Ben Olmayınca 💜💜#44

1.3K 182 362
                                    

Selen yavaşça geriye doğru yaslandı. "Bu çocuklar geçmişte sevgili olduğumuzu nasıl anlayabilir?" diye fısıldadı.

Johan yüzünde hain ve sevecen bir ifadeyle sırıttı. "Onlar seni anlamıyor. Sesli konuşabilirsin Selen." Gözüyle çocukları işaret ederken gülümsemeye devam etti. " Çoktan ne dediklerini bile unuttular bence."

Selen boğazınının kuruduğunu hissetti. Güçlükle yutkundu. Utanma ile karışık duygular sıcak bir su gibi vücudunun yanmasına sebep oldu. 'Anlamıyorlar tabi, ne konuştuğumu anlamıyorlar ama gözlerimden daha dünyada bile yoklarken olan şeyleri anlıyorlar.' Homurdanması azda olsa sitemkârdı.

Selen başını kaldırdı. Johan'ın gözlerinin içine uzun süre ilk defa baktı. O gözlerde ki ışıltı halâ aynı şekilde yerinde duruyordu ve kalbindeki aşkı yansıtıyordu adeta. Onun gözleride Selen'in gece gözlerine kenetlenmişti. Birkaç dakika sessiz kaldılar anı hayat defterlerine yaldızlı harflerle kazıdılar.
Isaac sessizce yaklaştığı babasının kulağına bir şeyler fısıldadığında Johan'ın yüzünde beliren şefkatle karışık gülümsemesi tüm yüzünü doldurdu.

"Isaac fotoğraf çekmek istiyor"
Selen Johan'ın sesini duyduğunda yere tüm kuvvetiyle bastığı bacaklarında bir titreme hissetti.

Isaac babasının yanında dikiliyor. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Yüzündeki içtiği meyve suyunun izleri çocukluğunun kanıtı olarak sırıtıyordu.

Onun bu masumiyeti Selen'i duygulandırmaktan daha öte gidemiyordu. Yüreğinde ona sarılmak kollarının arasına almak için müthiş bir istek duydu. Fakat bunu yapmak belkide çok yersiz olacaktı. Onun yerine "Tabi tabi.. nerede isterseniz çekebilirim." dedi.

Johan Isaac ile kısa bir konuşma yaptıktan sonra çocuk kaşlarını çattı. Uzunca bir süre Selen'e baktı. Babasına gözleriyle kalkmasını işaret etti. Johan ayağa kalkıp ona doğru döndü. Oturduğu yeri oğluna işaret ederken cebindeki telefonu çıkardı.

Selen şaşkın ve kıpırtısız halde beklerken olanları anlamaya çalıştı. Johan'ın oğlundan gördüğü bu sevgi boğazında garip bir şekilde düğümleniyordu.

Johan boğazını temizledi. Sıcacık bir gülümseme yaydı etrafına.

Selen öne eğilip yanağını avucuna dayayarak bekledi.

"Isaac seninle fotoğraf çekilmek istiyor."

Selen gülümsedi. Bu istek masum bir çocuktan geldiği için sevindi. " Yaa öyle mi? Tabi ki..." sonrasında elleriyle saçlarını düzeltmeye uğraştı. "Oradan nasıl görünüyorum?"

Selen'in bu sorusu Johan'da kalbine inen güçlü bir yumruk hissi yarattı. Yutkundu. Selen'i ilk öptüğü geceyi anımsadı. Tarık'ın gelmesiyle pikenin altına saklanan Selen'in sorusuydu bu 'Oradan nasıl görünüyorum Johan?'
'Minik bir kuş gibi' Johan o zaman verdiği cevabı hatırlayınca gözlerini sımsıkı kapattı. Saniyeler süren hatıraların istilasından sıyrıldığında gözlerini araladı. Işıltılı bakışlarını Selen'in üzerinde gezdirdi. "Çok güzel görünüyorsunuz." dedi.

Selen tatlı ve çocuksu bir tebessümle başını salladı. O an kendini gerçekten güzel hissetti, onun kendini bu haliyle bile beğendiğini düşündü. Hatta kısacık süren bir süre onun kocası olduğunu hayal etti.

Sonra o duygu birden bire sert rüzgarla savrulan beyaz bir tüy gibi kayboldu. Selen'e kalan yine gerçekler olmuştu. Johan bakışlarını kaçırdı ve oğlunun bu masum isteğiyle ilgilenmeye devam etti. Selen telefona kaydedilen fotoğrafları inceleyen baba oğula bakarken tükenmiş halde iç geçirdi. Hızla dönen dünyanın zamanına takılmış gibiydi ve sürekli yer ayakları altından kayıp gidiyormuş hissiyle sarsılıyordu. Kendini sevgiye muhtaç küçük bir kız çocuğu gibi görmekten vazgeçmeli ve artık büyüdüğünü kabul etmeliydi.

CEVİZ AĞACI  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin