatının suçu gibi geliyor, kalbinin en kuytu odasına kilitlediği ve bir sırmış gibi sakladığı tozlu anıları asla silinmiyordu.

KARŞILAŞMA
2000

Selen 2000 yılının en sıcak gecesinde oraya gitme kararı almıştı. Aniden oluşmuş bu istek kaderinin gizli, büyük oyununu oynayacağı yere adeta onu sürüklüyordu.

Bilse gider miydi?

Belkide bunu ömrünün sonuna kadar soracaktı kendine...
   
                            ******************************************
Arabayla büyük annesine doğru ilerlerken camı açıp ardından yaktığı sigaranın gerginliğini yok edeceğini düşündü. İçeri dolan ılık, sert rüzgar tenini dövüyor uzun kömür karası saçlarının arasından asice süzülüyordu. Selen için gecenin sessizliği aniden boğucu, bunaltıcı bir hâl almıştı. Zifiri karanlık yol hiç olmadığı kadar sessizdi. Radyonun düğmesine bastı, arabanın gürültüsünü bastıran  şarkıyı yüksek sesle ve hatta bağırarak söyleyip, dumanın ciğerlerine dolmasına isyan ederek yolu yarıladığını fark etti.

Aslında bir mola ve sıcak kahve ne güzel bir dilekti. Bu düşünceyle birlikte
saatin hayli ilerlemesine aldırış etmeden ve köy evinin yedek anahtarının çantada olmasının rahatlığıyla ışıkları açık olan kahve dükkanına girdi. Kahverengi taşlarla kaplı bu mekanın her köşesini tarz tablolar, kahve içen sevgililer, kahve masasında sohbete dalmış dünya meselelerini çözmeye çalışıyormuş gibi görünen kadın resimleri doldurmuştu.

Bu nasıl bir sıcak diye hayıflandı. Kafenin duvarını süsleyen eski saat gece on ikiyi göstermesine rağmen nemden zor nefes alınıyordu. Şort ve parmak arası terliklerine baktı ve seçimi için kendine minnettar oldu. Selen boşta olan; cam kenarına yerleştirilmiş, üzerinde yaşanmışlıkların izini taşıyan eski masayı seçerek oturdu. Oturmadan önce söylediği az sütlü sert kahvesini beklemeye koyuldu. Etrafını seyre dalmışken, karşısında gülümseyerek ona bakan garsonun "Afiyet olsun" sözlerine tebessüm ile karşılık verdi. Gelen kahvesini yudumladı ve  gecenin karanlığında ateş böcekleri gibi görünen araba farlarını boş gözlerle izledi.

Kahve, her zaman vazgeçilmezi olmuştu hele de yanında okunacak bir kitap olduğunda tadı paha biçilemez olurdu.  Kafasındaki 'bir kahve daha içebilirsin' düşüncesine karşı başını usulca salladı. Birden fazla kahve uykusunu tamamen ele geçirebilirdi..
Selen yarısı bitmiş yolunu tamamlamalı ve biran önce yatağına uzanıp, her zaman olduğu gibi tavana bakarken hayalleriyle uykuya dalmalıydı.  Arabanın açık kapısında bir süre durup karanlık yola baktı. Sonrasında hızla yola devam etti. 

Müziğin eşsiz huzuru ile köy evine, çocukluğunun mucizelerine kucak açmış o büyülü ortamına geldi. Her gece evin bahçesinin ışıkları açık bırakılırdı. Yine açıktı. Evin önündeki yaşlı ceviz ağacı, çocukken onlar için kurulan salıncak ve köpeği Fakir'in ağacın dibinde; salıncağın gölgesinde, patileri yüzünün altındaki yatışı bir rutindi. Tek fark yılların Selen'i değiştirmiş olmasıydı. Yazları buraya gelen o tombul kızdan, kendine güvenen, esprili, genç ve güzel bir kadına doğru uzanan görünmez bir zaman vardı arada. 

Yani; artık çocuk değildi.

Fakir'de yaşlanmaya başlamıştı ancak ağaç aynıydı. Salıncak yılların izlerini taşımasına rağmen hâlâ sağlamdı. Yüzündeki tebessüm ve kalbine dolan huzurla, bu evin tatil için iyi bir seçim olduğunu tekrar onayladı.

CEVİZ AĞACI  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin